Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin
 

Geçmişte Ankara’nın tarihi dokusuna yapılan müdahaleler

-1- Neolitik dönemden Galatlara, Roma’ya, Ahilik Döneminden Osmanlılara ve Cumhuriyet Dönemine kadar binlerce yıllık bir tarihsel birikime sahip olan Ankara’da, 2019 yerel seçimlerinden önce tarihi kent dokusunun korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için yapılanlar ya da yapılmayanlar kent gündeminde önemli bir tartışma konusuydu. Hala da olmaya devam ediyor.  Tarihi dokuyu koruma amaçlı imar planlarının bir türlü yürürlüğe girmemesi ve mahkeme süreçlerine konu olması, Ankara’nın tarihi dokusuna yapılan müdahalelerin uluslararası koruma ilke ve standartlarına uygun olmaması, korumanın sosyal boyutlarının ihmal edilmesi ve yenilenen tarihi dokuların turizm ve kültür açısından beklenenin çok gerisinde kalması bu tartışmanın ana başlıklarını oluşturuyordu. Ancak, bir yandan da özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi son yıllarda artan bir hızla, Ulus, Hacı Bayram ve İsmetpaşa gibi yerlerde çeşitli yenileme projelerini uyguluyordu. sehrekustu.blogspot.com ve başka ortamlarda yıllarca vurguladığım gibi bu yenileme projeleri yapılış biçimleri ve sonuçları açısından da ciddi eleştirilere muhatap oluyordu. Özellikle özgün tarihi evlerin yıkılarak betondan yeniden yapılmaları, tarihi sokak dokularının yer yer özgün biçiminin dışına çıkılarak yeniden yapılandırılmaları, tarihi dokunun katmanlı yapısı dikkate alınmadan sadece belli bir tarihsel dönemin öne çıkartılması çabaları her geçen gün kamuoyunun gündemini işgal eden yeni bir tartışmaya sebep oluyor. Yaklaşık 5 yıl önce Hacı Bayram’da bulunan Bizans Surlarının bir kısmının iş makineleriyle yıkılması gibi örnekler tarihi dokunun korunmasında daha doğrusu korunamamasında hoyrat bir tavır olarak öne çıkmıştı. Tüm bu tartışmaların yanı sıra, yapılan uygulamaların neden turizm ve kültür alanlarında Başkent Ankara’yı uluslararası ve ulusal platformlarda öne çıkaracak sonuçlar getirmediği de merak konusu oluyordu. Oysaki hem yurt içinde hem de yurt dışında tarihi koruma alanında yapılanlarla öne çıkan birçok önemli kent bulunuyor.  Bu konuda Sayın Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra bazı önemli kararlar alındı, projeler uygulanmaya başlandı, temaslarda bulunuldu. Bunların olumlu yansımaları kısa süre içinde görülecektir. Ancak, koruma amaçlı imar planı gibi geçmişte davalara konu olmuş meselelerde hala belirgin bir mesafe alınabilmiş değil. Bunda, Ankara’nın tarihi koruma alanındaki sorunlu geçmişinin de önemli bir payı bulunuyor.  (SÜRECEK)
Ekleme Tarihi: 23 Aralık 2021 - Perşembe

Geçmişte Ankara’nın tarihi dokusuna yapılan müdahaleler

-1- Neolitik dönemden Galatlara, Roma’ya, Ahilik Döneminden Osmanlılara ve Cumhuriyet Dönemine kadar binlerce yıllık bir tarihsel birikime sahip olan Ankara’da, 2019 yerel seçimlerinden önce tarihi kent dokusunun korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için yapılanlar ya da yapılmayanlar kent gündeminde önemli bir tartışma konusuydu. Hala da olmaya devam ediyor.  Tarihi dokuyu koruma amaçlı imar planlarının bir türlü yürürlüğe girmemesi ve mahkeme süreçlerine konu olması, Ankara’nın tarihi dokusuna yapılan müdahalelerin uluslararası koruma ilke ve standartlarına uygun olmaması, korumanın sosyal boyutlarının ihmal edilmesi ve yenilenen tarihi dokuların turizm ve kültür açısından beklenenin çok gerisinde kalması bu tartışmanın ana başlıklarını oluşturuyordu. Ancak, bir yandan da özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi son yıllarda artan bir hızla, Ulus, Hacı Bayram ve İsmetpaşa gibi yerlerde çeşitli yenileme projelerini uyguluyordu. sehrekustu.blogspot.com ve başka ortamlarda yıllarca vurguladığım gibi bu yenileme projeleri yapılış biçimleri ve sonuçları açısından da ciddi eleştirilere muhatap oluyordu. Özellikle özgün tarihi evlerin yıkılarak betondan yeniden yapılmaları, tarihi sokak dokularının yer yer özgün biçiminin dışına çıkılarak yeniden yapılandırılmaları, tarihi dokunun katmanlı yapısı dikkate alınmadan sadece belli bir tarihsel dönemin öne çıkartılması çabaları her geçen gün kamuoyunun gündemini işgal eden yeni bir tartışmaya sebep oluyor. Yaklaşık 5 yıl önce Hacı Bayram’da bulunan Bizans Surlarının bir kısmının iş makineleriyle yıkılması gibi örnekler tarihi dokunun korunmasında daha doğrusu korunamamasında hoyrat bir tavır olarak öne çıkmıştı. Tüm bu tartışmaların yanı sıra, yapılan uygulamaların neden turizm ve kültür alanlarında Başkent Ankara’yı uluslararası ve ulusal platformlarda öne çıkaracak sonuçlar getirmediği de merak konusu oluyordu. Oysaki hem yurt içinde hem de yurt dışında tarihi koruma alanında yapılanlarla öne çıkan birçok önemli kent bulunuyor.  Bu konuda Sayın Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra bazı önemli kararlar alındı, projeler uygulanmaya başlandı, temaslarda bulunuldu. Bunların olumlu yansımaları kısa süre içinde görülecektir. Ancak, koruma amaçlı imar planı gibi geçmişte davalara konu olmuş meselelerde hala belirgin bir mesafe alınabilmiş değil. Bunda, Ankara’nın tarihi koruma alanındaki sorunlu geçmişinin de önemli bir payı bulunuyor.  (SÜRECEK)
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.