Alanya'da Yumurta Sanatı ile ilgilenen Zafer Yüksel Yoldaş, büyük ilgi görüyor.  Damlataş Sanat Sokağı'nda yumurta kabuklarıyla çok değişik eserler ortaya çıkarıyor ve sergiliyor. Duyduğumuz zaman ''Hayret yumurtanın da sanatı mı olurmuş'' dedirtiyor ama bilinirliği arttıkça, yapılışını seyrettikçe gerçekten sanat olduğunu anlıyoruz. -Zafer Yüksel Yoldaş sizi  tanıyabilir miyiz? Ben Malatyalıyım. İnfaz koruma memuruydum. 2001 yılında Alanya'ya tayinim çıktı.  2014 yılında emekli olunca zamanımı boşa geçirmek istemedim. Yumurta sanatı çok ilgimi çekince, bir hobi seti alarak bu işe başladım. Zaten el becerim vardı. Kaligrafi de çalışıyordum.  -Bize yumurta sanatını, bu konuda neler yaptığınızı anlatır mısınız? İlk olarak Rusya'da başlayan bu sanat, Hristiyanların Paskalya bayramında, yumurtaların boyayıp birbirlerine hediye etmesiyle başlamış. Rus İmparatoru için hazırlanan yumurtalar sükse yapınca, değeri katlanarak bugünkü şeklini almış. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da kullanılmış. Geçmişte Mimar Sinan'ın camilere örümcek ağı olmasın diye deve kuşu yumurtası astırdığı biliniyor. Çok kırılgan bir uğraş ama konsepti çok geniş. Kaplumbağa yumurtasından tutun tavuk, ördek, kaz, bıldırcın, deve kuşu yumurtalarıyla çalışıyoruz. Afyonkarahisar'da dünyada altıncı, Türkiye'de ilk olan ''Yumurta Müzesi'' var. Müzede farklı şehirlerden sanatçıların yumurta üzerine çalışmaları sergileniyor. Benim de müzede 4 çalışmam yer alıyor. Koreli Helena Kim Ju'nun 60 ülkeden 146 sanatçının 224 eseriyle katılmış olduğu 2021  ''World Egg Artist Association''  kataloğuna 2 çalışmamla yer almak benim için bir onur oldu.  Yumurta Sanatıyla ilgili bu güzel sohbet için Zafer Yüksel Yoldaş'a teşekkür ediyorum. Sağlık ve sanatla kalalım.