Define konusu yepyeni bir kültür kolunun doğmasına vesile olmuştur. Define hikâyeleri ve define bulmak için yapılan şeyler, kültürel açıdan ayrı ayrı araştırılması gereken konulardır. Define yerini bulmak için defineciler arasında söylenen ve yapılan şeylerden bir kaçını şöyle sıralayabiliriz: (Elbette ki bunların hepsi bizce hayali işlerdir. Gerçekle uzaktan, yakından hiçbir alakası yoktur.)
1- Temiz bir kağıda ya ferd, ya samed …. Diye başlayan dua yazılır, altına da 312 defa ya rakib ilave edilir. Bu kâğıt muska gibi bükülüp ya hiç lekesiz bembeyaz veya hiç lekesiz simsiyah bir horozun boynuna bağlanır. Define umulan yere güneş doğmadan gidilir ve horoz araziye bırakılır. Horoz definenin bulunduğu yere gidip eşelenir ve öter. Orası kazılır ve define çıkarılır. Define küpü açılmadan önce horoz orada kesilir.
2- Kırk gece yatsı namazından sonra iki rekât namaz kılınır. Her rekatta üç defa … suresi üç defa da … suresi okunur. Namazdan sonra da bin defa … okunur. Bu işleme devam eden kimseye bu müddet zarfında, rüyasında mutlaka bir definenin yeri gösterilir.
3- Bir avuç hardal alınır üzerine yüz kere … ayeti okunur. Her ayetin sonundaki kelime 102 defa tekrar edilir. Okuma tamamlandıktan sonra hardallar define umulan yere serpilir. Ertesi sabah hardallar nerede toplanmış ise orası kazılır.
4- Yeri belli olmayan bir definenin yerini tespit etmek için …. ayetleri temiz bir kâğıda yazılır; bu kâğıt, bakire bir kızın elbisesinden kesilen bir parça bezin içine konulup, bez sarılır ve çatal ibikli bir horozun kanadına iplikle bağlanır. Bir Pazar günü güneş tam batmak üzere iken definenin olduğu yere bırakılır. Horoz definenin üzerine gidip ayakları ile kazmaya ve gagası ile definenin üzerini eşmeye başlar.
5- Temiz tabaklanmış beyaz bir kuzu derisi üzerine …. Ayetleri yazılır. Kırmızı renkli bir yün kumaş alınıp bu deri parçasının üzerine sarılır. Sonra bir Salı günü mor ibikli bir horozun boynuna asılıp define bulunan yere bırakılır. Horoz derhal definenin bulunduğu yere gidip ayakları ile kazmaya başlar. Horoz
hemen oradan alınır ve üç gün daha bu işleme devam edilir. Horoz hep aynı yeri eşeliyorsa orası kazılır.
6- Bir yerde define olup olmadığını anlamak ve varsa yerini görebilmek için bir altın levha üzerine… Ayetleri yazılır ve üzerine 66 kere aynı ayet okunur. Sonra hiç dünya kelamı konuşmadan yatağına gider ve altın levhayı yastığının altına koyup yatar. Şayet uyurken bilerek soluna dönmezse rüyasında definenin nerede olduğu kendisine gösterilir.
Bulunan definenin korunması:
Bir define bulunduktan sonra cinler tarafından kaçırılmasını önlemek için … ayeti bir kağıda yazılır ve definenin üstü bir karış kazıldıktan sonra toprağa gömülür. Gömü işlemi bittikten sonra definenin etrafı siyah saplı bir bıçakla yedi defa … ayeti okunarak daire içine alınır. Daire içine alındıktan sonra aynı ayet 70 defa daha okunur.
Bir definecinin ağzından; define kazısında yaşanan kısa bir olay;
“Define çukurunu kazmaya devam ettik. Sonra yanımızdaki hoca kazı çukuruna indi, eline bir avuç toprak aldı, bir şeyler okudu, az sonra kaskatı kesiliverdi, onu o şekilde çukurdan çıkarıp kazıya devam ettik. Çok çalıştık ama define de çıkmadı hocaya da bir şey olmadı.”
Define meraklıları olduğu sürece; bu işin sahtekârlığını yapanlar da elbette olacaktır. Define merakı zamanla bir tutku halini almakta ve kumar alışkanlığı gibi atlatılması zor bir hastalığa dönüşüp tamamen vücudu sarmaktadır. Onların bu hastalığını tedavi etmek, sâri bir hastalığı tedavi etmek kadar zordur. Çoluk çocuğunun rızkını bu define merakı yüzünden toprağa gömenler olduğu gibi bu uğurda hayatını kaybedenler de olmaktadır. Define meraklılarına : “En büyük hazine aklınızdır” demekten başka söylenecek bir söz yoktur. Bu işin ucunun da yine eğitime dayanmakta olduğunu ve bir hastalık gibi göründüğünü söylemek mümkün ise de yaptığımız incelemede ekonominin zayıfladığı ve vatandaşın alım gücünün azaldığı dönemlerde define arama ve kaçak kazıların artması bu işin bir ucunun da ekonomi ile bağlantılı olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Ah eğitim, vah ekonomi…
(BİTTİ)