Mirati Madak
Köşe Yazarı
Mirati Madak
 

Avuntu

Alışkanlıklarımız (iyi ya da kötü), bizleri gönüllü köleler yapıyor; gemi ele aldı mı kolay kolay da bırakmıyor! Geçmişte (çocukluğumuzda diyelim), dinlediğimiz masallarda iyiler ve kötüler vardı, sonunda iyiler kazanırdı… Biz de mutlu mesut uykuya dalardık, iyi olduğumuzu umarak çocuk belleğimizle. Şimdilerde, kötülerin insafına kaldık, kötülerin alternatifi de iyiler değil; renk ve giysileri farklı diğer kötüler. Bu kötülerin erki ele geçirmek adına yapmayacakları yok. Çevre kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakası, eriyen buzullar birbirini izleyen dünya çapında felaketler gündemlerinde yer alamıyor. Yerküredeki etkinliklerini sürdürebilmek uğruna her yolu deniyorlar. Yerli işbirlikçileri aracılığıyla da ivmelerini her geçen gün artırarak… Uygarlık, modernite, çağdaşlık, evrensel değerler propagandasıyla kendilerini ileriye taşıyıp geride kalanların yoksulluğun, yoksunluğun girdabına düşmelerine neden oluyorlar. Kendi çıkarlarına uygun insan tipi yetiştirmek için bağımlı toplumlar yaratıp, bütün bölgelerin değerlerini yağmalamaktan da geri durmuyorlar. Kültür sanat ve de siyaset gibi en başta gelen argümanları, yüksek teknolojiyle yedekleyip en ücra alanlara bile sirayet ediyorlar… Geri kalmışlık ve cehalete büyük yatırımlar yapıyorlar. Bu bölgelerin yaşayanları kurtarıcı beklerken, kurtarıcıların da onların işbirlikçisi olduğunu akıl edemiyorlar. Belki de çıkar ya da korkudan bilmezlikten geliyorlar. Bu çağdaş tiranlar evrensel değerler yerine, mitolojik çağlara dönüp kendi tanrılıklarını inşa ediyorlar… Semavi dinlere inanan insanları din adına şavaştırırken kan ve gözyaşıyla beslenen imparatorluklarını berkitiyorlar… Bizse hala siyasi masallarla avunuyoruz.
Ekleme Tarihi: 17 Kasım 2021 - Çarşamba

Avuntu

Alışkanlıklarımız (iyi ya da kötü), bizleri gönüllü köleler yapıyor; gemi ele aldı mı kolay kolay da bırakmıyor! Geçmişte (çocukluğumuzda diyelim), dinlediğimiz masallarda iyiler ve kötüler vardı, sonunda iyiler kazanırdı… Biz de mutlu mesut uykuya dalardık, iyi olduğumuzu umarak çocuk belleğimizle. Şimdilerde, kötülerin insafına kaldık, kötülerin alternatifi de iyiler değil; renk ve giysileri farklı diğer kötüler. Bu kötülerin erki ele geçirmek adına yapmayacakları yok. Çevre kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakası, eriyen buzullar birbirini izleyen dünya çapında felaketler gündemlerinde yer alamıyor. Yerküredeki etkinliklerini sürdürebilmek uğruna her yolu deniyorlar. Yerli işbirlikçileri aracılığıyla da ivmelerini her geçen gün artırarak… Uygarlık, modernite, çağdaşlık, evrensel değerler propagandasıyla kendilerini ileriye taşıyıp geride kalanların yoksulluğun, yoksunluğun girdabına düşmelerine neden oluyorlar. Kendi çıkarlarına uygun insan tipi yetiştirmek için bağımlı toplumlar yaratıp, bütün bölgelerin değerlerini yağmalamaktan da geri durmuyorlar. Kültür sanat ve de siyaset gibi en başta gelen argümanları, yüksek teknolojiyle yedekleyip en ücra alanlara bile sirayet ediyorlar… Geri kalmışlık ve cehalete büyük yatırımlar yapıyorlar. Bu bölgelerin yaşayanları kurtarıcı beklerken, kurtarıcıların da onların işbirlikçisi olduğunu akıl edemiyorlar. Belki de çıkar ya da korkudan bilmezlikten geliyorlar. Bu çağdaş tiranlar evrensel değerler yerine, mitolojik çağlara dönüp kendi tanrılıklarını inşa ediyorlar… Semavi dinlere inanan insanları din adına şavaştırırken kan ve gözyaşıyla beslenen imparatorluklarını berkitiyorlar… Bizse hala siyasi masallarla avunuyoruz.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.