Orhan Kemal ERKILIÇ
-2- Ankara Ticaret Odası (ATO) Turizm Geliştirme Stratejileri Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Savaş Çolakoğlu ile sohbetimizin ikinci bölümünde turizm eğitiminde yapılması gerekenler ile Ankaralılar’a kentin tanıtılması, doğru anlatılmasını konuştuk ATO Turizm Geliştirme Stratejileri Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Savaş Çolakoğlu, ANKHABER’e yaptığı açıklamaların ilk bölümünde başkentin turizm potansiyelini ve yürütülen çalışmaları anlatmıştı. Sohbetimizin ikinci bölümünde hem turizm eğitimini konuştuk hem de Ankara turizminin gelişmesi için atılabilecek adımları... Turizm eğitimi aksak! Turizm eğitimiyle ilgili sıkıntılar var mı? Turizm eğitimiyle ilgili olarak da sıkıntılar var. Ülkemizde turizm eğitimi sektörle iç içe değil. Son birkaç senedir sektörle örtüşen ders programları yapılmaya başlandı. Şunu gördük, turizm bölümlerinden mezun olan öğrencilerin sektörde kalma oranı yüzde 15-20 civarında. İnsanlar büyük bir hevesle turizm okuyorlar ama okuldaki eğitimle gerçek hayattaki durumun farklı olduğu gerçeğini görünce sektörden kaçmalar oldu. Biz hep rica ettik; birlikte çalışalım, ders programlarını birlikte yapalım .“Lütfen genel müdür yetiştirmeyin” diye. Üniversitelerin hepsi en iyi genel müdürü biz mezun ediyoruz havasına girdiler. Tıp fakültesinden mezun olan doktor arkadaş direkt profesör olmuyor. Dolayısıyla Turizm Fakültelerinden mezun olan arkadaşlarımızın da hemen Genel Müdür olarak işe başlayamayacaklarının öğretilmesi gerekiyor. Bu öğretilmediği için arkadaşlarımız hayal kırıklığı yaşıyor ve sektörden uzaklaşıyorlar.. Her şeyi fazla fazla yapıyoruz ama bir araştırma yok. Ne kadar personel ihtiyacı var, ne kadar ön büro, ne kadar aşçı yetiştireceğiz, talep araştırması yapmadan adımlar atıyoruz. Her yerde turizm fakülteleri açıldı. Sadece bir binası olan ama içinde öğretim görevlisi dahi olmayan turizm fakülteleri var. Orada eğitim veremedikten sonra, oradaki öğrenciye staj imkanı sağlayamadıktan sonra ; sözde üniversite eğitimi yapmış oluyoruz. İnsan kaynağı sorunu Hiçbir eğitim almadan yanımıza gelen arkadaşlarımız başarılı olmuyor, bu iş bu kadar zor muydu deyip gidiyorlar. Turizmdeki en büyük sıkıntılarımızdan biri insan kaynağı. İnsan kaynağına yeteri kadar önem vermiyoruz. Lüks bina ve lüks ekipmana ayırdığımız bütçenin yarısını personele harcamamız gerekiyor. Binaya verdiğimiz değeri personele de vermeliyiz ki başarılı olalım. Krizlerden çabuk etkilenen ama kendini de hızla toparlayan bir sektörüz. Bu ülkenin ekonomik kurtuluşu ve halkın refaha ulaşabileceği en önemli sektörlerden biridir turizm. Turizmi politikadan ayırmamız gerekiyor. Politik amaçlara, düşüncelere bulaştırmadan kendi başına, kendi politikası olan bir sektör haline getirmemiz gerekiyor. Turizm sektörüne yapılan yatırım ile kadın ve genç istihdamına katkı da bulunduğumuz gibi ülkemize de döviz girdisi sağlamış olacağız. Turizm konusunda Ankaralılara ne tür önerileriniz olur? ATO’da iki sene önce ‘Ankara’ya Bir Gün Yetmez’ diye bir program yaptık. Gezdireceğimiz ilk kafile ATO Yönetim Kurulu olacak dedik. Yıllardır Ankara’da yaşıyor olabilirsiniz ama gitmediğiniz, görmediğiniz çok değerimiz var dedik. 12 saatte gezemediğimiz bir çok tarihi ve kültürel mirasımız oldu. Ankara’da yaşayıp da Ulus’ta Roma Hamamı’nın olduğunu bilmeyen bir hayli insan vardır. Hacı Bayram Cami ile sırt sırta vermiş olan Augustus Tapınağı iki dinin hoşgörüsünün önemli bir yeridir. Ankaralıya tanıtılmalı Hedeflerimizden birisi de Ankara’da yaşayanlara Ankara’yı tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle kendi şehrimizi bilmemiz, tanımamız gerekiyor. Kendi kentimizdeki değerlerimizi bilirsek başka şehirlerdeki değerleri araştırmaya başlarız. Eğer bir başkentli Hacı Bayramı, Augustus Tapınağı’nı, Ankara Kalesini ve Anadolu Medeniyetleri Müzesini görmediyse Konya’ya Mevlana’ya gitmek aklına gelmez. Önce yerelde başlayacağız sonra da civar illerdeki değerleri görmeye başlayacağız. İnanın Türkiye’yi gezmek 10 yılınızı alır. O kadar farklı değerler, farklı kültürler , doğal güzellikler ve özel yerler var ki ülkemizde; on yılda bile gezmekle bitmez. Bizim ülkemizdeki değerleri anlatıp vitrine çıkarsak neler neler olur. Vitrine ürünlerimizi çıkaramıyor, markalaşamıyoruz. En büyük sıkıntımız marka bir ürün yaratamamak. Başkentteki öğrenciler Ankara’da okuyan yüzbinlerce üniversite öğrencisi var, 19 adet üniversite var bu şehirde. Bu kente Ankara dışından gelen genç nüfus var. Ankara Kent Konseyi’nde de bir proje haline getireceğiz, kentte okuyan öğrencilere değerlerimizi anlatmamız lazım. Sonra yaşadığı şehre, ailesine Ankara’yı anlatsın. Gordion Antik Kenti var. Bu şehirde yaşayanların yüzde 10’u anca gitmiştir. Muhteşem bir değer var kentte. Şehrin etrafında termal ilçelerimiz var. Ama başkentliler Afyonkarahisar’a gidiyor çünkü bilmiyor buradaki değerleri. Bunları anlatmamız gerekiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile şehrin değerlerini anlatacak bir projemiz var. Kabul ettirebilirsek ; Kentin değerlerini otobüslere giydirelim ve tanıtıma katkı olsun. Muhteşem bir havalimanına sahibiz Esenboğa gibi… Orayla da görüşmemiz olmuştu pandemi girdi araya. Küçük maketler ile kentin değerlerini gelen yolcu katında boş koridorlar da tanıtalım. Ankara’nın değerlerini maketler ile yolculara anlatalım ve akıllarda kalsın. Gelen kişi boş vaktinde gidip ziyaret etmek istesin. İnsanların kente zaman ayırmasını sağlamalıyız. ‘Ortak akıl’ın önemi Şehir ortak akılla yönetilmeli. Turizm için bu çok önemli. Bu anlayışla meyvelerini çok kısa sürede almaya muktediriz. Şehrin kasvetli algısını, gri şehir ve memur kenti tanımlamasını sadece turizm ile değiştirebilir ve kenti renklendirir, yaşayan şehir yapabiliriz. Yaşayan şehir olduğu zaman Ankara gerçekten keyifli ve renkli bir kent olacaktır. - BİTTİ-Ankaralılar Ankara’yı tanımıyor
Orhan Kemal ERKILIÇ
-2-
Ankara Ticaret Odası (ATO) Turizm Geliştirme Stratejileri Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Savaş Çolakoğlu ile sohbetimizin ikinci bölümünde turizm eğitiminde yapılması gerekenler ile Ankaralılar’a kentin tanıtılması, doğru anlatılmasını konuştuk
ATO Turizm Geliştirme Stratejileri Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Savaş Çolakoğlu, ANKHABER’e yaptığı açıklamaların ilk bölümünde başkentin turizm potansiyelini ve yürütülen çalışmaları anlatmıştı. Sohbetimizin ikinci bölümünde hem turizm eğitimini konuştuk hem de Ankara turizminin gelişmesi için atılabilecek adımları...
Turizm eğitimi aksak!
Turizm eğitimiyle ilgili sıkıntılar var mı?
Turizm eğitimiyle ilgili olarak da sıkıntılar var. Ülkemizde turizm eğitimi sektörle iç içe değil. Son birkaç senedir sektörle örtüşen ders programları yapılmaya başlandı. Şunu gördük, turizm bölümlerinden mezun olan öğrencilerin sektörde kalma oranı yüzde 15-20 civarında. İnsanlar büyük bir hevesle turizm okuyorlar ama okuldaki eğitimle gerçek hayattaki durumun farklı olduğu gerçeğini görünce sektörden kaçmalar oldu. Biz hep rica ettik; birlikte çalışalım, ders programlarını birlikte yapalım .“Lütfen genel müdür yetiştirmeyin” diye. Üniversitelerin hepsi en iyi genel müdürü biz mezun ediyoruz havasına girdiler. Tıp fakültesinden mezun olan doktor arkadaş direkt profesör olmuyor. Dolayısıyla Turizm Fakültelerinden mezun olan arkadaşlarımızın da hemen Genel Müdür olarak işe başlayamayacaklarının öğretilmesi gerekiyor. Bu öğretilmediği için arkadaşlarımız hayal kırıklığı yaşıyor ve sektörden uzaklaşıyorlar.. Her şeyi fazla fazla yapıyoruz ama bir araştırma yok. Ne kadar personel ihtiyacı var, ne kadar ön büro, ne kadar aşçı yetiştireceğiz, talep araştırması yapmadan adımlar atıyoruz. Her yerde turizm fakülteleri açıldı. Sadece bir binası olan ama içinde öğretim görevlisi dahi olmayan turizm fakülteleri var. Orada eğitim veremedikten sonra, oradaki öğrenciye staj imkanı sağlayamadıktan sonra ; sözde üniversite eğitimi yapmış oluyoruz.
İnsan kaynağı sorunu
Hiçbir eğitim almadan yanımıza gelen arkadaşlarımız başarılı olmuyor, bu iş bu kadar zor muydu deyip gidiyorlar. Turizmdeki en büyük sıkıntılarımızdan biri insan kaynağı. İnsan kaynağına yeteri kadar önem vermiyoruz. Lüks bina ve lüks ekipmana ayırdığımız bütçenin yarısını personele harcamamız gerekiyor. Binaya verdiğimiz değeri personele de vermeliyiz ki başarılı olalım. Krizlerden çabuk etkilenen ama kendini de hızla toparlayan bir sektörüz. Bu ülkenin ekonomik kurtuluşu ve halkın refaha ulaşabileceği en önemli sektörlerden biridir turizm. Turizmi politikadan ayırmamız gerekiyor. Politik amaçlara, düşüncelere bulaştırmadan kendi başına, kendi politikası olan bir sektör haline getirmemiz gerekiyor. Turizm sektörüne yapılan yatırım ile kadın ve genç istihdamına katkı da bulunduğumuz gibi ülkemize de döviz girdisi sağlamış olacağız.
Turizm konusunda Ankaralılara ne tür önerileriniz olur?
ATO’da iki sene önce ‘Ankara’ya Bir Gün Yetmez’ diye bir program yaptık. Gezdireceğimiz ilk kafile ATO Yönetim Kurulu olacak dedik. Yıllardır Ankara’da yaşıyor olabilirsiniz ama gitmediğiniz, görmediğiniz çok değerimiz var dedik. 12 saatte gezemediğimiz bir çok tarihi ve kültürel mirasımız oldu. Ankara’da yaşayıp da Ulus’ta Roma Hamamı’nın olduğunu bilmeyen bir hayli insan vardır. Hacı Bayram Cami ile sırt sırta vermiş olan Augustus Tapınağı iki dinin hoşgörüsünün önemli bir yeridir.
Ankaralıya tanıtılmalı
Hedeflerimizden birisi de Ankara’da yaşayanlara Ankara’yı tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle kendi şehrimizi bilmemiz, tanımamız gerekiyor. Kendi kentimizdeki değerlerimizi bilirsek başka şehirlerdeki değerleri araştırmaya başlarız. Eğer bir başkentli Hacı Bayramı, Augustus Tapınağı’nı, Ankara Kalesini ve Anadolu Medeniyetleri Müzesini görmediyse Konya’ya Mevlana’ya gitmek aklına gelmez. Önce yerelde başlayacağız sonra da civar illerdeki değerleri görmeye başlayacağız. İnanın Türkiye’yi gezmek 10 yılınızı alır. O kadar farklı değerler, farklı kültürler , doğal güzellikler ve özel yerler var ki ülkemizde; on yılda bile gezmekle bitmez. Bizim ülkemizdeki değerleri anlatıp vitrine çıkarsak neler neler olur. Vitrine ürünlerimizi çıkaramıyor, markalaşamıyoruz. En büyük sıkıntımız marka bir ürün yaratamamak.
Başkentteki öğrenciler
Ankara’da okuyan yüzbinlerce üniversite öğrencisi var, 19 adet üniversite var bu şehirde. Bu kente Ankara dışından gelen genç nüfus var. Ankara Kent Konseyi’nde de bir proje haline getireceğiz, kentte okuyan öğrencilere değerlerimizi anlatmamız lazım. Sonra yaşadığı şehre, ailesine Ankara’yı anlatsın. Gordion Antik Kenti var. Bu şehirde yaşayanların yüzde 10’u anca gitmiştir. Muhteşem bir değer var kentte. Şehrin etrafında termal ilçelerimiz var. Ama başkentliler Afyonkarahisar’a gidiyor çünkü bilmiyor buradaki değerleri. Bunları anlatmamız gerekiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile şehrin değerlerini anlatacak bir projemiz var. Kabul ettirebilirsek ; Kentin değerlerini otobüslere giydirelim ve tanıtıma katkı olsun. Muhteşem bir havalimanına sahibiz Esenboğa gibi… Orayla da görüşmemiz olmuştu pandemi girdi araya. Küçük maketler ile kentin değerlerini gelen yolcu katında boş koridorlar da tanıtalım. Ankara’nın değerlerini maketler ile yolculara anlatalım ve akıllarda kalsın. Gelen kişi boş vaktinde gidip ziyaret etmek istesin. İnsanların kente zaman ayırmasını sağlamalıyız.
‘Ortak akıl’ın önemi
Şehir ortak akılla yönetilmeli. Turizm için bu çok önemli. Bu anlayışla meyvelerini çok kısa sürede almaya muktediriz. Şehrin kasvetli algısını, gri şehir ve memur kenti tanımlamasını sadece turizm ile değiştirebilir ve kenti renklendirir, yaşayan şehir yapabiliriz. Yaşayan şehir olduğu zaman Ankara gerçekten keyifli ve renkli bir kent olacaktır.
- BİTTİ-
Ekleme
Tarihi: 23 Aralık 2021 - Perşembe
Ankaralılar Ankara’yı tanımıyor
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.