23 Nisan 1920' tarihinin, Türk ve Türkiye Tarihi açısından önemi çok büyüktür…
O tarihte, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve bu açılışta, Ülkemizin her yerinden gelen üyeler hazır bulunmuşlardır. Bu Birinci Mecliste, yer alan Ankara Milletvekilleri şunlardır:
- Mustafa Kemal Paşa (Atatürk)
- Ali Fuat Paşa (Cebesoy)
- Şeyh Şemsettin Efendi (Bayramoğlu)
- Ömer Mümtaz Bey
- Ahmet Rüstem Bey
- Hacı Mustafa Efendi
- Mustafa Hilmi Bey
- Şakir Bey (Kınacı)
23 Nisan 1920 sabahı Ulus’taki binanın etrafında toplanan binlerce kişi Meclisin açılışını heyecanla beklemiştir. Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde kılınan cuma namazını müteakiben coşkulu bir törenle açılan Meclis, Atatürk’le birlikte, sekizi Ankara Milletvekili olan 115 temsilci ile ilk toplantısını yapmıştır. En yaşlı üye sıfatıyla geçici başkanlık görevini üstlenen Sinop Mebusu Şerif Bey’in açış konuşmasının ardından, Ankara Milletvekili Mustafa Kemal Paşa söz alarak Meclisin kimlerden teşekkül edeceğine dair aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:
“Yüce Meclisiniz bildiğiniz gibi olağanüstü yetkilere sahip olarak yeniden seçilmiş saygıdeğer milletvekilleriyle, taarruz ve işgale uğramış saltanat merkezinden canlarını kurtararak buraya gelen saygıdeğer milletvekillerinden oluşmuştur. Kaçıp gelebilecek milletvekilleriyle birlikte bir Yüce Meclisin meydana getirilmesi ancak yeni uygulanan seçim tarzıyla söz konusu olmuştur. Bu anda Meclisiniz yasal olarak toplanmış bulunmaktadır.”
Meclisin 24 Nisan 1920 günü yapılan ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa oy birliğiyle Meclis Başkanlığına seçilmiş ve yaptığı konuşmada;
“Artık Yüce Meclisin üzerinde bir güç yoktur.” diyerek Meclisin önemini vurgulamıştır.
Bu günkü Büyük Türkiye’yi yaratan işte bu Mecliste ortaya koyulan duygu ve düşüncelerdir. Bu düşünceler ve felsefe ilerleyen yıllarda ülkemize Demokrasiyi getirmiştir.
Deli saçması düşmanlıklarıyla, “keşke savaşı Yunan kazansaydı” safsatasını, maalesef kimi cahil yurttaşlarımızın kafasına yerleştirenlar, sözde İslâm adına konuşup, Atatürk’ü dinsizlikle suçlayan densizler şu fotoğrafı görünce utanmıyorlar mı acaba?...
Bilindiği üzere TBMM daha sonra çıkardığı bir yasa ile 23 Nisan’ı Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı olarak etti. Bu Bayramımız Devletimizin çeşitli birimleri ve özellikle TRT’nin gayretleriyle Dünya Çocuklarının Günü olma yolundadır. Zira düzenlenen şölenlerle, Dünyanın hemen her yanından çocuk grupları ülkemize davet edilmekte, Ülkemiz, Milletimiz ve kültürümüz, çocuklar vasıtasıyla Dünyaya tanıtılmaktadır. Böylelikle, elbette bizim çocuklarımız da Dünyayı ve Dünya kültürünü tanıyabilme olanağı bulmaktadır. Örneğin bu yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden davet edilen 500 çocuk, Ankara’daki Çocuk Bayramında biraraya geleceklerdir.
Çocuklar için özlü sözler
*Türk milletinin geleceği, bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.
*Aziz milletimizin yokluklar ve güçlükler içerisinde istiklal mücadelesinde gösterdiği azim ve kararlılık, bugün daha çağdaş bir Türkiye için ortaya koyduğumuz çabanın da ilham kaynağıdır.
*Ulusal egemenlik, ulusun namusu, onuru ve şerefidir.
*Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.
*23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünya üzerinde benzeri bulunmayan bir anlayışla iki farklı ve önemli unsuru bir arada taşıyan milli bayramımızdır.
*Çocuk yurdun temelidir. Bu ülkenin geleceği çocuklarımızdır.
*23 Nisan, karanlıktan aydınlığa kavuştuğumuz gündür. Türk milletine kutlu olsun.
*23 Nisan, Türk Milleti'nin kendi geleceğini belirlediği, egemenliğin millet iradesine bırakıldığı ve milletin bağımsızlığını tüm dünyaya haykırdığı, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından birisidir.
*Yarının teminatı olan çocuklarımıza yarının gözüyle bakalım ki yarınlarımız aydınlık olsun.
*Çocuklar sizler, Türkiye' yi bugünkü seviyeye getiren nesillerin izinden gideceğinize, ülkenin huzuru, refahı ve gelişmesi için zorluklar karşısında yılmayacağınıza inancımız tamdır.
Mücadele okurlarının 23 Nisan Bayramını kutluyorum.
DÜNYAYI VERELİM ÇOCUKLARA
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
Nazım HİKMET