Bugünkü konuğum, sıra dışı bir ressam Yiğit Hasra. 1980 doğumlu olan Hasra Muğlalı. İlk orta lise tahsilini Muğla'da tamamlayıp, yükseköğrenimini Ege Üniversitesi seracılık bölümü, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Resim-İş Bölümü'nde tamamladı. Muğla ve İstanbul'da kendi çalışmalarını yapmak ve yetenek sınavlarına öğrenci hazırlamak için atölyesini açtı. Pandemi döneminde Muğla'ya dönerek hem çalışmalarına devam ediyor hem de resim kursları veriyor. Sıra dışı oluşu Nü resim çalışmaları yaparak bir taraftan da çok tepki alması. Bende kendisine sordum; Yiğit Hasra neden Nü resim, nasıl tepkiler alıyorsunuz? Nü resmin insanı ifade ettiğine inanıyorum. Kıyafetler bir şekilde ambalajımız oluyor. Çıplak doğup çıplak ölüyoruz. Mahrem dediğimiz örtünmek toplumların koymuş olduğu bir kültür. Ben Nü resme başlarken Egon Schiele'den çok etkilenmiştim. Sonra kendi tarzım oturdu tabii. Yaptığım çalışmalarla sergi açarken, sosyal medyada çok tepki alıyorum. Sansürlendiğim zamanlar oldu. Eleştiriye her zaman açığım, benim ufkumu genişletir ama hakaret, küfür olmadıkça tabii.  Bu aralar neler yapıyorsunuz, yeni projeleriniz var mı? Ben Nü çalışmalarım dışında dışavurumcu çalışmaları seviyorum. Dijital resim çalışmalarımda var. Melankolik bir yapım var, mutluyken pek resim yapamam. Mutlu zamanlarımda, kendi fotoğraflarımı dijital ortamda düzenleyerek kendimi tiye alıp eğleniyorum. Resim yapmak istediğim zaman kendimi mutsuz edebiliyorum. Bugüne kadar 8 kişisel sergi açtım. 20 kadar karma sergiye katıldım. Şu an 2022 yılının Mayıs ayında Bodrum'da açacağım kişisel sergime hazırlanıyorum. Yiğit Hasra gerek çalışmalarıyla, gerek melankolik yapısıyla ilginç bir ressam. İlginç olduğu kadar beyefendi bir kişilik. Bu güzel sohbet için kendisine çok teşekkür ediyorum.  Sağlık ve sanatla kalalım.