Bir dönem devrimci gençliğin idollerinden olan, ünlü şair Hasan Hüseyin Korkmazgil’i Yeni Halkçı Gazetesinde tanımıştım. Şiirlerini su gibi içtiğim olmuştu ama onunla hiç içmemiştim! İçen komşusu bir dost anlatmıştı: -Hasan abi, sarhoş olunca karısını bıçakla kovalardı! Ben “Hadi canım sende, olmaz öyle şey” diye itiraz edince, sebebiyle anlattı: -Derdi ki: Benim anamı üç şey ‘öptü’; forum, Çorum, karım! Ben ağzım açık dinlerken onu da izah etti: -Forumlara davet edildiğinde ‘bu nasıl olsa bizden’ der para vermezlermiş. Çorumlu olmaktan da sıkıntılar yaşamış. Karısından da çok çekmiş… Bugün o türden siyasi forum dönemi kapandı. Çorum, bir dünya şehrine dönüştü… Büyük şairin karısı da, onun, “Silâh ve şarkı / ben bütün karanlıkları bunlarla yendim / doğacak çocuğumun kanında esen / emekçi karımın dimdik bakışlarında” dizelerinde yaşıyor. Bugünkü forumların en önemli konularından biri tarım. Çorum, kalkınmışlığıyla örnek bir şehre dönüşürken Türk tarımı ‘ülkenin yarısı’ olmasına rağmen kendi kendine yetemiyor! Nurettin Özdebir dedi Evet, dünden bugüne gelecek olursak, bu ülkenin yarısı hatta yarısından fazlası tarım. Ancak tarımda işler yarım yamalak! Herkes ailesinin, köyünün, kasabasının, ilçesinin, şehrinin, ülkesinin yarıdan fazlasının tarım olduğunu bilmeli. Bu vasıf kaybedilmişse, kazanılarak tarım potansiyeline yeniden kavuşulması, bunun korunması ve geliştirmesi gerektiğini bilmeli… Bunun idrakine varmak için Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir’in şu sözünü duymak yeter: Tarım Sektörü Milli Güvenlik Meselesi… Nurettin Özdebir’in Amerika ve Avrupa Birliği ile ilgili tespitleri öylesine çarpıcı ki, ayrı bir yazı ve değerlendirme konusu.  Özet: İşleri zor! İşimize bakalım Ankara Sanayi Odası Mart ayı meclis toplantısındaki konuşmasında doğal olarak her gelişmeye değinen Özdebir’in, “Politika tercihi, kur atakları, atalet ve beklentilerin bozulmasına ilaveten Rusya-Ukrayna savaşıyla artan petrol fiyatları önümüzdeki dönemde enflasyon eğilimlerini daha bozulmaya neden olacağını gösteriyor.  Özellikle gıda fiyatlarındaki artışın ortaya çıkardığı enflasyon önümüzdeki yıllarda önemli bir sorun teşkil edecektir.” sözleri; “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Ukrayna’daki savaş nedeniyle ortaya çıkacak arz açığıyla uluslararası gıda ve yem fiyatlarının yüzde 8 ile yüzde 20 arasında artabileceğini bildirmesi bunun önemli bir göstergesidir.” cümleleriyle destekleniyor ki hayra alamet değil! O da zaten diyeceğini o dem diyor: Özellikle tarımda kendi kendine yeten bir ülkenin önemini Rusya-Ukrayna savaşında bir kez daha tecrübe ettik. Tarım sektörünün bir ‘milli güvenlik meselesi’ olarak kabul edilmesi gerekiyor.  Tarım politikalarında bütüncül bir yaklaşım… Bilimsel tarım politikaları… Bir zaruret halini almış durumda… Özdebir’in önerisi -Hem üreticiye hem sanayiciye hem de tüketiciye kazandıran ‘sözleşmeli tarım’ modeline geçmemiz gerektiğini düşünüyorum… Başka? Şunu da öneriyor Özdebir: -Daha önce gündeme gelen ‘Havza Bazlı Üretim ve Destekleme Modeli’ zorunlu hale getirilmeli… Durmuyor, devamı var: -Tarım sanayisinin kurulması zaruret haline gelmiştir. -Seracılık, termal su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde yapılmalı. Bu, sebze ve meyve üretimi açısından önemli… Ankara’nın öncülüğü Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma verdiği önem ve sağladığı destek biliniyor. Çiftçilere verilen tohum ve gübre desteğinin yanında düzenlenen etkinlikler de verimli oluyor. Bu çerçevede, 11 Büyükşehir Belediyesi, Ankara’daki ‘Tarım Çalıştayı’nda buluşturulmuştu. Başkan Mansur Yavaş’ın konuya hassasiyeti biliniyor. Bu bakımdan, çalıştayda, Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Reşit Serhat Taşkınsu’nun ülke genelinde yaşanan tarımsal krizlere ilişkin değerlendirmesi, Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün’ün ABB’nin tarımsal kalkınmaya verdiği destekler ve hayata geçirdiği örnek projeler hakkında verdiği detaylı bilgiler önemliydi. Sonuç olarak şunu söylemek mümkün: Tarım bizim özümüz. İhmal edemeyiz…