İndirgenmiş kişilikler…
Geç sayılabilecek bir yaşta gittiğim zorunlu askerlik hizmetimde -Künyemi saymayacağım- sıkça yinelenen sözler duymuştuk:
“Bir işte, iki kişi varsa biri komutandır; üç kişi varsa kıdem sırası vardır ya da itimat kontrole mani değildir; komutan hata bulur…”
Sözleri artırabilirim ancak söylemeye çalıştığım, ilk duyduğumuzda önemsemediğimiz bu tümcelerin hiç de sığ, derinliksiz olmadığıydı.
“Eğitim, kişide istendik davranışlar geliştirme sürecidir” sözü belleğimde kalmış…
Tartışılabilir mi? Kuşkusuz tartışılabilir!
Hem ‘sosyal bilimlerde doğru yoktur, doğrular vardır’ sözü de her türlü görüşün tartışılmasının kapısını aralar. Burada da nereye kadar sorusu devreye girer. Kişinin özel alanından, inancın yasaklı alanlarına değin, ucu bucağı olmayan tartışmalar yapılabilir. Teknolojinin ivmesi, en azından insanların büyükçe bir bölümünü çok gerilerde bırakmıştır.
Yapay (zekâ) anlak araştırma ve uygulamaları, insanın insana bağımlılığını ortadan kaldıracak kerteye gelmiş, genleştikçe korkutan bir boyuta ulaşmaya başlamıştır. Teknoloji devleri ellerindeki aygıtlarla özgürlük kavramının anlamını her geçen gün daha da daraltmaktadır. Sürekli denetim altında tutulma duygusu, çağın genel korkusuna dönüşmektedir.
Bu kuşatılmışlık başlangıçta, güvenlikli ve korumalı izlenimi yaratsa da teknolojiyi elinde bulunduranların belirleyiciliğine bağlı olmak gibi bir zorunluluğu dayatmaktadır. Güçlünün güçsüzü ezdiği, daha güçlünün de güçlüyü zapturapt altına aldığı bir döngüye dönüşmektedir. Özgürlüğünüz bir üstünüzdekinin size bıraktığı orandadır ve ters piramit örneğiyle özetlenebilir…
Piramidin altı tepesi genişliği, darlığı size verilmiş, yerel ya da evrensel rolle ilgilidir. Küresel güç yazgınızı, bulunduğunuz coğrafya ve sömürülebilme kapasitesine göre yazmaktadır.
Bu ortamda hegemonya, bütün coğrafyalarda inançtan kökene, sanattan kültüre bütün enstrümanları ardılları eliyle lehte veya aleyhte kullanmakta, küçük mutlu azınlıklar yaratarak gücünü berkitmektedir.
Geriye kalanlarsa, eğitilmişler de dahil, eksiltili bir yaşamla, indirgenmiş kişiliklere evrilmekte ve mutsuz kalabalıkları oluşturmaktan öteye geçememektedirler…
Ekleme
Tarihi: 14 Nisan 2022 - Perşembe
İndirgenmiş kişilikler…
Geç sayılabilecek bir yaşta gittiğim zorunlu askerlik hizmetimde -Künyemi saymayacağım- sıkça yinelenen sözler duymuştuk:
“Bir işte, iki kişi varsa biri komutandır; üç kişi varsa kıdem sırası vardır ya da itimat kontrole mani değildir; komutan hata bulur…”
Sözleri artırabilirim ancak söylemeye çalıştığım, ilk duyduğumuzda önemsemediğimiz bu tümcelerin hiç de sığ, derinliksiz olmadığıydı.
“Eğitim, kişide istendik davranışlar geliştirme sürecidir” sözü belleğimde kalmış…
Tartışılabilir mi? Kuşkusuz tartışılabilir!
Hem ‘sosyal bilimlerde doğru yoktur, doğrular vardır’ sözü de her türlü görüşün tartışılmasının kapısını aralar. Burada da nereye kadar sorusu devreye girer. Kişinin özel alanından, inancın yasaklı alanlarına değin, ucu bucağı olmayan tartışmalar yapılabilir. Teknolojinin ivmesi, en azından insanların büyükçe bir bölümünü çok gerilerde bırakmıştır.
Yapay (zekâ) anlak araştırma ve uygulamaları, insanın insana bağımlılığını ortadan kaldıracak kerteye gelmiş, genleştikçe korkutan bir boyuta ulaşmaya başlamıştır. Teknoloji devleri ellerindeki aygıtlarla özgürlük kavramının anlamını her geçen gün daha da daraltmaktadır. Sürekli denetim altında tutulma duygusu, çağın genel korkusuna dönüşmektedir.
Bu kuşatılmışlık başlangıçta, güvenlikli ve korumalı izlenimi yaratsa da teknolojiyi elinde bulunduranların belirleyiciliğine bağlı olmak gibi bir zorunluluğu dayatmaktadır. Güçlünün güçsüzü ezdiği, daha güçlünün de güçlüyü zapturapt altına aldığı bir döngüye dönüşmektedir. Özgürlüğünüz bir üstünüzdekinin size bıraktığı orandadır ve ters piramit örneğiyle özetlenebilir…
Piramidin altı tepesi genişliği, darlığı size verilmiş, yerel ya da evrensel rolle ilgilidir. Küresel güç yazgınızı, bulunduğunuz coğrafya ve sömürülebilme kapasitesine göre yazmaktadır.
Bu ortamda hegemonya, bütün coğrafyalarda inançtan kökene, sanattan kültüre bütün enstrümanları ardılları eliyle lehte veya aleyhte kullanmakta, küçük mutlu azınlıklar yaratarak gücünü berkitmektedir.
Geriye kalanlarsa, eğitilmişler de dahil, eksiltili bir yaşamla, indirgenmiş kişiliklere evrilmekte ve mutsuz kalabalıkları oluşturmaktan öteye geçememektedirler…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.