Kendini başkasında aramak
”Korkak ol, sağ ol!” derdi bir arkadaşım, oldukça erken gitti dönüşü olmayan yöne.
İmgeden imgeye uçardı oysa… Her insan, insan olmak uğrunda, başkalarında kendini arıyor, yalnızlığını, gönül ıssızlığını gidermek için.
Üzüm üzüme baka baka kararmaz ya her zaman, ağardığı da olur iyi bir yoldaşla. Önce bir erek gerek birlikte yürümeye, sonra da bir yol, çetin de olsa.
Süreç neye baktığına; bedene mi, ruha mı kafa taktığına bağlıdır. Bağlılık, bağımlılığa dönüşmeden, bir kalarak birlikteliği becermek, yolu yorulmadan yürünebilir kılar.
Ne edip edemediğimiz de beni, bize çevirebilmekle ilintili.
Her sabah aynaya bakıyorsun ya! Sen kimsin başkalarının aynasında. Hep ayakta kalmak zorunda mısın? Sonsuza yatacakken önünde sonunda. Anıların da yoksa sığınacağın sıcaklıkta, iyi bakın çevrene. Kaç çift göz var göz göze gelemediğin sağında solunda önünde arkanda, saklambaç oynar gibi sobelenmeme çabasıyla?
Çıkma zamanıdır sözcüklerin girdabından. Kaçmaya çalıştıkça durdurur, belleğin kementleri. Anlamsız düşüncelere dalarsın. Belki de şöyle bir paragraf kurarsın:
Kanı çekilmiş ilişkilerle umut ateşi sönmeye yüz tutmuş. Takıntılarla tutkuların önderliğinde, yanlış yönlendirilmiş sevme temrinleriyle baka baka yanlış adımların, yanlış adamlarla buluşturduğu çoğaldıkça yalnızlaşan alışkanlık batağının çekim alanı çukur bedenlerin çağrısını yinelemekte, uygarlıktan almış yönergesini. Aşksa yanılsamadan ibarettir bu süreçte, gerçeğine rastlanılmamıştır.
Sen de bırakırsan kendini yalnız daha yolun başında; unutma ki insan insanla ısıtır yüreğini, ister yedi yaşında ister yetmiş yaşında
Ekleme
Tarihi: 06 Ocak 2022 - Perşembe
Kendini başkasında aramak
”Korkak ol, sağ ol!” derdi bir arkadaşım, oldukça erken gitti dönüşü olmayan yöne.
İmgeden imgeye uçardı oysa… Her insan, insan olmak uğrunda, başkalarında kendini arıyor, yalnızlığını, gönül ıssızlığını gidermek için.
Üzüm üzüme baka baka kararmaz ya her zaman, ağardığı da olur iyi bir yoldaşla. Önce bir erek gerek birlikte yürümeye, sonra da bir yol, çetin de olsa.
Süreç neye baktığına; bedene mi, ruha mı kafa taktığına bağlıdır. Bağlılık, bağımlılığa dönüşmeden, bir kalarak birlikteliği becermek, yolu yorulmadan yürünebilir kılar.
Ne edip edemediğimiz de beni, bize çevirebilmekle ilintili.
Her sabah aynaya bakıyorsun ya! Sen kimsin başkalarının aynasında. Hep ayakta kalmak zorunda mısın? Sonsuza yatacakken önünde sonunda. Anıların da yoksa sığınacağın sıcaklıkta, iyi bakın çevrene. Kaç çift göz var göz göze gelemediğin sağında solunda önünde arkanda, saklambaç oynar gibi sobelenmeme çabasıyla?
Çıkma zamanıdır sözcüklerin girdabından. Kaçmaya çalıştıkça durdurur, belleğin kementleri. Anlamsız düşüncelere dalarsın. Belki de şöyle bir paragraf kurarsın:
Kanı çekilmiş ilişkilerle umut ateşi sönmeye yüz tutmuş. Takıntılarla tutkuların önderliğinde, yanlış yönlendirilmiş sevme temrinleriyle baka baka yanlış adımların, yanlış adamlarla buluşturduğu çoğaldıkça yalnızlaşan alışkanlık batağının çekim alanı çukur bedenlerin çağrısını yinelemekte, uygarlıktan almış yönergesini. Aşksa yanılsamadan ibarettir bu süreçte, gerçeğine rastlanılmamıştır.
Sen de bırakırsan kendini yalnız daha yolun başında; unutma ki insan insanla ısıtır yüreğini, ister yedi yaşında ister yetmiş yaşında
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.