‘Ankara Çağı’nda hareket, bereket
Başkent Ankara’nın dününe tanıklık etmiş olanlar bugüne bakınca, “Hiç böyle olmamıştı” demekten alamıyordur kendisini.
Çünkü gerçekten de hiç böylesine hareketli, bereketli bir süreç yaşanmamıştı. Başkenti yönetenler ile meslek kuruluşları ve STK’ler büyük bir uyum içinde hareket ediyor. Bu da projelerin yapımında harekete, hizmetin ve kazanımların tabana yayılmasında berekete yol açıyor.
Bir Ankara sevdası ve MANSUR YAVAŞ’ın özü, sözü
Yola çıkarken, “Benim en büyük hayalim Ankaralı yerli üreticiyi zengin etmek” diyen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın projeleri hayat bulurken meyvelerini de veriyor.
Başkan Yavaş’ın, Türkiye’nin coğrafi ürünlerinin Ankara üzerinden dünyaya pazarlanmasını amaçladıklarını belirtmesi kuvveden fiile geçerken, “Kimseyi ayırt etmeden, 6 milyon Ankaralı ile kenti yönetme” söylemi de göreve başlar başlamaz eyleme geçti.
Son örnek, “Ekonomik gidişat hiçbir hemşehrimizin belini bükmesin diye elimizi taşın altına koyuyoruz.” söyleminin altını dolduran 600 milyon TL’lik ‘Kara Kış Destek Paketi’ oldu.
Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP), yerli üretimi artırmak ve kırsal kalkınmayı geliştirmek için yerli üreticilere yapılan benzersiz yardımlardan biri. Bu yolla sağlanan tohum ve hayvan yemi desteği ile teknik yardımlar üreticiyi sevindirerek cesaretlendiren ve üretimi artıran unsur oldu.
“Sokağa çıktığım zaman başım dik gezmek en büyük gururum” diyen bir Başkana sahip olan Ankara, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü andığı 10 Kasım mesajında tarif ettiği gibi; “Ankara, kurtuluş mücadelemizde cephane ve asker sayımızın azaldığı her gün, inancımızın ve vatan sevdamızın arttığı, bu inancın ve sevdanın tüm Anadolu’ya dalga dalga yayıldığı kenttir.”
Ve…
“Cumhuriyetin fertleri olarak bizlere düşen görev ise uğrunda büyük bedeller ödenen bu toprakları güçlü ve güneşli yarınlara taşımaktır.”
Bu yüce hedefin tek yolu var: Çalışmak, üretmek. Yani hareket, bereket…
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş söylem ve icraatlarıyla Başkente hareket ve bereket getirenlerin başında yer alıyor.
*
Bereketin Odası ve Gürsel Baran
‘Ankara’ denince, Başkentte hareketten, bereketten söz edilince ilk akla gelen kurumlardan biri Ankara Ticaret Odası, isimlerden biri de Başkanı Gürsel Baran’dır
ATO Başkanı Baran, Türkiye’nin özellikle de Ankara’nın ekonomiyle, ticaretle, girişimciyle, yatırımcıyla, üretimle ilgili yani Ankara’ya hareket getiren, bereket katan her gelişmenin ya önünde ya yanında ya da içindedir.
Ankara’daki ticaret erbabını ilgilendiren iyi / kötü ne varsa; kötüye çare iyiye destek anlamında yönetim kuruluyla birlikte elinden geleni fazlasıyla yapar.
Yaşanan bir doğal felaketten, virüs salgınına kadar piyasayı sarsan, etkileyen her gelişmenin hasarını azaltmak için öneriler hazırlanır ve en yetkili makamlara sunumu yapılır. Sonuç da alınır.
Doğal felaketler ve ATO
Son Malatya ve Erzincan depremlerinde zarar görenlere gönderilen yardımların ardından yaptığı açıklamada dile getirdiği hususlar her acı gün için geçerliydi:
“Tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlü bir devletin mensubuyuz. Nerede afet olsa orada birlik olup gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Biz de Ankara Ticaret Odası olarak 157 bin üyemizle devletimizin de milletimizin de yanındayız. Bize nerede ihtiyaç duyulursa orada olmaya hazırız. Yardım tırlarımızı göndermeye devam edeceğiz.”
Virüs salgını ve ATO
Koronavirüsün dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavurduğu günlerde yaptığı çok sayıdaki açıklama, virüszedelere yardım çağrısı niteliği taşıdığı gibi yol gösterici bir özellik de taşıyordu. İşte onlardan birkaç cümle:
“Koronavirüsle mücadele sırasında, İçişleri Bakanlığımızın genelgesiyle faaliyeti durdurulan ve mücbir sebep kapsamına alınan işletmelerimiz de esnaf ve gerçek kişi tacirlerle aynı kategoride değerlendirilmeli. Bunların yanı sıra, genelgeyle kapatılmadığı ve mücbir sebep kapsamına alınmadığı halde kayıtlarda açık ama fiilen kapalı işletmelerimizin de mağduriyetleri dikkate alınmalı. AŞTİ'den günde 10 otobüs kaldırılırken haftada bir otobüs bile yola çıkaramayan, yüzlerce öğrenciyi barındırırken öğrenci sesine hasret kalan yurtlarımız bu çerçevede örnek verebileceklerimiz arasında. Ticaret yaşamının bütünlüğü göz önünde bulundurularak, esnaf, tacir ya da şirket ayırımı yapılmaksızın kritik seviyede ciro kaybı yaşayan işletmelere de gerek kira yardımı gerekse diğer desteklemeler açısından devlet eli uzatılmalıdır.”
Bu taleplerin tamamı yerine getirildi.
ATO Başkanı Gürsel Baran, üretimden istihdama, yatırımdan uluslararası ilişkileri kadar her alanda Başkentin ticaretine hareket, kazancına bereket getirenlerden biri olarak katkısını sürdürüyor.
*
İş dünyası, sivil toplum ve Halil İbrahim Yılmaz
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da Başkenti ‘Zirve’lere taşıyan isimlerden biri. Örnek: İklim Zirvesi…
13 Ekim’de Ankara’nın başkent oluşu nedeniyle yayımladığı mesajda, “Hedefimiz Ankara’yı dünya başkentleri arasında görmek” ifadelerine yer veren Yılmaz, başında bulunduğu AKK ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı Ankara Ticaret Odası aracılığıyla mesajını besleyen işlere imza atıyor.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin ikametgahı” diye tarif ettiği Ankara’da, “Kahramanlık ve özgürlük bu kentin her metrekaresine işlenmiştir.”
Tarihi M.Ö. 3000’e dayanan yani 5 bin yıllık kadim bir kent olan Ankara; Hititler, Galatlar, Frigler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar gibi pek çok medeniyetin ayak izlerini taşımaktadır.
Bu özelliklere dikkat çeken Halil İbrahim Yılmaz’ın bugüne dair demek istediği var:
-Ankara; tarihi geçmişi, doğal güzellikleri en çok da milli mücadele yıllarında sahip olduğu hikayesi ile dünya başkentleri arasında yerini almayı hak ediyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı'na (COP26), Başkent sivil toplumunu temsilen katılması ne kadar önemliyse, “İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar” başlıklı oturumda yaptığı konuşma da özü itibarıyla bir o kadar önemlidir.
“Tüm insanlığı sevgi odaklı bir dünyanın sağlayacağı nimetleri kardeşçe paylaşmaya çağırıyorum” daveti, iklim felaketi yaşayan dünyada sevgi çiçeklerinin açmasına vesile olmuştur ki böylece Ankara’daki hareket ve bereket evrensel bir hüviyet kazanmıştır.
Halil İbrahim Yılmaz’ın bunları Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı olmasının yanında, 160 bin üyesi ve 1,5 milyon işgücüyle Başkent ekonomisinin can damarını oluşturan bir büyük kitleyi temsil eden ATO Başkan Yardımcısı unvanıyla da yapmış olması, öneminin yanında kent adına farklı bir anlam taşıyordu.
Ankara Kent Konseyi’nin de 1325 kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun temsil edildiği bir ortamda, 5 binden fazla konusunda uzman kişinin, 30 çalışma grubu ve 5 mecliste çalıştığı düşünülürse, Başkentin sadece kendisi için değil Türkiye ve dünya açısından taşıdığı önem ve anlam kolayca anlaşılabilir.
AKK Başkanı Yılmaz’ın, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yıl dönümünde yayımladığı mesajda dile getirdiği şu husus da Ankara açısından bir kıvanç vesilesidir:
“Başkentimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’sı olarak kalacak. Ankara Kalesi, Ulus, Kurucu Meclis, Çankaya Köşkü, Etnografya Müzesi, Gençlik Parkı, 19 Mayıs Spor Kompleksleri, Tren Garı, Çankaya, Güvenpark, Anıtkabir ve niceleri… Hepsi Ankara’da Atatürk’ü yaşatır.”
Nasıl yaşatmasın?
“Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişi ile de kaderi değişmiş, Türk Milleti’nin son kalesi olmuştur. Atatürk’ün Ankara’ya adım atması ile Ankara Milli Mücadelenin karargâhı olmuş, Gazi Meclisi bu kentte kurulmuştur. Milletimizin kaderinin çizildiği ve 100. yıl dönümünü kutladığımız Sakarya Meydan Muhaberesi Ankara’da gerçekleşmiştir. İstiklal Marşı Taceddin Dergâhı’nda yazılmış, Başkomutan sıfatı ile idare ve sevk ettiği muhaberelerin karargahı yine Ankara olmuştur.”
*
Özdebir, Seyit Ardıç, ASO ve ASO 2. OSB
Ankara’daki harekete, berekete büyük katkı sunan Ankara Sanayi Odası’nın Başkanı Nurettin Özdebir ile Başkan Yardımcısı ve ASO 2. OSB’nin Başkanı Seyit Ardıç da icraatlarıyla Başkente ve Türkiye’ye faydalar sağlıyor.
Özdebir’e ödül
ASO Başkanı Özdebir’in Dünya Verimlilik Bilimi Akademisi (World Academy of Productivity Science - WAPS) tarafından, sanayi sektörlerinin verimliliğini artırmada üstlendiği öncü rol, hayata geçirdiği Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri ve OSB verimlilik artırma faaliyetleri nedeniyle ödüllendirilmesi bunun kanıtı.
Seyit Ardıç ve zirve
ASO Başkan Yardımcısı ve ASO 2. OSB Başkanı Seyit Ardıç da Odanın diğer yönetim kurulu üyeleri gibi pay sahibi elbette. Bunun yanı sıra, katıldığı önemli etkinliklerde Ankara adına yaptığı temsil görevleri ve buralarda verdiği mesajlar Başkentin hareket ve bereket heybesini dolduran unsurlar.
Bunu son alarak, İskoçya’nın Glasgow şehrinde yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP26) etkinlikleri kapsamında düzenlenen “İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar” panelinde gördük. Burada ASO 2. OSB’nin yeşil dönüşüm ve çevre ile ilgili çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Ardıç’ın bir özelliği de bu uluslararası organizasyona katılan tek OSB temsilcisi olmasıydı. Bunu da Ankara adına bir şans saymak gerekir.
Dünyanın yaşanabilir yer olarak kalması bakımından önemli bu zeminde, ASO 2. OSB’nin konuyla ilgili çalışmalarını anlatan Ardıç, düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde, Türk Sanayicisinin rekabet gücünün korunması gerektiğini de vurguladı ki bu kapsamda Ankara ve Türkiye sanayicileri açısından riskleri yönetmek, finansal olmayan değerlemeler yapmak, sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçilik konularına dikkat çekti.
Bu çerçevede anlaşıldı ki; Ankara’yı hareketlendiren ve bereketlendirenlerden biri olan ASO 2. OSB, “Organize Sanayi Bölgesi” modelinin “Çevre odaklı sürdürülebilir ekonomik büyüme” yolunda, sanayicilerin önemli bir destekçisi…
Bilindiği gibi, “OSB’ler, sanayi tesislerinin tek başına üstlenemeyecekleri su, elektrik ve kanalizasyon altyapısı, arıtma tesisi gibi yatırım ve işletme maliyeti yüksek hizmetleri sunarak çevre kirliliğinin önlenmesine çok önemli bir katkıda bulunuyor.”
Diğer OSB’ler de düşünüldüğünde, yaklaşık 600 hektar alanda 307 sanayi parseli bulunan ASO 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin, aktif olarak üretim 130 sanayi tesisine hizmet veriyor olması, küçümsenemeyecek bir örnektir.
Katı atık yönetimi, atıksu arıtımı, yağmur suyu altyapısı ve içme suyu altyapısı hizmetlerini merkezi olarak sağlıyor olması…
Üretimden kaynaklanan etmenlerin çevreye olan etkilerinin kontrol edilip değerlendirilmesi...
Sanayiden kaynaklanan çevresel risklerin azaltılması amacıyla çalışan 20’den fazla yeşil yakalı personelimiz ile Sanayicilere hizmet verilmesi…
Ve daha birçok gerekçe, “Bölgemizde Ekolojik Sanayi Kültürü oluşturmayı planlıyoruz” söylemini sağlam bir zemine oturtuyor.
Seyit Ardıç’ın temsil ettiği sanayicilerin “yeşil yönetim bilinciyle” çalışıyor olması, Avrupa Yeşil Mutabakatının açıklanmasının ardından, “Sanayinin Yeşil Rotası Projesi”nin başlatması Ankara’nın geleceği açısından hayati öneme sahiptir.
*
AHMET KURT ve İÇASİFED
Ankara’daki hareket ve bereket konusunda başta OSTİM olmak üzere değişik OSB’lerde ve farklı şehirlerde üretim yapan sanayicilerin, hizmet sektörü temsilcilerinin üye olduğu dernekleri bünyesinde toplayan, Genel Başkan Ahmet Kurt yönetimindeki İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri (İÇASİFED) de Başkent Ankara, bölge ve Türkiye açısından çok önemli işlere imza atıyor.
Ahmet Kurt: Cumhuriyet; özgürlük ve üretim demek
İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İÇASİFED) Genel Başkanı Ahmet Kurt, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 98. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, “Düşünce ve basın özgürlüğü, baskılardan arınmış yargı güvencesi ve hukukun üstünlüğü gibi olmazsa olmaz değerler”in önemini dile getiren Ahmet Kurt, devamında, “Yatırımın ve üretimin de lokomotifidir. Özgür bir ortam üretimi teşvik eder, üretim kalkınmayı getirir.” diyerek daha çok ve daha kaliteli üretimin de yolunu gösterdi.
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Mesajı da anlamlıydı:
-Büyük Önderi, daha çok üreterek yaşatacağız…
Bu düşüncelerini pratiğe geçirmek isteyen İÇASİFED Genel Başkanı Ahmet Kurt, Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte çok önemli ziyaretlerde ve katılımlarda bulunuyor.
‘Yerlilik’ ve ‘millilik’ söylemlerinin içini dolduranların başında gelen Ahmet Kurt, Ankara’nın guru projelerin de içinde yer alıyor.
“Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi”nin Grup Lideri olan Kurt, söylemleriyle Ankara ve Türkiye iş dünyasının gözü, kulağı, sesi oluyor.
Genel Başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini OSTİM OSB Yönetimine yapan Ahmet Kurt, daha sonra yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Ankara Sanayi Odası ve Ankara Ticaret Odası ziyaretlerini ziyaret etti.
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünü ziyaret de proje, üretim ve sonuç odaklıydı.
Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) koordinatörlüğünde Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD) ve Konya İş Kadınları Derneği (KİKAD) paydaşlığında, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ‘Aktif Kadın Eşit Temsil’ projesinin Ankara ayağıyla ilgili toplantıya da katılım sağlaması; Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G konusunda bir dizi bilgilendirme toplantısında yerini alması Ankara’nın her alanda öne çıkmasına vesile olacak önemde.
İÇASİFED heyetinin Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ı ziyareti, özel gündemli yönetim kurulu toplantıları da Ankara ve üretim odaklıydı…
*
Esnaf, sanatkar, Ankara ve ANKESOB
Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ANKESOB da Başkan Mehmet Yiğiner ve ekibinin Ankara’ya hareket getirdiği, bereket saçtığı üretken bir kuruluş.
ANKESOB’un son Başkanlar Kurulu Toplantısı, önümüzdeki yılın Ocak-Mart ayları arasında yapılacak bağlı odaların genel kurulları öncesi önemli mesajların verildiği bir platformdu.
Üye sayısı sürekli artan ve bugün itibarıyla 108.603’ü bulan ANKESOB’un temsil ettiği işyeri sayısı da 115 bini aşmış durumda.
Böylesine büyük bir ailenin çatı kuruluşuna başkanlık yapan Mehmet Yiğiner ve ekibi birlik içerisinde hareket ederek önemli hizmetler sunmayı sürdürüyor.
Salgın süreci…
Koronavirüs salgınının etkilerinin ve bulaş hızının düşürülmesi amacıyla alınan tedbirler kapsamında yasaklanan toplantı ve genel kurullar nedeniyle, 2020 yılı Temmuz - Aralık ve 2021 yılı Temmuz ayı Genel Sekreterler Eğitim Semineri çevrim içi olarak gerçekleştirilmişti.
Çağın gereği olarak resmi kurum ve kuruluşlarca da yoğun bir şekilde kullanılmaya başlayan e- imzalı elektronik yazışma ‘Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne 2020 Haziran ayı itibariyle geçilmişti.
ANKESOB MEBD Üyesi Zeynel Abidin Karagöz’ün ANKESOB’un proje ortağı olduğu “Dijital Ekonomi İçin Okul-İş Dünyası İşbirliği İttifakı Projesi” de önemli faaliyetlerdendi.
Proje kapsamında, Çoğaltıcı Etkinlik Programı, ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner’in başkanlığında gerçekleştirildi.
ANKESOB ve Ankara Ortaköy 80. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ortaklığında, İngiltere-Birmingham Aston Üniversitesi koordinatörlüğünde yürütülen “Dijital Ekonomi İçin Okul-İş Dünyası İşbirliği” isimli Erasmus+Okullar arası Stratejik Ortaklıklar projesinin iki yıl süren çalışmalarının tamamlamasının ardından, ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner’in başkanlığında düzenlenen çoğaltıcı etkinlik programı toplantısı ile proje çıktıları ANKESOB’a bağlı odaların başkanı katılımcılar ile paylaşıldı.
Dijital Ekonomi Projesi ile geleceğin işgücünün geleceğin yetkinliklerine dönüşümü amaçlanıyor.
İklim ve ANKESOB
Yaşanan İklim krizi ile birlikte Avrupa Yeşil mutabakatına giden yolda 7 Ekim 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ‘Paris İklim Anlaşması’ ile artık yeşil dönüşüm ile dijital dönüşümün eş zamanlı yürütülmesi gerekliliği ortaya çıktı.
Mehmet Yiğiner konuyu değerlendirirken, “Esnaf ve sanatkârlarımızın rekabet edebilmesi noktasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm odaklı yeni bir ekonomik modeli ön plana çıkarmak gerekiyor… Son olarak önemli gördüğüm bir diğer husus ise; gençlerimize ‘girişimci yeteneği’ de kazandırmak zorundayız. Böyle yaparsak ülkemizin hem girişimci sayısı artar, hem de odalarımıza yeni girişimci üyeler kazandırabiliriz.”
Ekleme
Tarihi: 17 Kasım 2021 - Çarşamba
‘Ankara Çağı’nda hareket, bereket
Başkent Ankara’nın dününe tanıklık etmiş olanlar bugüne bakınca, “Hiç böyle olmamıştı” demekten alamıyordur kendisini.
Çünkü gerçekten de hiç böylesine hareketli, bereketli bir süreç yaşanmamıştı. Başkenti yönetenler ile meslek kuruluşları ve STK’ler büyük bir uyum içinde hareket ediyor. Bu da projelerin yapımında harekete, hizmetin ve kazanımların tabana yayılmasında berekete yol açıyor.
Bir Ankara sevdası ve MANSUR YAVAŞ’ın özü, sözü
Yola çıkarken, “Benim en büyük hayalim Ankaralı yerli üreticiyi zengin etmek” diyen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın projeleri hayat bulurken meyvelerini de veriyor.
Başkan Yavaş’ın, Türkiye’nin coğrafi ürünlerinin Ankara üzerinden dünyaya pazarlanmasını amaçladıklarını belirtmesi kuvveden fiile geçerken, “Kimseyi ayırt etmeden, 6 milyon Ankaralı ile kenti yönetme” söylemi de göreve başlar başlamaz eyleme geçti.
Son örnek, “Ekonomik gidişat hiçbir hemşehrimizin belini bükmesin diye elimizi taşın altına koyuyoruz.” söyleminin altını dolduran 600 milyon TL’lik ‘Kara Kış Destek Paketi’ oldu.
Başkent Ankara Kalkınma Projesi (BAKAP), yerli üretimi artırmak ve kırsal kalkınmayı geliştirmek için yerli üreticilere yapılan benzersiz yardımlardan biri. Bu yolla sağlanan tohum ve hayvan yemi desteği ile teknik yardımlar üreticiyi sevindirerek cesaretlendiren ve üretimi artıran unsur oldu.
“Sokağa çıktığım zaman başım dik gezmek en büyük gururum” diyen bir Başkana sahip olan Ankara, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü andığı 10 Kasım mesajında tarif ettiği gibi; “Ankara, kurtuluş mücadelemizde cephane ve asker sayımızın azaldığı her gün, inancımızın ve vatan sevdamızın arttığı, bu inancın ve sevdanın tüm Anadolu’ya dalga dalga yayıldığı kenttir.”
Ve…
“Cumhuriyetin fertleri olarak bizlere düşen görev ise uğrunda büyük bedeller ödenen bu toprakları güçlü ve güneşli yarınlara taşımaktır.”
Bu yüce hedefin tek yolu var: Çalışmak, üretmek. Yani hareket, bereket…
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş söylem ve icraatlarıyla Başkente hareket ve bereket getirenlerin başında yer alıyor.
*
Bereketin Odası ve Gürsel Baran
‘Ankara’ denince, Başkentte hareketten, bereketten söz edilince ilk akla gelen kurumlardan biri Ankara Ticaret Odası, isimlerden biri de Başkanı Gürsel Baran’dır
ATO Başkanı Baran, Türkiye’nin özellikle de Ankara’nın ekonomiyle, ticaretle, girişimciyle, yatırımcıyla, üretimle ilgili yani Ankara’ya hareket getiren, bereket katan her gelişmenin ya önünde ya yanında ya da içindedir.
Ankara’daki ticaret erbabını ilgilendiren iyi / kötü ne varsa; kötüye çare iyiye destek anlamında yönetim kuruluyla birlikte elinden geleni fazlasıyla yapar.
Yaşanan bir doğal felaketten, virüs salgınına kadar piyasayı sarsan, etkileyen her gelişmenin hasarını azaltmak için öneriler hazırlanır ve en yetkili makamlara sunumu yapılır. Sonuç da alınır.
Doğal felaketler ve ATO
Son Malatya ve Erzincan depremlerinde zarar görenlere gönderilen yardımların ardından yaptığı açıklamada dile getirdiği hususlar her acı gün için geçerliydi:
“Tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlü bir devletin mensubuyuz. Nerede afet olsa orada birlik olup gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Biz de Ankara Ticaret Odası olarak 157 bin üyemizle devletimizin de milletimizin de yanındayız. Bize nerede ihtiyaç duyulursa orada olmaya hazırız. Yardım tırlarımızı göndermeye devam edeceğiz.”
Virüs salgını ve ATO
Koronavirüsün dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavurduğu günlerde yaptığı çok sayıdaki açıklama, virüszedelere yardım çağrısı niteliği taşıdığı gibi yol gösterici bir özellik de taşıyordu. İşte onlardan birkaç cümle:
“Koronavirüsle mücadele sırasında, İçişleri Bakanlığımızın genelgesiyle faaliyeti durdurulan ve mücbir sebep kapsamına alınan işletmelerimiz de esnaf ve gerçek kişi tacirlerle aynı kategoride değerlendirilmeli. Bunların yanı sıra, genelgeyle kapatılmadığı ve mücbir sebep kapsamına alınmadığı halde kayıtlarda açık ama fiilen kapalı işletmelerimizin de mağduriyetleri dikkate alınmalı. AŞTİ'den günde 10 otobüs kaldırılırken haftada bir otobüs bile yola çıkaramayan, yüzlerce öğrenciyi barındırırken öğrenci sesine hasret kalan yurtlarımız bu çerçevede örnek verebileceklerimiz arasında. Ticaret yaşamının bütünlüğü göz önünde bulundurularak, esnaf, tacir ya da şirket ayırımı yapılmaksızın kritik seviyede ciro kaybı yaşayan işletmelere de gerek kira yardımı gerekse diğer desteklemeler açısından devlet eli uzatılmalıdır.”
Bu taleplerin tamamı yerine getirildi.
ATO Başkanı Gürsel Baran, üretimden istihdama, yatırımdan uluslararası ilişkileri kadar her alanda Başkentin ticaretine hareket, kazancına bereket getirenlerden biri olarak katkısını sürdürüyor.
*
İş dünyası, sivil toplum ve Halil İbrahim Yılmaz
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da Başkenti ‘Zirve’lere taşıyan isimlerden biri. Örnek: İklim Zirvesi…
13 Ekim’de Ankara’nın başkent oluşu nedeniyle yayımladığı mesajda, “Hedefimiz Ankara’yı dünya başkentleri arasında görmek” ifadelerine yer veren Yılmaz, başında bulunduğu AKK ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı Ankara Ticaret Odası aracılığıyla mesajını besleyen işlere imza atıyor.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin ikametgahı” diye tarif ettiği Ankara’da, “Kahramanlık ve özgürlük bu kentin her metrekaresine işlenmiştir.”
Tarihi M.Ö. 3000’e dayanan yani 5 bin yıllık kadim bir kent olan Ankara; Hititler, Galatlar, Frigler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar gibi pek çok medeniyetin ayak izlerini taşımaktadır.
Bu özelliklere dikkat çeken Halil İbrahim Yılmaz’ın bugüne dair demek istediği var:
-Ankara; tarihi geçmişi, doğal güzellikleri en çok da milli mücadele yıllarında sahip olduğu hikayesi ile dünya başkentleri arasında yerini almayı hak ediyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı'na (COP26), Başkent sivil toplumunu temsilen katılması ne kadar önemliyse, “İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar” başlıklı oturumda yaptığı konuşma da özü itibarıyla bir o kadar önemlidir.
“Tüm insanlığı sevgi odaklı bir dünyanın sağlayacağı nimetleri kardeşçe paylaşmaya çağırıyorum” daveti, iklim felaketi yaşayan dünyada sevgi çiçeklerinin açmasına vesile olmuştur ki böylece Ankara’daki hareket ve bereket evrensel bir hüviyet kazanmıştır.
Halil İbrahim Yılmaz’ın bunları Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı olmasının yanında, 160 bin üyesi ve 1,5 milyon işgücüyle Başkent ekonomisinin can damarını oluşturan bir büyük kitleyi temsil eden ATO Başkan Yardımcısı unvanıyla da yapmış olması, öneminin yanında kent adına farklı bir anlam taşıyordu.
Ankara Kent Konseyi’nin de 1325 kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun temsil edildiği bir ortamda, 5 binden fazla konusunda uzman kişinin, 30 çalışma grubu ve 5 mecliste çalıştığı düşünülürse, Başkentin sadece kendisi için değil Türkiye ve dünya açısından taşıdığı önem ve anlam kolayca anlaşılabilir.
AKK Başkanı Yılmaz’ın, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. yıl dönümünde yayımladığı mesajda dile getirdiği şu husus da Ankara açısından bir kıvanç vesilesidir:
“Başkentimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’sı olarak kalacak. Ankara Kalesi, Ulus, Kurucu Meclis, Çankaya Köşkü, Etnografya Müzesi, Gençlik Parkı, 19 Mayıs Spor Kompleksleri, Tren Garı, Çankaya, Güvenpark, Anıtkabir ve niceleri… Hepsi Ankara’da Atatürk’ü yaşatır.”
Nasıl yaşatmasın?
“Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişi ile de kaderi değişmiş, Türk Milleti’nin son kalesi olmuştur. Atatürk’ün Ankara’ya adım atması ile Ankara Milli Mücadelenin karargâhı olmuş, Gazi Meclisi bu kentte kurulmuştur. Milletimizin kaderinin çizildiği ve 100. yıl dönümünü kutladığımız Sakarya Meydan Muhaberesi Ankara’da gerçekleşmiştir. İstiklal Marşı Taceddin Dergâhı’nda yazılmış, Başkomutan sıfatı ile idare ve sevk ettiği muhaberelerin karargahı yine Ankara olmuştur.”
*
Özdebir, Seyit Ardıç, ASO ve ASO 2. OSB
Ankara’daki harekete, berekete büyük katkı sunan Ankara Sanayi Odası’nın Başkanı Nurettin Özdebir ile Başkan Yardımcısı ve ASO 2. OSB’nin Başkanı Seyit Ardıç da icraatlarıyla Başkente ve Türkiye’ye faydalar sağlıyor.
Özdebir’e ödül
ASO Başkanı Özdebir’in Dünya Verimlilik Bilimi Akademisi (World Academy of Productivity Science - WAPS) tarafından, sanayi sektörlerinin verimliliğini artırmada üstlendiği öncü rol, hayata geçirdiği Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri ve OSB verimlilik artırma faaliyetleri nedeniyle ödüllendirilmesi bunun kanıtı.
Seyit Ardıç ve zirve
ASO Başkan Yardımcısı ve ASO 2. OSB Başkanı Seyit Ardıç da Odanın diğer yönetim kurulu üyeleri gibi pay sahibi elbette. Bunun yanı sıra, katıldığı önemli etkinliklerde Ankara adına yaptığı temsil görevleri ve buralarda verdiği mesajlar Başkentin hareket ve bereket heybesini dolduran unsurlar.
Bunu son alarak, İskoçya’nın Glasgow şehrinde yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP26) etkinlikleri kapsamında düzenlenen “İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar” panelinde gördük. Burada ASO 2. OSB’nin yeşil dönüşüm ve çevre ile ilgili çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Ardıç’ın bir özelliği de bu uluslararası organizasyona katılan tek OSB temsilcisi olmasıydı. Bunu da Ankara adına bir şans saymak gerekir.
Dünyanın yaşanabilir yer olarak kalması bakımından önemli bu zeminde, ASO 2. OSB’nin konuyla ilgili çalışmalarını anlatan Ardıç, düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde, Türk Sanayicisinin rekabet gücünün korunması gerektiğini de vurguladı ki bu kapsamda Ankara ve Türkiye sanayicileri açısından riskleri yönetmek, finansal olmayan değerlemeler yapmak, sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçilik konularına dikkat çekti.
Bu çerçevede anlaşıldı ki; Ankara’yı hareketlendiren ve bereketlendirenlerden biri olan ASO 2. OSB, “Organize Sanayi Bölgesi” modelinin “Çevre odaklı sürdürülebilir ekonomik büyüme” yolunda, sanayicilerin önemli bir destekçisi…
Bilindiği gibi, “OSB’ler, sanayi tesislerinin tek başına üstlenemeyecekleri su, elektrik ve kanalizasyon altyapısı, arıtma tesisi gibi yatırım ve işletme maliyeti yüksek hizmetleri sunarak çevre kirliliğinin önlenmesine çok önemli bir katkıda bulunuyor.”
Diğer OSB’ler de düşünüldüğünde, yaklaşık 600 hektar alanda 307 sanayi parseli bulunan ASO 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin, aktif olarak üretim 130 sanayi tesisine hizmet veriyor olması, küçümsenemeyecek bir örnektir.
Katı atık yönetimi, atıksu arıtımı, yağmur suyu altyapısı ve içme suyu altyapısı hizmetlerini merkezi olarak sağlıyor olması…
Üretimden kaynaklanan etmenlerin çevreye olan etkilerinin kontrol edilip değerlendirilmesi...
Sanayiden kaynaklanan çevresel risklerin azaltılması amacıyla çalışan 20’den fazla yeşil yakalı personelimiz ile Sanayicilere hizmet verilmesi…
Ve daha birçok gerekçe, “Bölgemizde Ekolojik Sanayi Kültürü oluşturmayı planlıyoruz” söylemini sağlam bir zemine oturtuyor.
Seyit Ardıç’ın temsil ettiği sanayicilerin “yeşil yönetim bilinciyle” çalışıyor olması, Avrupa Yeşil Mutabakatının açıklanmasının ardından, “Sanayinin Yeşil Rotası Projesi”nin başlatması Ankara’nın geleceği açısından hayati öneme sahiptir.
*
AHMET KURT ve İÇASİFED
Ankara’daki hareket ve bereket konusunda başta OSTİM olmak üzere değişik OSB’lerde ve farklı şehirlerde üretim yapan sanayicilerin, hizmet sektörü temsilcilerinin üye olduğu dernekleri bünyesinde toplayan, Genel Başkan Ahmet Kurt yönetimindeki İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri (İÇASİFED) de Başkent Ankara, bölge ve Türkiye açısından çok önemli işlere imza atıyor.
Ahmet Kurt: Cumhuriyet; özgürlük ve üretim demek
İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İÇASİFED) Genel Başkanı Ahmet Kurt, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 98. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, “Düşünce ve basın özgürlüğü, baskılardan arınmış yargı güvencesi ve hukukun üstünlüğü gibi olmazsa olmaz değerler”in önemini dile getiren Ahmet Kurt, devamında, “Yatırımın ve üretimin de lokomotifidir. Özgür bir ortam üretimi teşvik eder, üretim kalkınmayı getirir.” diyerek daha çok ve daha kaliteli üretimin de yolunu gösterdi.
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Mesajı da anlamlıydı:
-Büyük Önderi, daha çok üreterek yaşatacağız…
Bu düşüncelerini pratiğe geçirmek isteyen İÇASİFED Genel Başkanı Ahmet Kurt, Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte çok önemli ziyaretlerde ve katılımlarda bulunuyor.
‘Yerlilik’ ve ‘millilik’ söylemlerinin içini dolduranların başında gelen Ahmet Kurt, Ankara’nın guru projelerin de içinde yer alıyor.
“Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi”nin Grup Lideri olan Kurt, söylemleriyle Ankara ve Türkiye iş dünyasının gözü, kulağı, sesi oluyor.
Genel Başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini OSTİM OSB Yönetimine yapan Ahmet Kurt, daha sonra yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Ankara Sanayi Odası ve Ankara Ticaret Odası ziyaretlerini ziyaret etti.
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünü ziyaret de proje, üretim ve sonuç odaklıydı.
Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) koordinatörlüğünde Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD) ve Konya İş Kadınları Derneği (KİKAD) paydaşlığında, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ‘Aktif Kadın Eşit Temsil’ projesinin Ankara ayağıyla ilgili toplantıya da katılım sağlaması; Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G konusunda bir dizi bilgilendirme toplantısında yerini alması Ankara’nın her alanda öne çıkmasına vesile olacak önemde.
İÇASİFED heyetinin Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ı ziyareti, özel gündemli yönetim kurulu toplantıları da Ankara ve üretim odaklıydı…
*
Esnaf, sanatkar, Ankara ve ANKESOB
Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ANKESOB da Başkan Mehmet Yiğiner ve ekibinin Ankara’ya hareket getirdiği, bereket saçtığı üretken bir kuruluş.
ANKESOB’un son Başkanlar Kurulu Toplantısı, önümüzdeki yılın Ocak-Mart ayları arasında yapılacak bağlı odaların genel kurulları öncesi önemli mesajların verildiği bir platformdu.
Üye sayısı sürekli artan ve bugün itibarıyla 108.603’ü bulan ANKESOB’un temsil ettiği işyeri sayısı da 115 bini aşmış durumda.
Böylesine büyük bir ailenin çatı kuruluşuna başkanlık yapan Mehmet Yiğiner ve ekibi birlik içerisinde hareket ederek önemli hizmetler sunmayı sürdürüyor.
Salgın süreci…
Koronavirüs salgınının etkilerinin ve bulaş hızının düşürülmesi amacıyla alınan tedbirler kapsamında yasaklanan toplantı ve genel kurullar nedeniyle, 2020 yılı Temmuz - Aralık ve 2021 yılı Temmuz ayı Genel Sekreterler Eğitim Semineri çevrim içi olarak gerçekleştirilmişti.
Çağın gereği olarak resmi kurum ve kuruluşlarca da yoğun bir şekilde kullanılmaya başlayan e- imzalı elektronik yazışma ‘Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne 2020 Haziran ayı itibariyle geçilmişti.
ANKESOB MEBD Üyesi Zeynel Abidin Karagöz’ün ANKESOB’un proje ortağı olduğu “Dijital Ekonomi İçin Okul-İş Dünyası İşbirliği İttifakı Projesi” de önemli faaliyetlerdendi.
Proje kapsamında, Çoğaltıcı Etkinlik Programı, ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner’in başkanlığında gerçekleştirildi.
ANKESOB ve Ankara Ortaköy 80. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ortaklığında, İngiltere-Birmingham Aston Üniversitesi koordinatörlüğünde yürütülen “Dijital Ekonomi İçin Okul-İş Dünyası İşbirliği” isimli Erasmus+Okullar arası Stratejik Ortaklıklar projesinin iki yıl süren çalışmalarının tamamlamasının ardından, ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner’in başkanlığında düzenlenen çoğaltıcı etkinlik programı toplantısı ile proje çıktıları ANKESOB’a bağlı odaların başkanı katılımcılar ile paylaşıldı.
Dijital Ekonomi Projesi ile geleceğin işgücünün geleceğin yetkinliklerine dönüşümü amaçlanıyor.
İklim ve ANKESOB
Yaşanan İklim krizi ile birlikte Avrupa Yeşil mutabakatına giden yolda 7 Ekim 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ‘Paris İklim Anlaşması’ ile artık yeşil dönüşüm ile dijital dönüşümün eş zamanlı yürütülmesi gerekliliği ortaya çıktı.
Mehmet Yiğiner konuyu değerlendirirken, “Esnaf ve sanatkârlarımızın rekabet edebilmesi noktasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm odaklı yeni bir ekonomik modeli ön plana çıkarmak gerekiyor… Son olarak önemli gördüğüm bir diğer husus ise; gençlerimize ‘girişimci yeteneği’ de kazandırmak zorundayız. Böyle yaparsak ülkemizin hem girişimci sayısı artar, hem de odalarımıza yeni girişimci üyeler kazandırabiliriz.”
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.