[simple-author-box]
Pek çok cephede milleti için savaşan, Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşına önderlik eden, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 101. Yılı, hepimiz için gurur kaynağıdır, kutlu olsun.
Kültürel bağımsızlık
Dünyanın en farklı ve çok yönlü lideri olan Atatürk, karakterini oluşturan bağımsızlık, özgürlük, demokrasi gibi kavramların hakkını verirken, kültür/sanat konularını da hiç göz ardı etmemiştir.
“Tam bağımsızlık” dendiğinde onun için siyasi bağımsızlık kadar önemli bir konu da kültürel bağımsızlıktı. Milleti için bu yünde kafa yoran ve gereklerini yapan bir liderdi.
Ata’nın kültür tarifi
Ne demek ve ne yapmak istediğini anlamak için Atatürk’ün ‘Kültür Tanımı’na bakmak yeterlidir.
Büyük Önder, Onuncu Yıl Nutku’nda, “Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağız” dedikten sonra ekliyor:
“Medeniyetin ne olduğunu başka başka tarif edenler vardır. Bence medeniyeti kültürden ayırmak güçtür ve lüzumsuzdur. Kültür ne demektir tarif edeyim: A) Bir insan toplumunun, devlet hayatında, B) Fikir hayatında, yani ilimde, sosyolojide ve güzel sanatlarda, C) İktisadi hayatta yani ziraatta, sanatta, ticarette, kara, deniz ve hava ulaştırmacılığında yapabildiği şeylerin toplu sonucudur... Medeniyet kültürden başka bir şey değildir.”
Yolunda yürüyoruz
Kültür / sanat dünyasının içinde bu ülkeye hizmet etmeye, Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygularlık seviyesinin üzerine çıkmaya gayret eden bizler, onun gösterdiği yolda ilerlemeye devam edeceğiz.
101 yıl önce geldiği Ankara’da olmaktan, yaşamaktan ve eserlere imza atmaktan mutluyuz, gururluyuz.
Bir minnet ifadesi olarak diyorum ki:
-Atam, iyi ki bu kente geldin ve bizleri onurlandırdın. Sayenizde dünyanın en güzel Başkentinde kültür / sanat ile iç içeyiz. Senden aldığımız güçle geleceğe yürüyoruz.