Yasa, masa, tasa ve HAK-İŞ…
HAK-İŞ Konfederasyonunun değişik vesilelerle düzenlediği ve fakat her daim en geniş katılımın sağlandığı medya ile iftar buluşması programlarının 10’uncusu gerçekleştirildi. Yerel ve yaygın medya mensubu pek çok meslektaşım gibi bendeniz de oradaydı…
Konuşulmayan konu kalmıyor!
Önceki etkinlikler ve iftar programlarından bildiğim şey, Genel Başkan Mahmut Arslan’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız, Av. Hüseyin Öz, Genel Sekreter Eda Güner, Basın Müşaviri Birsen Çiçek Odabaşı’nın da bulunduğu iftar sofrasında gündeme dair önemli değerlendirmelerin olacağıydı, oldu…
Öncekiler gibi yandaş / candaş denilenden, bitaraf ya da her ne görüşten olursa olsun her medya kuruluşundan temsilciler bulunduğu için sorulmayan soru, konuşulmayan konu kalmayacaktı, kalmadı…
HAK-İŞ, yarın Taksim’de olacak…
Genel Başkan Arslan’ın, “81 il meydanında, işyerlerinde, emekçilerle buluşup 1 Mayıs Bildirisini kamuoyu ile paylaşacağız” duyurusunu ANKHABER olarak etkinlik günü haberleştirerek paylaşmıştık. Hemen belirtmek gerekir ki, HAK-İŞ’ten bugün yapılan açıklamada, “HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Yönetim Kurulumuz, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanlığımız ve sendika başkanlarımızdan oluşan bir heyetle 1 Mayıs’ta Taksim’de olacak.” denildi. Emeğin günü güzelliklere vesile olsun diliyorum.
İftar sofrasına dönecek olursak…
Bu yazıda, bilinen / bilinmeyen konuların bilinse bile, ‘sıradanlığı’ ya da normalliği kadar sıra dışı olan yanlarına değinmek istiyorum…
HAK-İŞ’in kuruluşundan bugüne en önemli özelliği, her işinde, eyleminde, hak / hukuk arayışında yasalara, yönetmeliklere, mevzuata uygun hareket etmesidir. Bağıran değil konuşan, kıran / döken değil yapıcı olan ancak emekçilerin hakkını koparma ve kotarma adına kararlı mücadeleden vazgeçmeyendir.
Bu; Filistin konusuna sahip çıkılırken de böyledir, emekçilerin hakkı / hukuku aranırken de…
‘Yasa’ kadar ‘tasa’ da önemlidir…
Evet, yasa HAK-İş için önemli ama ‘tasa’ da bir o kadar önemli!
Çünkü tek sermayesi emeği olan çaşılanların karnını doyurması, ailesini geçindirmesi, çocuklarını okutması için, yani, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gereken, ancak, ne hikmetse her zaman resmi ve gayri resmi hesaplamaların altında kalan asgari ücret ile ilgili duyulan tasa, en büyük sendikal çatı kuruluşlardan biri olarak HAK-İŞ’e de söz hakkı tanıyor elbette.
Ancak asgari ücreti belirleyecek komisyonun içinde yer almak ve masada oturuyor olmak çok farklı…
Bu farktan ‘yasa’ gereği mahrum olan HAK-İŞ’in, emekçilerin tasasıyla ilgili olarak ‘masa’dakileri diyecekleri vardı, dedi…
Konfederasyonlara açık mesaj
Evet, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konfederasyon camiası adına denecekleri demişti ama iftar masasında bu konu bir soru olarak önüne konunca; tüm konfederasyon ve diğer çalışma hayatı kuruluşlarından 500 bine yakın insanın katılımıyla Ankara’da, “Mezarda Emekliliğe ve Sefalet Ücretine Hayır!” temasıyla gerçekleştirilen ve o ana kadar Türkiye tarihinin en büyük işçi ve memur protesto mitingi olarak tarihe geçen eylemi hatırlatarak, birlikten nasıl güç doğduğuna vurgu yaptı.
Asgari ücretin tespiti konusunda ‘masaya’ görüş bildirmek de benzer bir sinerji oluşturması bakımından önemliydi, bu yapıldı.
Sonuçta; yasayla asayiş, tasayla beklenti, masayla murat elde edilmiştir…
Mahmut Arslan’ın muadil muhataplarına gönderdiği ‘yeri geldiğinde böyle davranmalıyız’ mesajı yerini bulmuştur umarım.
Gelişmelerin yakın takipçisi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, asgari ücrete ek zam ve 3600 ek gösterge konusu ile emeklilere yapılacağını ifade ettiği ‘sürpriz müjde’ için teşekkür etmesi, sendikal hareketin bugünü ve geleceğine ilişkin (özellikle de sendikalaşma konusunda) dile getirdikleri; HAK-İŞ’in hakkı olan asgari ücret masasından uzak olsa bile gelişmelerden uzak kalmadığını gösteriyordu…
Ekleme
Tarihi: 30 Nisan 2022 - Cumartesi
Yasa, masa, tasa ve HAK-İŞ…
HAK-İŞ Konfederasyonunun değişik vesilelerle düzenlediği ve fakat her daim en geniş katılımın sağlandığı medya ile iftar buluşması programlarının 10’uncusu gerçekleştirildi. Yerel ve yaygın medya mensubu pek çok meslektaşım gibi bendeniz de oradaydı…
Konuşulmayan konu kalmıyor!
Önceki etkinlikler ve iftar programlarından bildiğim şey, Genel Başkan Mahmut Arslan’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız, Av. Hüseyin Öz, Genel Sekreter Eda Güner, Basın Müşaviri Birsen Çiçek Odabaşı’nın da bulunduğu iftar sofrasında gündeme dair önemli değerlendirmelerin olacağıydı, oldu…
Öncekiler gibi yandaş / candaş denilenden, bitaraf ya da her ne görüşten olursa olsun her medya kuruluşundan temsilciler bulunduğu için sorulmayan soru, konuşulmayan konu kalmayacaktı, kalmadı…
HAK-İŞ, yarın Taksim’de olacak…
Genel Başkan Arslan’ın, “81 il meydanında, işyerlerinde, emekçilerle buluşup 1 Mayıs Bildirisini kamuoyu ile paylaşacağız” duyurusunu ANKHABER olarak etkinlik günü haberleştirerek paylaşmıştık. Hemen belirtmek gerekir ki, HAK-İŞ’ten bugün yapılan açıklamada, “HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Yönetim Kurulumuz, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanlığımız ve sendika başkanlarımızdan oluşan bir heyetle 1 Mayıs’ta Taksim’de olacak.” denildi. Emeğin günü güzelliklere vesile olsun diliyorum.
İftar sofrasına dönecek olursak…
Bu yazıda, bilinen / bilinmeyen konuların bilinse bile, ‘sıradanlığı’ ya da normalliği kadar sıra dışı olan yanlarına değinmek istiyorum…
HAK-İŞ’in kuruluşundan bugüne en önemli özelliği, her işinde, eyleminde, hak / hukuk arayışında yasalara, yönetmeliklere, mevzuata uygun hareket etmesidir. Bağıran değil konuşan, kıran / döken değil yapıcı olan ancak emekçilerin hakkını koparma ve kotarma adına kararlı mücadeleden vazgeçmeyendir.
Bu; Filistin konusuna sahip çıkılırken de böyledir, emekçilerin hakkı / hukuku aranırken de…
‘Yasa’ kadar ‘tasa’ da önemlidir…
Evet, yasa HAK-İş için önemli ama ‘tasa’ da bir o kadar önemli!
Çünkü tek sermayesi emeği olan çaşılanların karnını doyurması, ailesini geçindirmesi, çocuklarını okutması için, yani, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gereken, ancak, ne hikmetse her zaman resmi ve gayri resmi hesaplamaların altında kalan asgari ücret ile ilgili duyulan tasa, en büyük sendikal çatı kuruluşlardan biri olarak HAK-İŞ’e de söz hakkı tanıyor elbette.
Ancak asgari ücreti belirleyecek komisyonun içinde yer almak ve masada oturuyor olmak çok farklı…
Bu farktan ‘yasa’ gereği mahrum olan HAK-İŞ’in, emekçilerin tasasıyla ilgili olarak ‘masa’dakileri diyecekleri vardı, dedi…
Konfederasyonlara açık mesaj
Evet, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konfederasyon camiası adına denecekleri demişti ama iftar masasında bu konu bir soru olarak önüne konunca; tüm konfederasyon ve diğer çalışma hayatı kuruluşlarından 500 bine yakın insanın katılımıyla Ankara’da, “Mezarda Emekliliğe ve Sefalet Ücretine Hayır!” temasıyla gerçekleştirilen ve o ana kadar Türkiye tarihinin en büyük işçi ve memur protesto mitingi olarak tarihe geçen eylemi hatırlatarak, birlikten nasıl güç doğduğuna vurgu yaptı.
Asgari ücretin tespiti konusunda ‘masaya’ görüş bildirmek de benzer bir sinerji oluşturması bakımından önemliydi, bu yapıldı.
Sonuçta; yasayla asayiş, tasayla beklenti, masayla murat elde edilmiştir…
Mahmut Arslan’ın muadil muhataplarına gönderdiği ‘yeri geldiğinde böyle davranmalıyız’ mesajı yerini bulmuştur umarım.
Gelişmelerin yakın takipçisi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, asgari ücrete ek zam ve 3600 ek gösterge konusu ile emeklilere yapılacağını ifade ettiği ‘sürpriz müjde’ için teşekkür etmesi, sendikal hareketin bugünü ve geleceğine ilişkin (özellikle de sendikalaşma konusunda) dile getirdikleri; HAK-İŞ’in hakkı olan asgari ücret masasından uzak olsa bile gelişmelerden uzak kalmadığını gösteriyordu…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.