Basın İlan Kurumu’nun (BİK) 1 Nisan 2023’te başlattığı dijital dönüşüm programının üzerinden 18 ay geçti. Bu süre zarfında, işin başından beri resmi ilan yayınlama hakkı kazanan internet haber siteleri, dijital ortamda varlıklarını sürdürmek için çeşitli stratejilere başvurdu. Ancak bu süreç, dijital medyanın karşı karşıya olduğu pek çok sorunu da gözler önüne serdi.
Basın İlan Kurumu adımları…
Google’ın sık sık güncellenen algoritmaları sonucunda birçok internet haber sitesinin ziyaretçi sayıları büyük bir düşüş yaşadı. Bu düşüşe çözüm olarak bazı siteler, Facebook reklamlarına yatırım yaparak trafiği artırmayı denedi. Ne var ki, bu çabalar giderlerin önlenemez yükselişini sağladı. Sonunda birçok site, içeriğini yapay zekâya, trafiğini ise botlara (yapay trafik) bağımlı hale getirdi, getirmeye devam ediyor. Bu durum, dijital medyanın tam anlamıyla bir “oyun” alanına dönüştüğünün ispatı!..
Her kuruluşu ve sistemi yakından takip eden BİK, ekim ayı itibarıyla kriterlerde düzenleme yaptı ve internet haber sitelerine verilen ödevler (deyim yerindeyse) yarı yarıya düşürüldü.
İnternet haber siteleri kriterleri yakalama hedefiyle gelirlerinin büyük bir kısmını Amerika’nın teknoloji şirketlerine aktarıyordu. Alınan son kararlarla bu ödemeler azalacak mı yoksa sona mı erecek bekleyip göreceğiz!..
Medya patronları ne yapmalı?
Medya patronları, sadece çalışanların haklarını koruma yükümlülüğünü yerine getirmekle kalmamalı, aynı zamanda gazetecilerin geçim sıkıntısını çözmek için ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmalıdır.
Basın İlan Kurumu aracılığıyla resmi ilan geliri elde eden medya kuruluşları, “bilinmeyen” ve “okunmayan” imajını ortadan kaldırmak için çaba göstermeli. İçerik kalitesini artırma, çalışanlarını motive etme ve haklarını koruma noktasında etkili uygulamalar geliştirecek adımlar atmalıdır.
Her medya kuruluşu geride kalan 18 ayını doğru analiz etmeli, önce kendi kendisine samimi olmalıdır.
Bekleme süresinde olanlar ise süreci dikkatle takip etmelidir!..
Özel haber, özgün içerik yarışı…
BİK denetimleri, yapılan son düzenlemelerin ardından daha etkin şekilde gerçekleştirilecektir. Rakamsal tüm veriler netleşmiştir. Artık ‘özgün içerik, özel haber yarışı’ ile kopyala-yapıştırın önüne geçilecek bir dönem başlamalıdır. BİK, bunun denetimini en iyi şekilde yapacak birikime ve altyapıya sahiptir.
Gazetecilerin ‘Basın Sigortası’ gibi bir sorunu da olmamalıdır.
Tüm paydaşlara görev düşüyor!
Basın kartına hak kazanma yolu ve yöntemi daha pratik olmalıdır. (Örnek: Mesleğe yeni başlayan iletişim fakültesi mezunu genç gazetecilere ‘geçici basın kartı’ uygulaması başlatılabilir.)
Meslekten uzaklaşarak basın kartını teslim etmiş ama yeniden mesleğe dönmüş gazetecilere basın kartları daha hızlı biçimde verilebilir.
İletişim Başkanlığı her gazetecinin evidir. Bu yüzden meslektaşlara kolaylıklar sağlanmalı, sahip çıkılmalıdır.
Sektörün ve mesleğin her alanında mesai yapan gazeteciler, barınma sorunu yaşamamalı, kitap alabilmeli, teknolojik yatırımları daha rahat yapabilmelidir.
Çalıştığı yerin yayın politikasına, meslek ilkeleri ve ahlakına saygılı, kendini geliştirmeye her an açık olmalıdır.
Medyaya yatırım yapmış ve yapacak olan patronlar da kazançlarının bir kısmını teknolojiye, insan kaynağına ayırmalı; geçmişte yaptıkları hataları internet haber sitelerinde tekrarlamamalıdır…
Dijital dönüşüm sürecinin başarılı olabilmesi için sektörün tüm paydaşlarının sorumluluklarını yerine getirmesi büyük önem taşıyor.
Kalite artmalı; bugün değil yarın planlanmalı…
Gazetecilerin geçim ve gelecek kaygısı yaşamadan çalışmaya, üretmeye ve yazmaya devam etmesi, dijital medyanın kalitesini artıracaktır. Aksi takdirde, okunmayan ve bilinmeyen internet haber siteleri, “bot”larla dolu bir dijital oyunun kötü parçası olacaktır. Medya sektörü, bu dijital dönüşümde gerçek bir başarıya ulaşmak için daha fazla özen göstermeli ve yapı taşlarını sağlam bir temele oturtmalıdır.
Yoksa gidişat iyi değildir!..