Ham hayal

Yirmi birinci yüzyıla böyle girmemeliydik. Teknolojik gözbağcılıkla ussal yeteneklerimizi şaşkına çeviren illüzyonunu her alanda sürdüren bilişim çağı, geçmişten gelen bütün değer yargılarıyla kedinin fareyle oynaması gibi, oynuyor. Bu oyunda kedi bittabi gelişmiş ülkeler, diğerleri ise malum. Kimi fantastik karakterlerin yaşadıkları takvime ilişkin uydurdukları inanç akımlarını kapsam dışı tutarsak, en genç din bizim dinimiz, en son peygamber bizim peygamberimiz. 2022 yılı itibariyle Mekke'nin fethinin 1392. Yıldönümü idrak edilecek. Başka inanç yapılarını dışarıda tutup İslam dünyasına kabaca baktığımızda, pek iç açıcı görüntülerle karşılaşmıyoruz. Çağdaşlığın, uygarlığın geldiği aşamayla, tersine bir orantının kurulduğu bu acı tablolar içimizi karartıyor. Süreklileştirilmiş bir kıyamet durumu yaşanıyor, yaşatılıyor. Büyük yer altı zenginlikleriyle bitmez tükenmez sanılan gaz ve petrolüyle abartılı gelirler elde eden bu coğrafyanın gelirleri kullanma ve paylaşma biçimi hakkaniyet ölçüsünün, mantık biliminin uğramadığı bir alan… Dolayısıyla insan hak ve özgürlüklerinin esamisinin okunmadığı mutlu bir azınlığın nimete boğulduğu, büyük kalabalıkların külfet ve yoksullukla boğuştuğu savaşın çatışmanın bir yaşam biçimi olarak kanıksandığı ortama modernite satın alınan yüksek teknoloji ürünü silah ve savaş aygıtlarıyla girebiliyor. Yerel ya da bölgesel hükümranların iktidarlarını berkitme ve sürdürme adına “şeytani” uygulamalar dinsel gereklilikmiş gibi pazarlanabiliyor. Müslüman çoğunluğun en büyük kitlesini Araplar oluşturuyor. Tek bir ulus olan Arap toplukları başını kendi savıyla Suudi Arabistan’ın çektiği 23 ülkeye bölünmüş durumda. Komşumuz Irak ve Suriye parça pinçik; diğerlerinde çatışmalarla sömürge düzenin seline kapılmış çarpa sarsıla ayakta kalmaya çalışan antidemokratik yapılar… Bu ülkeler, gelişmişlik endeksleri açısından değerlendirildiğinde, karamsar olmamak elde değil. 2022 rakamlarıyla, anılan ülkelerin bir yılda ürettiği makale, pek de gelişmiş sayamayacağımız, şu aralar ekonomik krizlerle boğuşan Arjantin’den daha az. Bu alemin bin yılda çevirdiği kitap sayısı kadarı İspanya’da bir yılda çevriliyor. Alınan patent sayısına göz attığımızdaysa Güney Kore’nin binde biri mertebesinde. Mevali kavramını bilirsiniz; Arap olmayan Müslümanlar için kullanılır. Konu derin, yeri gelince ayrıntısına da gireriz; ancak kendi siyasi ikballerini Arapçılıkta bulan, aklı evvellere, aklıselimi anımsatıyorum. Hilafet rüyaları görerek, tüm kapıları nitelikli niteliksiz kalabalık kalabalık gelen bu kadim din kardeşlerimize açanlar, ülkenin geleceğine ödenmesi zor faturalar bırakıyorlar. Ham hayaller uğruna yaptıklarına bakılırsa, bilimsellikten uzak, bu zat-ı muhteremler, gerçek dışı bir tarihle, uydurma bir gelecek kurulabileceğini sanıyorlar.