Rıfat Çakır
Köşe Yazarı
Rıfat Çakır
 

Cinni Cennet

Eyağsi galın, meymenetsiz bi Gişisi vardı Cinni Cennet'in. “Davarı sağmadan guzuları goyrulmuş, emişmiş diyi Gişisi sıyırgıynan depesine vurmuş, garı cinnenmiş” derlerdi. O gördüğü şiddet omuriliğinden felç etmişti. Kolu statik sallanır, ayağını sürütleyerek yürürdü. Konuşması ve hareketleri çok yavaş, derbeder ve halsizdi. Yerinden zor kalkar, hiçbir iş  göremezdi. Geniş avlulu, küçük toplulu, basık damlı ve çatalkapılı bir evleri vardı. Genelde hep kapılarının önündeki yastı taşa oturur, gelene gidene bezgin bezgin bakardı.      Fistanının önüne taktığı gara önlüğüne yavan ekmek, çokelik kor, yanına aldığı bir sitil suyla öyünlerini oturduğu yerde yerdi. Dişleri dökük olduğundan lokmaları damagında ezer ezer yutkunurdu. Düşenin dostu olmaz derler ya. Ne kadar doğru ve acımasız bir tespit. Yapayalnızdı. Hiçbir arkadaşı ve akrabası yok gibiydi. Zavallı Gişi… Kocası Mar Davut gençlik yıllarında yaptığı deliliklerini unutmuş, ona eskisi gibi pek eziyet etmiyordu. Aslında fena bir adamda değildi. O da zavallı ve çilekeşti. İki  inekleri ve tek eşekleri vardı. Onların samanını, sağımını gine Mar Davut yapardı. Garının bakacak ne dermanı ne de becerisi vardı. Cinni Cennet eskiden yediği dayakların etkisiyle gişisine her gördüğü yerde oşuhculuk eder, toparlanmaya çalışırdı. Sinirli ve ilgisiz Mar Davut'ta her seferinde; “Gah lan şurdan, gavur sıracalı”… diyerek azarlardı. Acıklı bir hal… “-Lan ben sana noördüm, gine niye ne hırlıyon.” ne dese de sürekli ürkek ve lüzümsuz laflarla herifinin canını sıkardı.  Evlerine yakın oturan gelinleri ve çocukları da bakmaz, hiç itibar göstermezlerdi. Hepsi de ona karşı ilgisizdi. Kadıncağız onların her geçişlerinde, vefa ve ilgi uman sevgi dolu gözleriyle çocuklarını, torunlarını seyretse de, hepsi de umarsız ve kazma tipleriyle yanından selamsız savuşurlardı. Gözümün önünde O rahmetliği canlandırıyorum da; ne kadar acıklı bir hali vardı. O zayıf çenesi ve dişsiz damağında eze eze yutkunarak yemek yemesi, sürünürcesine oturduğu yerden su sitiline uzanması, elini yumruk yapıp alnına dayayarak saatlerce statik oturuşu, yırtık bürüğü, yeşil renkli naylon ayakkabısı ve döşündeki iğde, gôo boncuh, hameyhli ve muskalarıyla hayalimdeki o canlılığı sürekli yerinde durur. Ölümü beklemek Kangal cinsi köpekleri, kirli beyaz bir de kedileri vardı. İkis de Cinni Cennet'in biri sağında biri solunda yatardı. Cami önünden köprüye giden taşlı yolun en renkli görüntüsünü onlar oluştururdu. O sokak onlarsız düşünülemezdi. Bakımsız evlerinin siyeçleri uçmuş, ana duvar çörtenin dibinden oyulmuş, oturdukları dam bellemiş ve yan duvarları gâaşamıştı. Tamir, düzenleme ve yaşanabilir bir ortam hazırlama niyet ve güçleri yoktu. Mar Davut da amaçsız ve hedefsiz yaşıyordu. İkisinin de otobüs bekler gibi ölümü bekledikleri aşikardı. Selayla uyanmak Bir Salı sabahı Akif Hocanın selâsıyla uyandık. Selâ sonunda meftanın Cennet Bibi olduğunu söylüyordu. Hüzünlendik. Görüntüsü seksen yaşın üstünde gibiydi ama zavallı daha 56 yaşındaymış. Köy gençleri toplandı, mezarını kazdılar. Mar Davut onlara yün çorap ve peşgır dağıttı. Diyordu ki; “Avrat kefenini tâa 10 sene önceden hazırlayıp sandığa goydu. Öleceğini biliyodu.” İçimiz bişekil oldu… Cennete layıktı Cinni Cennet'in son 10 senesini hepimiz biliyoruz. Hiç konuşmadan, sersefil ve bakımsız bir şekilde insanlardan ve olaylardan uzaktı. Kendi halinde, zararsız, kimsesiz geçen bir on yıl.. Cennete layık, zavallı, garip ve günahsızdı. Ondan önce bir günahı varsa belki de Allah katında zaman aşımına uğramıştır. Böyle ızdıraplı hayatların sonunda gelen ölümleri ben bir lütuf, bir ödül gibi düşünüyorum. Yaşamını hatırladıkça yüreğimi çok sızlatan melek bakışlı, pırlanta yürekli bir kadındı. Umuyorum ki Cinni Cennet; Cennetlik Cennet olarak Cenab-ı Allahın sonsuz huzuruna ulaşmıştır. Rahmeti bol, ruhu Şâd olsun. Nur içinde uyusun…
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2022 - Perşembe

Cinni Cennet

Eyağsi galın, meymenetsiz bi Gişisi vardı Cinni Cennet'in. “Davarı sağmadan guzuları goyrulmuş, emişmiş diyi Gişisi sıyırgıynan depesine vurmuş, garı cinnenmiş” derlerdi. O gördüğü şiddet omuriliğinden felç etmişti. Kolu statik sallanır, ayağını sürütleyerek yürürdü. Konuşması ve hareketleri çok yavaş, derbeder ve halsizdi. Yerinden zor kalkar, hiçbir iş  göremezdi. Geniş avlulu, küçük toplulu, basık damlı ve çatalkapılı bir evleri vardı. Genelde hep kapılarının önündeki yastı taşa oturur, gelene gidene bezgin bezgin bakardı.      Fistanının önüne taktığı gara önlüğüne yavan ekmek, çokelik kor, yanına aldığı bir sitil suyla öyünlerini oturduğu yerde yerdi. Dişleri dökük olduğundan lokmaları damagında ezer ezer yutkunurdu. Düşenin dostu olmaz derler ya. Ne kadar doğru ve acımasız bir tespit. Yapayalnızdı. Hiçbir arkadaşı ve akrabası yok gibiydi. Zavallı Gişi… Kocası Mar Davut gençlik yıllarında yaptığı deliliklerini unutmuş, ona eskisi gibi pek eziyet etmiyordu. Aslında fena bir adamda değildi. O da zavallı ve çilekeşti. İki  inekleri ve tek eşekleri vardı. Onların samanını, sağımını gine Mar Davut yapardı. Garının bakacak ne dermanı ne de becerisi vardı. Cinni Cennet eskiden yediği dayakların etkisiyle gişisine her gördüğü yerde oşuhculuk eder, toparlanmaya çalışırdı. Sinirli ve ilgisiz Mar Davut'ta her seferinde; “Gah lan şurdan, gavur sıracalı”… diyerek azarlardı. Acıklı bir hal… “-Lan ben sana noördüm, gine niye ne hırlıyon.” ne dese de sürekli ürkek ve lüzümsuz laflarla herifinin canını sıkardı.  Evlerine yakın oturan gelinleri ve çocukları da bakmaz, hiç itibar göstermezlerdi. Hepsi de ona karşı ilgisizdi. Kadıncağız onların her geçişlerinde, vefa ve ilgi uman sevgi dolu gözleriyle çocuklarını, torunlarını seyretse de, hepsi de umarsız ve kazma tipleriyle yanından selamsız savuşurlardı. Gözümün önünde O rahmetliği canlandırıyorum da; ne kadar acıklı bir hali vardı. O zayıf çenesi ve dişsiz damağında eze eze yutkunarak yemek yemesi, sürünürcesine oturduğu yerden su sitiline uzanması, elini yumruk yapıp alnına dayayarak saatlerce statik oturuşu, yırtık bürüğü, yeşil renkli naylon ayakkabısı ve döşündeki iğde, gôo boncuh, hameyhli ve muskalarıyla hayalimdeki o canlılığı sürekli yerinde durur. Ölümü beklemek Kangal cinsi köpekleri, kirli beyaz bir de kedileri vardı. İkis de Cinni Cennet'in biri sağında biri solunda yatardı. Cami önünden köprüye giden taşlı yolun en renkli görüntüsünü onlar oluştururdu. O sokak onlarsız düşünülemezdi. Bakımsız evlerinin siyeçleri uçmuş, ana duvar çörtenin dibinden oyulmuş, oturdukları dam bellemiş ve yan duvarları gâaşamıştı. Tamir, düzenleme ve yaşanabilir bir ortam hazırlama niyet ve güçleri yoktu. Mar Davut da amaçsız ve hedefsiz yaşıyordu. İkisinin de otobüs bekler gibi ölümü bekledikleri aşikardı. Selayla uyanmak Bir Salı sabahı Akif Hocanın selâsıyla uyandık. Selâ sonunda meftanın Cennet Bibi olduğunu söylüyordu. Hüzünlendik. Görüntüsü seksen yaşın üstünde gibiydi ama zavallı daha 56 yaşındaymış. Köy gençleri toplandı, mezarını kazdılar. Mar Davut onlara yün çorap ve peşgır dağıttı. Diyordu ki; “Avrat kefenini tâa 10 sene önceden hazırlayıp sandığa goydu. Öleceğini biliyodu.” İçimiz bişekil oldu… Cennete layıktı Cinni Cennet'in son 10 senesini hepimiz biliyoruz. Hiç konuşmadan, sersefil ve bakımsız bir şekilde insanlardan ve olaylardan uzaktı. Kendi halinde, zararsız, kimsesiz geçen bir on yıl.. Cennete layık, zavallı, garip ve günahsızdı. Ondan önce bir günahı varsa belki de Allah katında zaman aşımına uğramıştır. Böyle ızdıraplı hayatların sonunda gelen ölümleri ben bir lütuf, bir ödül gibi düşünüyorum. Yaşamını hatırladıkça yüreğimi çok sızlatan melek bakışlı, pırlanta yürekli bir kadındı. Umuyorum ki Cinni Cennet; Cennetlik Cennet olarak Cenab-ı Allahın sonsuz huzuruna ulaşmıştır. Rahmeti bol, ruhu Şâd olsun. Nur içinde uyusun…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.