Kendilerine has enfes köfteleri, tropikal baharat çeşitleri, döner ve etlerin pişirilme kıvamları, kesim teknikleri ve sofra dizaynlarıyla gelen herkesi hayran bırakan lezzet markası Portakal Döner’i anlatmaya çalışacağım. Öyle büyük bir işletme falan değil ha.. Ama herkesin dilinde, herkesin gönlünde yer eden bu güzel mekanda nimetlerin kutsiyetine sınırsız saygıyla tüm yiyeceklere sevgilerini katarak hazırlayan emektarların tamamı aynı ailenin üyelerinden oluşuyor.    Manisa Gördes’ten gelerek Keçiören’de ticari hayatlarını sürdüren KARAKAYA ailesi, Ahilik anlayışıyla işlettikleri Portakal Döneri neredeyse tam bir Başkent markası yapmışlar. Uzak semtlerden köfte ve dönerlerine müptela sayısız müşterileri geliyor. Sanatoryum Caddesi 137/D adresinde 3-5 masadan ibaret mütevazi dükkanlarında, pırlanta kalpli Sahiplerinin kalite ve lezzetteki üstün maharetleri, ekonomik fiyatları ve garip-gurebaya olan hamiyyetperver cömertlikleri onları her gönülde zirveye taşıyor.    Dürüst emeği, yardımsever kimliği ve eşsiz tevazusuyla hatırlanan, siyaset, ticaret, akademik camia, basın ve iş dünyası dahil her kulvarda sevilen Merhum İşadamı Mustafa KARAKAYA’nın çocukları Alirıza Karakaya, Habip Karakaya, Bekir Karakaya, Feride Karakaya ve Kübra Karakaya, babalarından yansıyan omurgalı karakterleriyle çevrelerine hep güven yansıtıyor, her gönülde iz bırakıyorlar. Burda paranın pek kıymeti yok. Önce güven, dostluk ve kalite makbul sayılıyor, müşteri memnuniyeti önemseniyor. İşte bu yüzden imkanı olsun olmasın, zengin-fakir, yaşlı-genç, engelli-sağlam herkesin güvenle sığındığı, bu Ahi Müessesesinin huzur kokan atmosferine herkesimden müdavim doluşuyor. Derya bilgisi, emsalsiz donanımı ve tatlı sohbetine hayran olduğum ve bir akraba kadar sevdiğim Hasan AYDIN amcam, arkadaş ortamları ve park sohbetlerinde sık sık Portakal Döner’in dürüst sahiplerini, kaliteli ürünlerini anlatır, temizlik, titizlik ve eşsiz ustalıklarından bahsederdi. Kardeşim Tunay’la piknik türü işletme oldukları zamanlar dahil, oradan bizde defalarca alışverişimiz oldu. Aile sıcaklığındaki havası, cömert ikramları, uygun fiyatları ve estetik dekoruyla öğrencisinden, memuruna, emeklisinden işçisine herkesin tercihi bir mekan olduğunu biliyorduk.           Her tarafı çiçeklerle süslü bu nezih işletmenin müştemilatı ve muhteviyatını Feride Karakaya ve Kübra Karakaya Hanımlar yapmış. Işıklandırılmasından sanatsal dekoruna, oturma düzeninden çiçeklerine, konuk karşılamadan uğurlamaya, ürün sunumundan ikram servislerine kadar, akla gelen-gelmeyen onlarca güzelliğin tüm dizaynları, kareografileri, tasnifi, tasviri ve senkronizasyonu tamamen bu hanımlar tarafından planlanmış.           Görgüsü, kültürü ve saygısıyla bir zarafet ve nezaket abidesi olan Feride Karakaya ve Kübra Karakaya hanımlar bu işletmeye büyük itibar kazandırmışlar. Aynı zamanda Kübra Karakaya ablamız Yozgatlı olmasıyla bizimde hemşehri kimliğimize ayrı bir saygınlık kazandırıyor. Yani bu işletmenin her kategorisinde en büyük emekler Feride ve Kübra Karakaya Hanımlara ait.            Alirıza Karakaya Ustaya herkes Ustaların Ustası diyor. Ankara’da onun üstüne dönerci yok. Habip Karakaya ise adlarını bile saymakta güçlük çektiğimiz onlarca ezme ve garnitürü öyle bir görsel şölene dönüştürüyor ki, tam bir lezzet profesörü. Onun yaptığı köftelerin emsali olamaz. Helede Bekir Karakaya’nın döner tekniği, marine usulü ve çevik servisleri herkesin dilinde. Portakal Piknikte en kaliteli ve en taze ürünler kullanılıyor. Kasaplarından manavlarına hepside onların bu hassasiyetine aşırı saygılı. Müşteri gerçek bir velinimet, lezzet, ustalık ve kalitedeki ölçü ise aşırı memnuniyet. Bu disiplinden hiç şaşmıyorlar.               Alirıza Bey, Habip Bey, Bekir Bey, Feride Hanım ve Kübra Hanım hepside gönlü yüce, sofrası açık, alicenap, eli cömert değerler. Garip-gurebanın ellerinden tutuyor, inanç ve ibadetlerinde samimi, vatanı ve milletine sadık asil soylu kıymetler. Karakaya ailesinin Merhum büyüğü Mustafa Karakaya sadece Manisa’da değil, Başkentte de misafirperverliği ve hanedanlığıyla tanınıyor. Aynı erdem ve faziletlere sahip çocukları, babalarının bu asaletini, mütevazi dükkanlarında cömertlik ve liyakatle aynı şekilde sürdürüyorlar. Onların çok yakın komşuları Hasan Aydın amcamın dediğine göre bu kardeşler kısıtlı imkanlarına rağmen birçok öğrenciye, bazı mağdur ailelere, parasız yemek ve paket servisleri yapmalarının yanında, başı dara düşen, yolda belde kalan, hasta-yaşlı, fakir-fukara gibi gerçek ihtiyaç sahiplerininde ellerinden babacanca tutuyor, tarifi imkansız gönül güzelliğine imza atıyorlar.    Fütüvvet ilmi ve Ahilik anlayışıyla ticaret yapan, ülkesine, ilkesine ve ülküsüne yürekten bağlı bu karizmatik kıymetlerin emsalsiz şahsiyetlerinin herkese örnek olmasını, para değil gönül kazanan tutumlarının Ankara’da ve tüm ülkemizde gururla tanımasını ısrarla istiyoruz. Erdem ve karakteriyle ticari ahlaka örnek, asalet, nezaket ve incelikleriylede tüm güzel gönüllere birleşme noktası olan Karakaya Ailesi ve Portakal Döner’e bizde gönüller dolusu teşekkürlerimizi sunuyor, hayırlı, huzurlu kazançlar diliyoruz. Kanaatkar yürekleriniz, güleryüzlü izzetiniz, ikramınız, yardımseverliğiniz ve eşsiz cömertliğinizle insanların dualarında herkesin gönüllerindesiniz. Yolunuz açık, yönünüz hep dürüstlük olsun.