Kuvay Sanlı
Köşe Yazarı
Kuvay Sanlı
 

Gösterge

Gelin buna “Yansıma” diyelim. Her şeyin bir gerçeği vardır değil mi? Kimi zaman gerçekler, doğrudan yansımaz belki ama dolaylı da olsa açık eder kendini. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Amacımız savaşın yayılmasını engellemek” derken, mevcut olanının kabullenildiğini açık etmiş olmuyor mu? “Zekâ uyum sağlamaktır” derler. Ne de çabuk uyum sağlıyor ve kabulleniyoruz her şeyi. Ekranda akademisyenler, emekli askerler, yorumcular, realist yaklaşıyor ve durumu fırsata çevirmek konusunu işliyorlar. Fırsatçılık iyi görülmez de fırsat mıdır iyi olan? Bu “Kıssadan hisse” akıl, yaşadığımız sorunların başat öznesi. Üzerine fazla düşünmeden yapıp eden ama bir tek gün bir tek şey için dahi, “Bu dursun” demeyi aklına getirmeyen… En çok ve en güçlü isteyen belirlememeli dünyayı! Nietzsche’deki güç istencinin gücü, bu olsa gerek? Ussal olanı değil ama istemeyi bilen, düşünmeden arzulayan, yapabiliyorsa da yapan… İnsanların acısının sıcaklığında bir savaşı fırsata çevirmesek olmaz mı? Ya da kendimizi doğru ifade etsek? Deneyin bakın, doğru ifade ussal bir freni de kendinde içerecektir.  * Rus oligarkların paralarının Türkiye’ye gelmesinde ekonomik fayda görenler, düz mantıktan da düz, inceliksiz, konunun bileşenleri üzerine düşünmeden bir şeyler ileri sürüyorlar. Böylesi bir kapitalin neden olabileceği olumsuzlukları değerlendirmeden, olup olamayacağının koşullarını dahi bilmeden ve kusura bakmayın ama biraz da çirkin… * Bir emekli asker ve de muvazzaf akademisyen, bilgili ama milliyetçiliğini sıklıkla vurgulamak zorunda hisseder halde, “Küresel düşünmeli, milli hareket etmeliyiz” dedi. Düşündüğü gibi hareket etmeli insan. Doğru hareket etmeli doğru düşünerek; oksimoron yaratarak değil.  * “Yeni jeopolitik” ifadesi pek seviliyor. Durun, henüz daha yeni bir şey yok. Bugün olup biten, bırakın yeniyi tam bir eskiye öykünme hali. Ve bu fazla hız, bu aklıevvel hali insanın, insanlık dışı işlerin de ilk fiskesi. * Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rus ve Ukraynalı Bakanlar Lavrov ve Kuleba'yı buluşturması değerli. Antalya Diplomasi Forumu’na katılım düzeyi, saygınlığımızın yansıması.  Küçük bir konu belki ama Çavuşoğlu’nun üçlü görüşme sonrası “Sürdürülebilir ateşkes” nitelemesi, düşündüklerinin yanlış ifadesi. Kavram olarak ateşkes, tam da geçici olandır. Sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir enerji olur ama ateşkes olmaz. Biliyorsunuz, Ukrayna’da ateşkes kararı alındı ama uygulanamadı. “Uygulanabilir ateşkes” arayışı değerli.   * Salgını konuşuyorduk değil mi? Ukrayna’da artık kimse konuşmuyor. Salgın, başlayan savaşla bitti.
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2022 - Perşembe

Gösterge

Gelin buna “Yansıma” diyelim. Her şeyin bir gerçeği vardır değil mi? Kimi zaman gerçekler, doğrudan yansımaz belki ama dolaylı da olsa açık eder kendini. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Amacımız savaşın yayılmasını engellemek” derken, mevcut olanının kabullenildiğini açık etmiş olmuyor mu? “Zekâ uyum sağlamaktır” derler. Ne de çabuk uyum sağlıyor ve kabulleniyoruz her şeyi. Ekranda akademisyenler, emekli askerler, yorumcular, realist yaklaşıyor ve durumu fırsata çevirmek konusunu işliyorlar. Fırsatçılık iyi görülmez de fırsat mıdır iyi olan? Bu “Kıssadan hisse” akıl, yaşadığımız sorunların başat öznesi. Üzerine fazla düşünmeden yapıp eden ama bir tek gün bir tek şey için dahi, “Bu dursun” demeyi aklına getirmeyen… En çok ve en güçlü isteyen belirlememeli dünyayı! Nietzsche’deki güç istencinin gücü, bu olsa gerek? Ussal olanı değil ama istemeyi bilen, düşünmeden arzulayan, yapabiliyorsa da yapan… İnsanların acısının sıcaklığında bir savaşı fırsata çevirmesek olmaz mı? Ya da kendimizi doğru ifade etsek? Deneyin bakın, doğru ifade ussal bir freni de kendinde içerecektir.  * Rus oligarkların paralarının Türkiye’ye gelmesinde ekonomik fayda görenler, düz mantıktan da düz, inceliksiz, konunun bileşenleri üzerine düşünmeden bir şeyler ileri sürüyorlar. Böylesi bir kapitalin neden olabileceği olumsuzlukları değerlendirmeden, olup olamayacağının koşullarını dahi bilmeden ve kusura bakmayın ama biraz da çirkin… * Bir emekli asker ve de muvazzaf akademisyen, bilgili ama milliyetçiliğini sıklıkla vurgulamak zorunda hisseder halde, “Küresel düşünmeli, milli hareket etmeliyiz” dedi. Düşündüğü gibi hareket etmeli insan. Doğru hareket etmeli doğru düşünerek; oksimoron yaratarak değil.  * “Yeni jeopolitik” ifadesi pek seviliyor. Durun, henüz daha yeni bir şey yok. Bugün olup biten, bırakın yeniyi tam bir eskiye öykünme hali. Ve bu fazla hız, bu aklıevvel hali insanın, insanlık dışı işlerin de ilk fiskesi. * Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rus ve Ukraynalı Bakanlar Lavrov ve Kuleba'yı buluşturması değerli. Antalya Diplomasi Forumu’na katılım düzeyi, saygınlığımızın yansıması.  Küçük bir konu belki ama Çavuşoğlu’nun üçlü görüşme sonrası “Sürdürülebilir ateşkes” nitelemesi, düşündüklerinin yanlış ifadesi. Kavram olarak ateşkes, tam da geçici olandır. Sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir enerji olur ama ateşkes olmaz. Biliyorsunuz, Ukrayna’da ateşkes kararı alındı ama uygulanamadı. “Uygulanabilir ateşkes” arayışı değerli.   * Salgını konuşuyorduk değil mi? Ukrayna’da artık kimse konuşmuyor. Salgın, başlayan savaşla bitti.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.