Devrim Çiçek 18 yıl gördüğü şiddeti kitaplaştırdı
Devrim Çiçek, zorla kaçırılarak evlendiği eşinden 18 yıl şiddet gördü. Boşandıktan sonra evliliği boyunca yaşadıklarını ''Çalınan, Elimden Alınan Hayatım'' kitabını yazdı. Kadına şiddet haberlerinin çok arttığı günümüzde Devrim Çiçek ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sevgili Devrim Çiçek şiddet gören bir kadın olarak neler yaşadınız?
Ben 1978 Tunceli'nin Nazimiye İlçesi Aşağı Doluca Köyü doğumluyum. Çocukluğum iyi geçti. Doğunun zor şartlarında büyüdüm ama şiddetsiz bir yaşamım oldu. 21 yaşına gelene dek. 9 Nisan doğum günümde köylümüz olan biri tarafından önce istediler babam vermeyince zorla, 1.5 saat yerlerde sürüklenerek kaçırıldım. Benim kefenim olan, 7 gelinin giydiği bir gelinlik giydirilerek halaylar arasında evlendim. Ardından şiddet başladı. Ailesini de hiç dinlemedi, devamlı şiddet görüyordum. 1.5 yıllık evliyken baba evine dönmeye karar verdim. Ben kaçarken arkamdan beni yakalamak için bir sürü insan koşuyordu. Baba evime ulaşmak için 1.5 saatlik yol kat etmem gerekiyordu. Önümde koca bir dağ vardı, aşıp mezraya ulaşabilecektim. Çalılıkların ardına saklandım.. Bir hışırtı duyduğum zaman boncuk gözleriyle bana bakan bir yılan karşımdaydı. Herhalde dondum, gerisini hatırlamıyorum. Kendime geldiğim zaman sabah olmuştu. Baba evine patlıcan moru bir vücutla sığındım ama bebek beklediğim anlaşılınca, doğu adetlerine göre 'kız çocuğu baba evinde doğum yapamaz' denilerek geri gönderildim. Kaçmayı 6 kez denedim her seferinde ailem tarafından yeniden gönderildim. 3 çocuğum oldu. Neden dünyaya 3 çocuk getirdin? diye sorulabilir.. Maalesef buna da mecburdum.
Boşanma süreciniz nasıl başladı?
Yeter dediğim nokta gelmişti. Her gün ölüyorum diye düşününce, ölümden korkmuyorsunuz. 3 yıl boşanma davam sürdü. 2018 yılında kaçırıldığım gün olan 9 Nisan günü boşanmam gerçekleşti. Ayrılsam da sancılı günler yaşadım. Ekonomik özgürlüğüm olmadığı halde bu yola çıktım. Hâlâ da öldürülebilirim, korkmuyorum, ben direnmeyi seçtim. Her gece defalarca bıçaklanan bir oda kapısı bana anı kaldı. O kapıyı saklıyorum.
Kitap yazmak ne zaman aklınıza geldi, kadınlara nasıl bir mesaj verirsiniz?
Boşanmanın ardından, yaşadıklarımı not etmeye başladım. Karanlık geçmişimi anlattım. Bu ufak notları, sesimi duyurmak için kitap haline getirmek istedim. Bu kitap benim şiddetim, benim hikayem değil, kadınlar sesimi duysun diye yazdım. Ben ölümü göze aldığım için korkmadım. Kadınlar, korkmazlarsa dik durabilirler. Korkmayın diyorum. Çoğu kadın yaşadıklarını dile getirmiyor. Bizi kurtarır zannettiğimiz, polis eşlerinin bile şiddete maruz kaldığını biliyorum. Aslında şiddetin doğusu batısı da yok. Tüm kadınlara sesleniyorum; Bazen hayat bittiği sandığımız yerde başlar. Bu kitap tüm acı çeken kadınlara armağanım olsun.
Sevgili Devrim, acı anılarını tüm samimiyetinle benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Bir gün bu acıların bitmesi dileğiyle. Kadınlarımız ölmesin...
Ekleme
Tarihi: 17 Şubat 2022 - Perşembe
Devrim Çiçek 18 yıl gördüğü şiddeti kitaplaştırdı
Devrim Çiçek, zorla kaçırılarak evlendiği eşinden 18 yıl şiddet gördü. Boşandıktan sonra evliliği boyunca yaşadıklarını ''Çalınan, Elimden Alınan Hayatım'' kitabını yazdı. Kadına şiddet haberlerinin çok arttığı günümüzde Devrim Çiçek ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sevgili Devrim Çiçek şiddet gören bir kadın olarak neler yaşadınız?
Ben 1978 Tunceli'nin Nazimiye İlçesi Aşağı Doluca Köyü doğumluyum. Çocukluğum iyi geçti. Doğunun zor şartlarında büyüdüm ama şiddetsiz bir yaşamım oldu. 21 yaşına gelene dek. 9 Nisan doğum günümde köylümüz olan biri tarafından önce istediler babam vermeyince zorla, 1.5 saat yerlerde sürüklenerek kaçırıldım. Benim kefenim olan, 7 gelinin giydiği bir gelinlik giydirilerek halaylar arasında evlendim. Ardından şiddet başladı. Ailesini de hiç dinlemedi, devamlı şiddet görüyordum. 1.5 yıllık evliyken baba evine dönmeye karar verdim. Ben kaçarken arkamdan beni yakalamak için bir sürü insan koşuyordu. Baba evime ulaşmak için 1.5 saatlik yol kat etmem gerekiyordu. Önümde koca bir dağ vardı, aşıp mezraya ulaşabilecektim. Çalılıkların ardına saklandım.. Bir hışırtı duyduğum zaman boncuk gözleriyle bana bakan bir yılan karşımdaydı. Herhalde dondum, gerisini hatırlamıyorum. Kendime geldiğim zaman sabah olmuştu. Baba evine patlıcan moru bir vücutla sığındım ama bebek beklediğim anlaşılınca, doğu adetlerine göre 'kız çocuğu baba evinde doğum yapamaz' denilerek geri gönderildim. Kaçmayı 6 kez denedim her seferinde ailem tarafından yeniden gönderildim. 3 çocuğum oldu. Neden dünyaya 3 çocuk getirdin? diye sorulabilir.. Maalesef buna da mecburdum.
Boşanma süreciniz nasıl başladı?
Yeter dediğim nokta gelmişti. Her gün ölüyorum diye düşününce, ölümden korkmuyorsunuz. 3 yıl boşanma davam sürdü. 2018 yılında kaçırıldığım gün olan 9 Nisan günü boşanmam gerçekleşti. Ayrılsam da sancılı günler yaşadım. Ekonomik özgürlüğüm olmadığı halde bu yola çıktım. Hâlâ da öldürülebilirim, korkmuyorum, ben direnmeyi seçtim. Her gece defalarca bıçaklanan bir oda kapısı bana anı kaldı. O kapıyı saklıyorum.
Kitap yazmak ne zaman aklınıza geldi, kadınlara nasıl bir mesaj verirsiniz?
Boşanmanın ardından, yaşadıklarımı not etmeye başladım. Karanlık geçmişimi anlattım. Bu ufak notları, sesimi duyurmak için kitap haline getirmek istedim. Bu kitap benim şiddetim, benim hikayem değil, kadınlar sesimi duysun diye yazdım. Ben ölümü göze aldığım için korkmadım. Kadınlar, korkmazlarsa dik durabilirler. Korkmayın diyorum. Çoğu kadın yaşadıklarını dile getirmiyor. Bizi kurtarır zannettiğimiz, polis eşlerinin bile şiddete maruz kaldığını biliyorum. Aslında şiddetin doğusu batısı da yok. Tüm kadınlara sesleniyorum; Bazen hayat bittiği sandığımız yerde başlar. Bu kitap tüm acı çeken kadınlara armağanım olsun.
Sevgili Devrim, acı anılarını tüm samimiyetinle benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Bir gün bu acıların bitmesi dileğiyle. Kadınlarımız ölmesin...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.