[simple-author-box] Birleşik Krallık, Haziran 2016'da yapılan ve yüzde 48'e karşı 52 sonuçlanan referandumlaAvrupa Birliği’nden yollarını ayırma kararı almıştı.  2021 yılına “egemenliğini AB’den geri alarak” giren Britanya artık bundan sonra kararlarını kendisinin verdiği bir dünya düzeninde yol alacak. Savrulan ülke mi? “Londra hükümeti, mevcut durumun keyfini mi çıkarıyor” diye soranlara güçlü bir “evet” diyemiyoruz. Çünkü mutasyona uğramış ve daha hızlı yayılan koronavirüs kasırgasının önünde savrulan bir ülke görünümünde Birleşik Krallık. Oysa salgın nedeniyle ilk ölümün açıklandığı 5 Mart 2020 tarihinden beri farklı karantina önlemleri nedeniyle birbirlerinden uzak kalan aileler Noel’de buluşacak, kucaklaşarak özlem giderecekti. Hükümetin üst düzeyi bunu üstüne basa basa açıklamış, insanları ümitlendirmişti. Hesaplar alt üst oldu Gel gör ki, gözle görünmüyen düşmanın bir de mutasyona uğrayıp ülkede adeta kıyım yapacağı İngiltere başbakanlığının, yani “10 Downing Street”in hesaplarını alt üst etti. Başbakan Boris Johnson bu vaadini yerine getiremedi ve ülkenin yarısından fazlası Noel’i karantinada geçirmek zorunda kaldı. Günlük ölümlerin bin rakamlarına dayanması, geride kalan dokuz aylık bilançoyu 75’binlere kadar çıkardı. Eğer salgın bu hızla devam ederse, hükümetin Sağlık Başdanışmanı Profesör Chris Whitty’in 160 binlere varan ölüm öngörüsüyle ülkenin yüzleşmesi uzun zaman almayacak. Bugünlerin en sıcak tartışmasını oluşturan hastane yetersizliği de buna işaret ediyor. Dert bir değil ki… Günlük vakaların 60 bin, hastaneye yatanların ise 3000’lere ulaşması nedeniyle yaşanan ‘hastane krizi’ne  bir de okulların durumu eklendi. Eğitim sendikalarının da desteğini alan okul müdürleri,“eğitimcilerin hayatını tehlikeye attığı” gerekçesiyle, hükümeti mahkemeye verdi. Eğitim camiası Noel tatili sonrası okulların fiziki öğretim yerine, online ders sistemine geçmesinde ısrar ediyor. Brexit tadı bile kaçtı Hükümet ise bu taleplere mesafeli duruyor. Yani, Birleşik Krallık’ın son dönemde yaşadığı tek olumlu gelişme Brexit’in ‘anlaşmalı’ olarak gerçekleşmesi oldu. Bunun da keyfini malesef mutasyona uğramış virüs kaçırdığı için çıkaramadı.