Sema Kumrulu
Köşe Yazarı
Sema Kumrulu
 

Akademisyen-ressam: Ceren Yıldırım

[simple-author-box] Akademisyen-Ressam Ceren Yıldırım, 4 Eylül 2021 tarihinde Ankara'da ilk kişisel sergisini Akdora Sanat Galerisinde açtı. ''TEKAMÜL'' ismini verdiği 22 eserden oluşan koleksiyon ''Bedenin Belleği'' adlı, bir önceki sergisinin devamı niteliğindeydi. Kendisine yönelttiğimiz sorularla sanatçıyı ve eserlerini tanımak istedim. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 1972 İstanbul doğumluyum. 2005 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü'den mezun oldum. 2009 yılında MSGSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Yüksek Lisans Bölümü'nü bitirdim. Doktoramı 2015 yılında Kocaeli Üniversitesi Plastik Sanatlar alanında tamamladım. 2011 yılından beri Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'inde çalışmaktayım. Şu an Dr. Öğretim Üyesiyim.8 yaşında bir oğlum var. Resimlerinizde beden konusunu ele aldığınızı görüyoruz. Tuvallere sıkışmış, yalnız ve melankolik figürler... Sizi böyle bir yoruma sevk eden etkilerden bahseder misiniz? Sanatçıların, çalışmalarını sözcüklerle ifade etmeleri imkansızdır. Bu nedenle söyleyeceklerimden bilimsel bir analiz sonucu çıkarılamaz ancak bir düşünce lezzeti alınabilir. Bu tür soruların bende üç katmanlı yanıtı vardır.  En zahiri açıklaması şöyle olabilir; güçlü bir bir figür geleneğinden geliyorum. Ecol de Beaux Art'ın Türkiye şubesi MSGSÜ Resim Bölümü, Rönesans ve ardından Barok ve Romantizm ekollerini devşirir. Belki bu geleneğe Mimar Sinan ismi verilmemeliydi. Koca Sinan bu geleneğin neresinde? 'Başka' bir varoluştur. İkinci yanıt çağının bireyi olma ile ilgili; Modernizm ertesi gerçekte onu, sürdürdüğü için tasdik eden ''post-izmler'' çağındayız. Hegemonik Batı dünyasının kurallarının dayattığı bu dünyada, batı merkezli güzel sanatlar alanında beden, çağın sanat modası. 'Bedene indirgenmiş insanlık' görüşü ile insan imgesine dair mesajımın çağdaşlar tarafından algısı da kolay olacaktır. Bu algının dışına çıkmak istemedim. Çünkü tüm meselelerin kökünde insan imgesi yer alıyor. Mesele içermeyen sanatsa ya dekorasyondur ya da uyuşturucu. Dekorasyona lafım yok, Picasso (kendi ifadesiyle), Matisse hatta Vincent dahi dekoratiftir bu açıdan. Speedizm, hedonizm, erotizm ise uzak durduğum popüler kültür uyuşturucuları. Soruların sonuna geldik. Son günde ne yaparsınız, En gerekli olanı. İnsan imgesi, Batı kimlikli altüst edilmiştir. Bu nedenle figürlerimin gönençli olması beklenemez. İnşallah o günler gelirse üslup da değişir. İfade ettiğiniz gibi bu figürlerde insana edilen eziyeti okuyabiliyoruz. Neden nü'ler ve neden mekansızlar? Kimlikleri, etnisite ve coğrafya üzeri. Bir yere, kimliğe ait kılmak istemedim. Mesele evrenseldir, tüm insanlığı kuşatır. Dualistik bakış açısına göre de yaklaşamayız. Yani ötekileştirilmiş diyemeyiz. Çünkü ötekileştirilenler kendilerine daha yabancı bir psikolojidedir, kayıplar. Resimlerim bir yandan bu zavallı durumu sergiliyorlar. Durum verili bir süreyi kapsar, bu nedenle diyemem ki figürlerim zamansız bir zamanı ifade ediyorlar, tam bugüne aitler.  Çoğunlukla kesme yapıyorsunuz. Bu yakın kadrajı nasıl açıklarsınız? Figürün mekana hapsine ifade etmek istiyorsanız bunu göstermelisiniz. Hocalarımın bana dediği her şeyi yaptım; kesmeler, didiklemeler, ''Yanlış'' kompozeler. Yine bu sorunun üç yanıtı var. Asıl yanıt; tende bir şeyler göstermeye çalışıyorum, izlerin yaşanmışlığı var. Nedir bunlar?  Hal ile öğrenen bizlerin hallerinin üçüncü boyuttaki tezahürleri. Sadece ten mi, değil, içerideki bir şeyi imaya uğraşıyorum. Ama o da sır, o nedenle zaten gözükmeyen ancak kalp ile hissedilebilen. Belki dikkatli bak diyorlar, hakikat orada ama göremezsin, kalbini aç. Bu ifade, ''Bedenin Belleği'' serisine daha açıktı. ''Bedenin Belleği-2'' gelecek. Gelecek çalışmalarınızı merakla bekliyor olacağız. Bu anlamlı sergi için teşekkür ederiz. Mottom daima şu oldu; ''Gerçek olsun, varsın güzel olmasın'' Zaten ''güzel'' tanımının içine nelerin dahil olacağı şuurluluk ile ilgili bir meseledir. İlginiz için ben teşekkür ederim. 
Ekleme Tarihi: 15 Eylül 2021 - Çarşamba

Akademisyen-ressam: Ceren Yıldırım

[simple-author-box] Akademisyen-Ressam Ceren Yıldırım, 4 Eylül 2021 tarihinde Ankara'da ilk kişisel sergisini Akdora Sanat Galerisinde açtı. ''TEKAMÜL'' ismini verdiği 22 eserden oluşan koleksiyon ''Bedenin Belleği'' adlı, bir önceki sergisinin devamı niteliğindeydi. Kendisine yönelttiğimiz sorularla sanatçıyı ve eserlerini tanımak istedim. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 1972 İstanbul doğumluyum. 2005 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü'den mezun oldum. 2009 yılında MSGSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Yüksek Lisans Bölümü'nü bitirdim. Doktoramı 2015 yılında Kocaeli Üniversitesi Plastik Sanatlar alanında tamamladım. 2011 yılından beri Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'inde çalışmaktayım. Şu an Dr. Öğretim Üyesiyim.8 yaşında bir oğlum var. Resimlerinizde beden konusunu ele aldığınızı görüyoruz. Tuvallere sıkışmış, yalnız ve melankolik figürler... Sizi böyle bir yoruma sevk eden etkilerden bahseder misiniz? Sanatçıların, çalışmalarını sözcüklerle ifade etmeleri imkansızdır. Bu nedenle söyleyeceklerimden bilimsel bir analiz sonucu çıkarılamaz ancak bir düşünce lezzeti alınabilir. Bu tür soruların bende üç katmanlı yanıtı vardır.  En zahiri açıklaması şöyle olabilir; güçlü bir bir figür geleneğinden geliyorum. Ecol de Beaux Art'ın Türkiye şubesi MSGSÜ Resim Bölümü, Rönesans ve ardından Barok ve Romantizm ekollerini devşirir. Belki bu geleneğe Mimar Sinan ismi verilmemeliydi. Koca Sinan bu geleneğin neresinde? 'Başka' bir varoluştur. İkinci yanıt çağının bireyi olma ile ilgili; Modernizm ertesi gerçekte onu, sürdürdüğü için tasdik eden ''post-izmler'' çağındayız. Hegemonik Batı dünyasının kurallarının dayattığı bu dünyada, batı merkezli güzel sanatlar alanında beden, çağın sanat modası. 'Bedene indirgenmiş insanlık' görüşü ile insan imgesine dair mesajımın çağdaşlar tarafından algısı da kolay olacaktır. Bu algının dışına çıkmak istemedim. Çünkü tüm meselelerin kökünde insan imgesi yer alıyor. Mesele içermeyen sanatsa ya dekorasyondur ya da uyuşturucu. Dekorasyona lafım yok, Picasso (kendi ifadesiyle), Matisse hatta Vincent dahi dekoratiftir bu açıdan. Speedizm, hedonizm, erotizm ise uzak durduğum popüler kültür uyuşturucuları. Soruların sonuna geldik. Son günde ne yaparsınız, En gerekli olanı. İnsan imgesi, Batı kimlikli altüst edilmiştir. Bu nedenle figürlerimin gönençli olması beklenemez. İnşallah o günler gelirse üslup da değişir. İfade ettiğiniz gibi bu figürlerde insana edilen eziyeti okuyabiliyoruz. Neden nü'ler ve neden mekansızlar? Kimlikleri, etnisite ve coğrafya üzeri. Bir yere, kimliğe ait kılmak istemedim. Mesele evrenseldir, tüm insanlığı kuşatır. Dualistik bakış açısına göre de yaklaşamayız. Yani ötekileştirilmiş diyemeyiz. Çünkü ötekileştirilenler kendilerine daha yabancı bir psikolojidedir, kayıplar. Resimlerim bir yandan bu zavallı durumu sergiliyorlar. Durum verili bir süreyi kapsar, bu nedenle diyemem ki figürlerim zamansız bir zamanı ifade ediyorlar, tam bugüne aitler.  Çoğunlukla kesme yapıyorsunuz. Bu yakın kadrajı nasıl açıklarsınız? Figürün mekana hapsine ifade etmek istiyorsanız bunu göstermelisiniz. Hocalarımın bana dediği her şeyi yaptım; kesmeler, didiklemeler, ''Yanlış'' kompozeler. Yine bu sorunun üç yanıtı var. Asıl yanıt; tende bir şeyler göstermeye çalışıyorum, izlerin yaşanmışlığı var. Nedir bunlar?  Hal ile öğrenen bizlerin hallerinin üçüncü boyuttaki tezahürleri. Sadece ten mi, değil, içerideki bir şeyi imaya uğraşıyorum. Ama o da sır, o nedenle zaten gözükmeyen ancak kalp ile hissedilebilen. Belki dikkatli bak diyorlar, hakikat orada ama göremezsin, kalbini aç. Bu ifade, ''Bedenin Belleği'' serisine daha açıktı. ''Bedenin Belleği-2'' gelecek. Gelecek çalışmalarınızı merakla bekliyor olacağız. Bu anlamlı sergi için teşekkür ederiz. Mottom daima şu oldu; ''Gerçek olsun, varsın güzel olmasın'' Zaten ''güzel'' tanımının içine nelerin dahil olacağı şuurluluk ile ilgili bir meseledir. İlginiz için ben teşekkür ederim. 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.