[simple-author-box] Fatih Altaylı adı Teke Tek ama içeriği zaman zaman dört beş konuklu olan programında, bir kadın konuğu için “Kokoş” dedi. Haksızlık etmeyelim, 28 Aralık tarihli bu programda doğrudan “Sen kokoşsun” demedi. Annesinin cep telefonuna gönderdiği mesajda, konuğunun ceketini çok beğendiğini belirttiğini iletti ve “Benim annem de biraz kokoştur” dedi. Teşekkür ve gülüşmelerle bu bahis geçildi ama verilen aranın ardından kalan sürede, salgın konusunda bilgi ve görüş paylaşan bu bilim insanı Prof. Dr., sanki daha az tebessüm etti. * Aylar önce Teke Tek programında Dr. Serdar Savaş, konuk diğer bilim insanları için “geri zekâlı” nitelemesinde bulundu. Ama o, bu bahsi böylece geçmedi ve samimi özürler de diledi ve biraz da insüline referans vererek biyolojinin onu belirlemesiyle bu hataya düştüğünü söyledi. Samimiyetine inanıyoruz ama bu özel durumu haricinde de onu genel olarak bilimsel düşünce değil, psikoloji belirliyor gibi. Şimdilerde de Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca için “Sinovac’ın pazarlama müdürü müdür?” çıkışıyla, Çin aşısına en ağır eleştirileri getiriyor. Sinovac’ı “en sahtekâr” olarak niteliyor ve bu tercihle cinayet işlendiğini belirterek, bu aşıya güvensizlik aşılamaya çalışıyor. Önümüzdeki ilk seçim için bağımsız Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan, bürokrasi ve siyasette epey sahne almış olan Savaş, “O aşıyı sakın yaptırmayın” diyor ve bu konu özelinde biz de: O kişiyi sakın dinlemeyin! Dr. Serdar Savaş, Sinovac’ın karşısında Biontech’i göklere çıkarıyor. O iki güzel insanın Biontech’ine olan güvenine itirazımız olmaz ama eleştirdiği konu özelinde diğer firmalar ve mesela Biontech’in iş ortağı Siemens hakkında ne düşünüyor acaba? Bu Alman devi malum en güvenilen ürünlerin üreticisidir ve geçmişte yolsuzluk konusunda da en önde gelen örnekleri vermiştir. Öyle ki Siemens’in 2008 yılında ödediği toplam ceza 1.6 milyar USD’dir! Ve yolsuzlukla mücadele konusuna bugün en büyük bütçeleri ayırarak destek veren de gene Siemens’tir. Sinovac’ı savunacak falan değiliz ama tüm dünyada yöneticilerin idari ya da ticari konularda yolsuzluğa karışmaları ile “ürün güvenliği” bir ve aynı konular değildir, mutlak ilişkili konular değildir. Ve ilaç sektöründe olumsuz örnekler istisna da değildir. Dr. Serdar Savaş bu kadar hassas bir küresel konuda, ya bütünü görmeden bilgisi eksik olarak konuşmaktadır ya da elindeki verinin istediği kadarını kullanarak yönlendirme yapmak isteyen birisi durumundadır ve biri diğerine tercih edilemez. * Yaygın bir hatadır Azerbaycan’a “Azerbeycan” demek, kulağı da tırmalayan… Şimdi bir de “Azar baycan” diyenler çıktı, yoksa ben mi yeni fark ediyorum? Başı çeken Dr. Doğu Perinçek ve ekranda arzı endam eden diğerleri “Azarbaycan” diyerek, ülke adını Türkçe’nin büyük ünlü uyumuna mı uydurmak istiyorlar diyeceğiz? Ya da “Perinçek öyle diyorsa, vardır bir derin bildiği” mi dersiniz? Bir şey bildiğinden değil, kaba hata işte. A zer bay can: Doğru olduğu kadar, söylemesi de güzel olan!