Başkent futbolu ve 19 Mayıs

Süper Lig’i boş bırakan Ankara takımları hem borç yüklerinden kurtulma hem de alt ligden çıkmanın hedefinde. Kolay olmayan bu yolun bir de 19 Mayıs Stadyumu maddesi var!.. * Sezona mutlak şampiyonluk parolasıyla başlayan, hatta sezon sonunda borçsuz bir kulüp olarak Süper Lig’e adım atmayı isteyen MKE Ankaragücü, liderlik koltuğuna averajla veda etse de iddiasını sürdürüyor. Hem başkan Faruk Koca ve yönetimi hem de teknik patron Mustafa Dalcı ile ekibinin birbirine olan güveni tam. Futbolculara inanç noktasında da sorun yok. Camianın Mustafa hocaya olan tepkileri devam ediyor. Bu tepkilerin oynanan futbol ve oyuncu tercihlerine dönmüş olmasını olumlu buluyorum. Hayatını bu işe adamış, tecrübesi ve bilgisiyle kendini önemli noktalara getirmiş Mustafa hocanın başarılı olması sadece kendi açısından değil kent açısından da büyük önem taşıyor. Adana deplasmanında Nadir Çiftçi’nin kaçırdığı penaltı moral ve puan açısından büyük önem taşıyordu; olmadı!.. Ama 90 dakika boyunca takımın verdiği mücadelenin ritminin bozuk olması, 3. bölgede istenilen çoğunluğun ve pozisyon duruşunun sağlanamamasına bir de savunmada rakibe kolaylık tanınması çıkıştaki Adanaspor’a ikram oldu. * Gelelim Beştepe’nin kırmızı-karalı tarafına... Gençlerbirilği çok belli etmese de play-off’tan Süper Lig ihtimalini benimsedi. Ancak takımın inişli-çıkışlı gösterdiği grafik ayarları bozdu. Bozulan ayarlara camianın da eşlik ettiği görülüyor! Ayrışmalar, fikir ayrılıkları erken başladı. Eski başkan Murat Cavcav’ın gitmesi yönünde birleşen bazı taraftar grupları, bugün farklı bakış açılarına sahip görünüyor. Alınganlık ile tartışmayı, iftira ile eleştirmeyi doğru anlamamız gerekiyor. Yaşadığım haksız eleştiri ve ağır ithamlardan sonra geriden izlediğim olayları anlamakta güçlük çekmiyorum. Samimi olmayan ittifakların ve mutlak bir hesapla atılan adımların balonu çabuk söner; sönüyor, söndü... Teknik patron Metin Diyadin, takımın beceri ve gücünün ölçüsünü yönetime iyi anlatıyor. Sportif Direktör Baki Mercimek ile yakalanan uyum ise teknik kadronun ömrünü uzattı. Zaten Metin hoca ile yolları ayırsan kim gelecek? Başkan Niyazi Akdaş ve ekibinin de oluşan tablodan memnun olması mümkün değil. Taraftarlık ile yöneticilik arasında sıkışmadan, kulüp mahremiyetlerini paylaşmadan işin sıkı sıkıya yapılması gelecek adına önemli. Kaygan bir zeminde oluşan insan ilişkilerinin gelecekte nereye gideceği belli olmaz? Dikkat!..  * Ankara Keçiörengücü ise potansiyelinden ve gücünden uzakta bir sezon yaşıyor. Stadyum zeminini yapan başkentin semt takımı, küme düşme hattından uzaklaşarak bu sezonu artık kazasız bir şekilde atlatmanın yolunu bulmalı. Bunu yapacak gücü var.... Sonrası gelecek seneye kısmet... * Futbolda haftalık büyük tepkileri, bir anda havalara uçmayı ya da karalar bağlamayı çok seviyoruz. Bu oyunun keyfini çıkaracak şartlara ihtiyacımız var. Bunun yolu iyi tesislerden, sakinlikten, ailece ya da dostlarla stadyumlarda oyunun keyfini çıkarmaktan geçiyor. Sahada iyi futbol ve doğru kadrolar kurulması da yönetimler ile teknik ekibin işi... Gerisi lafügüzaf. Projesinin hazır olduğunu bildiğimiz Ankara 19 Mayıs Stadyumu için de temel atma aşamasına gelindiği söyleniyor. Tam bir yılan hikayesine dönen 19 Mayıs Stadyumu’nu başkent sporunun kalbi görüp, bölgeyi yalnızca futbola teslim etmemek hayati önemde.  Kente bir olimpiyat köyü kuracak olsanız burası 19 Mayıs Spor Tesisleri olurdu. Ulaşımı ve altyası ile bölge her türlü spor için uygun. Bunun gözardı edilmemesi başkentli çocuklar ve gençler için mühimdir...