Hâlâ hiçbir özelliği olmayan, tarz ve estetikten yoksun parkların, yenilenen kaldırımların, asfalt, yama, çukur doldurma ve çöp toplama işlerinin belediye hizmetleri olarak takdim edilmesini onaylıyor musunuz? Evet diyorsanız yazının bundan sonraki bölümünü okumayın.  Yerel seçimler için adaylar vaatleriyle yarışıyor. Bu vaatlerin birçoğu gerçekleşmeyecek türden işler. “Seçmen tercihinde belirleyici unsur aday mı, vaatler mi, partiler mi?” sorusuna doğrudan yanıt vermek zor. Bazen biri, bazen diğeri etkili olabilir.  Ankara’nın 165 bin nüfuslu Pursaklar adlı bir ilçesi var. Yakın zamana kadar, bozkırın kaderine terk edilmiş köylerinden farksızdı. Sonra bir sihirli el değmiş olmalı ki, Pursaklar uçmuş. Abartmıyorum. Pursaklar Belediyesi süper projeler hayata geçirmiş. Türkiye’de bir ilki Pursaklar Belediyesi gerçekleştirmiş. “Endemik Vadi'” oluşturulmuş. Flora ve fauna merkezi. İlçeyle iç içe. Bir küçük ilçe, Türkiye’ye örnek olan bir harika yaratmayı başarmış. Gazi Üniversitesi iş birliği ile yapılan proje kapsamında, Ankara'nın endemik bitkileri, endemik hayvanları ve tıbbi aromatik bitkilerinin korunması, yaşatılması, üretilmesi ve bunlarla ilgili bilimsel çalışmaların yapılması amaçlanmış. Ankara’nın dört beyazı için vadide yerler yapılmış. Ankara’nın dört beyazı:  -Ankara keçisi,  -Ankara kedisi,  -Ankara tavşanı, -Ankara güvercini. Burası bir Sürdürülebilir Tema Park. Sadece Ankara’da bulunan bitkiler hem korunacak hem ekonomiye kazandırılacak hem tanıtılacak. Ankara’nın endemik bitkileri: -Ankara Şah Civanperçemi,  -Ankara Karanfili,  -Ankara Geveni,  -Ankara Çiğdemi,  -Ankara Süseni,  -Ankara Çarşağı,  -Ankara Sığırkuyruğu,  -Angora Tırfılı,  -Türk Kantaronu,  -Ankara Geyik Göbeği,  -Ankara Yaranı,  -Ankara Aşotu,  -Ayaş Çan Çiçeği,  -Sevgi Çiçeği. Endemik Vadi’de yetişkinler ve çocuklar İçin atölyeler planlanmış. Yetişkinler için; -Tıbbi aromatik bitkiler,  -Tıbbi aromatik bitkilerin kullanım alanları ve demleme teknikleri,  -Filoterapi,  -Filtre kahve demleme teknikleri,  -Doğada hayatta kalma teknikleri, -Aromaterapi atölyeleri. Çocuklar için;  -Tıbbi aromatik bitkiler,  -Böceklerin gizemli dünyası,  -Biyomimikrinin bedenimize yansımaları, -Yeşeren hayatlar,  -Yaban hayatının gizemli izleri,  -Suların mikro gizemli kahramanları atölyeleri. Vadi içinde yürüyüş ve bisiklet yolları var. Endemik kafe ve sosyal tesis açılmış. Kafede, ziyaretçilere vadide yetiştirilen tıbbi aromatik bitkilerden elde edilen onlarca çeşit bitki çaylarını demleme imkanı veriliyor. Her ziyaretçiye ücretsiz sıcak bitki çayı ikram ediliyor.  Endemik Vadi’de yüzlerce kişi çalışmıyor. Bir avuç kişi tüm bu işleri kotarıyor. Başlarında biyolog Osman Erdoğan var. Projeyi öneren kişi de Osman Erdoğan’mış. Endemik Vadi 6 dönümlük bir alana kurulmuş. Erdoğan, “1 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet yolumuz var. Onun sonuna da bir orman köyü kurduk. Orman köyünde kuş gözlem kulesi, yel değirmeni, açık hava amfi tiyatrosu, yetişkin ve çocuk kütüphanesi gibi bölümler var. 6 dönümlük bir alanda öğrenciler hem gelip ders işliyorlar hem de eğlenip, vakit geçirip gidiyorlar” dedi. Hafta sonları ziyaretçi sayısı 40 binlere ulaşıyormuş. Üç yılda 450 bin kişi ziyaret etmiş. Okullardan büyük talep varmış. Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, Kültür ve Sanat Muhabirleri Derneği üyesi bir grup gazeteciyle Ankara Kedisi Koruma ve Yaşatma Merkezi’nde kahvaltıda buluştu. Esenboğa Havaalanı güzergâhındaki merkezde Ankara kedileri için evler yapılmış. Burası da ziyaretçi rekoru kırıyormuş. Aynı zamanda bir sosyal tesis. Başınızı çevirdiğiniz her yerde kedi resim ve heykelleriyle göz göze geliyorsunuz. Başkan Çetin, “Kültür ve sanatta söz ettiren bir ilçe olmayı hedef koyduk” dedi. Anlattıklarını dinleyip, yapılanları görünce, Pursaklar hedefi 12’den vurmuş dedim.  Ankara’nın en büyük tiyatro salonunu belediye yaptırmış. 669 koltuğa sahip. Devlet Tiyatroları her hafta üç oyun sahneliyor, özel tiyatrolara da tahsis ediliyormuş. Bugüne kadar 181 oyun sahnelenmiş, 100 binden fazla seyirci sayısına ulaşmışlar. Belediye bünyesinde ilçe gençlerinden oluşan bir tiyatro grubu kurulmuş. 150 kişiden oluşan bir ekip.  Kahvaltıda kültür ve sanat sohbeti yapan bir başkan. Başkalarından farklı olacağı belli. “Okuyan Şehir Pursaklar” projesi var ki, o da örnek alınması gereken çok yararlı bir proje. Daha onlarca kültürel etkinliği üstlenmiş bir belediye. Kültür ve sanatın merkezi olmayı kafaya koymuş bir belediye başkanı.  Pursaklar’a giriş ve çıkışta iki büyük tabela görürsünüz: Tebessüm Şehri. Kültür ve sanatın yeşerdiği yerde tebessüm eksik olmaz. Kültür ve sanat, gençleri kötülüklerden korur. Kültür ve sanat, medeniyet ve gelişmişlik ölçütüdür. Ankara Tavşanı’nın hikâyesi çok ilginç. Ayrıca yazacağım. Kadınlara, erkeklere, çocuklara kültür turları, İspanyolca ve İtalyanca dil kursları, mahalle kütüphaneleri, çocuklara her hafta, her mahallede piyes, kukla ve gölge oyunu gösterileri, çocuklara hediye kitap, kitap çekleri, kitap günleri, şiir, hikaye yarışmaları vb. kültürel ve sanatsal etkinliğin düzenlendiği Pursaklar’daki bu değişim ve dönüşüm ““Kültür ve sanatta söz ettiren bir ilçe olmayı hedef koyduk” diyen bir belediye başkanının önderliğinde gerçekleşti.  Başkanın partisi önemli mi? Değil. Yeter ki, kültür ve sanattan nasipli biri olsun. Ufku, azmi ve kararlılığı olsun. Takipçi olsun, ekibi olsun. Tiyatrosuz, müziksiz, sinemasız, dergisiz, eğlencesiz, sosyal tesissiz şehir mi olur? Kültür ve sanat toplumsal dönüşüme aracılık edebilecek en güçlü araç... Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü unutmamak gerek: “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”