Tevhid
Kendir çamaşır ipinde sallanan renkleri birbirine karışmış gömlek, nedense geçmişimi çağrıştırır bana… Çok renkli bir kuşaktık, savaş görmesek de bölgesel ve içsel çatışmalardan bolca nasibimizi almıştık.
Yanlış anlaşılmasın aldığımız, alabildiğimiz eğitim kuşkusuz nicelik anlamında artmıştı. Nitelik konusunda artış, tartışmalı bir alandı ve politik olarak insan yetiştirme konusunda kimse kimseye lütufkar davranmıyordu.
Cumhuriyetten de önce başlamış, uygar, çağdaş üretken toplum yetiştirme çabaları, doğulu anlamdaki geleneksel, eğitimi ıslah isteği amacına ulaşamayınca, yanına batı tipi okul açma yoluyla çözüm bulunmaya çalışılmış, sonuç hüsran olmuştu. İkili insan tipi yetiştirme girişimi pek çok diğer bileşenle birlikte, imparatorluğun derdine çare, yarasına merhem olmayı bırakın, işi daha da yokuşa sürmüş, iki ayrı tip, ülkeyi birbirlerinden kurtarmaya çalışırlarken parçalanmasına yol açmışlardı.
Yeni, kurulan cumhuriyet kararlıydı, Tevhidi Tedrisat Kanununu, (öğretim birliği yasası) uygulamaya koymuş, öğretmenlere, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirme ve cumhuriyet ideallerini gerçekleştirme görevini vermişti. Ta ki çok partili rejime geçene değin. Vatan kurtarılmış; imparatorluktan milli devlete, teokrasiden demokrasiye, padişahlıktan cumhuriyete, kuldan yurttaşa geçişte büyük adımlar atılmıştı. Çok ve büyük işler yapılmıştı.
Cumhuriyetin zaafa uğratılması adına, emperyal güçler, modern bir ülkenin kendi çıkarlarına uymadığının farkında olarak, yakından uzağa uygarlık düşmanlarıyla, içimizdeki uzantılarını destekleyerek Türkiye’yi büyük bir oyunun oyun alanı yapmayı hedef haline getirmişlerdi. Kafalar karışmıştı bir kez, önce eğitim birliği yerle bir edildi, dindarlık laiklik bir çatışma alanıdır yalanı üretildi, sağcı solcu çatışmaları körüklendi, etnik dinsel köken ötekileştirmesi siyasi yatırım alanı görüldü. Barış yarımadası haline gelen ülkeyi çevresel çatışmaların dolaylı dolaysız aktörü olmaya zorladılar. Ülkemiz kaçgun yatağı oldu. Kurtuluş Savaşını kazanan güçlü ordu, iç ve dış komplolara kurbanı edildi.
Gençlerimize yazık, yaşlılarımıza haksızlık ettik. Çocuklarımızın gözlerine bakamıyoruz, gelmekte olan zor günlerin tedirginliğiyle. Solu sağı, el yordamıyla, bunca yatırıma rağmen inancı kulaktan dolma, cinselliği arkadaş yardımıyla öğrenmiştik. Yazık ettik, siyasal çıkarlar uğruna bu güzelim vatana.
Renkler birbirine karıştı; hala baskın renk kan ve gözyaşı rengi…
Ekleme
Tarihi: 17 Mart 2022 - Perşembe
Tevhid
Kendir çamaşır ipinde sallanan renkleri birbirine karışmış gömlek, nedense geçmişimi çağrıştırır bana… Çok renkli bir kuşaktık, savaş görmesek de bölgesel ve içsel çatışmalardan bolca nasibimizi almıştık.
Yanlış anlaşılmasın aldığımız, alabildiğimiz eğitim kuşkusuz nicelik anlamında artmıştı. Nitelik konusunda artış, tartışmalı bir alandı ve politik olarak insan yetiştirme konusunda kimse kimseye lütufkar davranmıyordu.
Cumhuriyetten de önce başlamış, uygar, çağdaş üretken toplum yetiştirme çabaları, doğulu anlamdaki geleneksel, eğitimi ıslah isteği amacına ulaşamayınca, yanına batı tipi okul açma yoluyla çözüm bulunmaya çalışılmış, sonuç hüsran olmuştu. İkili insan tipi yetiştirme girişimi pek çok diğer bileşenle birlikte, imparatorluğun derdine çare, yarasına merhem olmayı bırakın, işi daha da yokuşa sürmüş, iki ayrı tip, ülkeyi birbirlerinden kurtarmaya çalışırlarken parçalanmasına yol açmışlardı.
Yeni, kurulan cumhuriyet kararlıydı, Tevhidi Tedrisat Kanununu, (öğretim birliği yasası) uygulamaya koymuş, öğretmenlere, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirme ve cumhuriyet ideallerini gerçekleştirme görevini vermişti. Ta ki çok partili rejime geçene değin. Vatan kurtarılmış; imparatorluktan milli devlete, teokrasiden demokrasiye, padişahlıktan cumhuriyete, kuldan yurttaşa geçişte büyük adımlar atılmıştı. Çok ve büyük işler yapılmıştı.
Cumhuriyetin zaafa uğratılması adına, emperyal güçler, modern bir ülkenin kendi çıkarlarına uymadığının farkında olarak, yakından uzağa uygarlık düşmanlarıyla, içimizdeki uzantılarını destekleyerek Türkiye’yi büyük bir oyunun oyun alanı yapmayı hedef haline getirmişlerdi. Kafalar karışmıştı bir kez, önce eğitim birliği yerle bir edildi, dindarlık laiklik bir çatışma alanıdır yalanı üretildi, sağcı solcu çatışmaları körüklendi, etnik dinsel köken ötekileştirmesi siyasi yatırım alanı görüldü. Barış yarımadası haline gelen ülkeyi çevresel çatışmaların dolaylı dolaysız aktörü olmaya zorladılar. Ülkemiz kaçgun yatağı oldu. Kurtuluş Savaşını kazanan güçlü ordu, iç ve dış komplolara kurbanı edildi.
Gençlerimize yazık, yaşlılarımıza haksızlık ettik. Çocuklarımızın gözlerine bakamıyoruz, gelmekte olan zor günlerin tedirginliğiyle. Solu sağı, el yordamıyla, bunca yatırıma rağmen inancı kulaktan dolma, cinselliği arkadaş yardımıyla öğrenmiştik. Yazık ettik, siyasal çıkarlar uğruna bu güzelim vatana.
Renkler birbirine karıştı; hala baskın renk kan ve gözyaşı rengi…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.