Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Mart ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, aylık bazda yüzde 2,29 artış olsa da enflasyon yıllık bazda yüzde 50,51 ile son 14 ayın en düşük seviyesinde… Bu rakamları okuyunca, ‘düşüş’e sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim! En basit tanımı ile ‘bir ekonomideki mal ve hizmet fiyatlarının sürekli ve kapsamlı artışı’ olarak bilinen enflasyon, ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar keskin yükseliş ve düşüşlere sahne oluyor. Bu keskin tırmanış ve düşüş bir tansiyon hastasında görülse yaşama şansı mucizelere bağlıdır ama Türkiye her şeye rağmen ayakta! Vatandaş, gündelik hayatın içinde enflasyon canavarının doğrudan hedefidir. O canavar önüne geleni yiyerek semirir! Bunla arasında sanayiciler de vardır…   Olması gereken…   Evet, “Günümüzde pek çok merkez bankası enflasyonu kontrol altında tutarak istikrarlı bir yapıya dönüştürmeye, diğer bir ifadeyle fiyat istikrarını sağlamaya çalışmaktadır” ama bizde bu konuda yaşanan tartışmalar da görülmüyor başka ülkelerde… TCMB, olması gerektiği gibi özerk mi; talimatlara, müdahalelere açık mı açık mı soruları üzerinde bir mutabakat olmadığı için hep tartışıyoruz bu konuyu… Her işte olduğu gibi bu alanda da önemli olan sonuçtur. İnsanların yatırım, tüketim ve tasarrufa yönelik kararları öncelikle enflasyon öngörülerine dayanır. Fiyat istikrarının sağlanamadığı ortamlarda üretim de tüketim de bir büyük çileye dönüşür. Hesabını, kitabını iyi yapamayan aileler gibi şirketler de batar…   Bazı örnekler…   Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine dayanarak sanayinin 4 sektörünün martta yıllık ve aylık bazda değişimlerinden bazı kalemleri buraya almak istiyorum: YILLIK: Madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 80,42, imalatta yüzde 55,19, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 95,46 ve su temininde yüzde 95,48 artış olarak gerçekleşti. AYLIK: Bu grupların aylık değişimlerine bakıldığında ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,48, imalatta yüzde 2,02, su temininde yüzde 2,62 artış olurken gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 13,28 azalış görüldü. YILLIK: Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri incelendiğinde, ara malında yüzde 46,96, dayanıklı tüketim malında yüzde 54,84, dayanıksız tüketim malında yüzde 85,23, enerjide yüzde 79,99 ve sermaye malında yüzde 51,86 artış yaşandı. AYLIK: Bu grupların aylık değişimlerine bakıldığında ara malında yüzde 1,86, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,03, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,24, sermaye malında yüzde 1,28 artış gerçekleşirken enerjide yüzde 9,32 azalış oldu.”   Üretici kahraman   Liste çok uzun; gerek duyanlar tümünü TÜİK’ten elde edebilir. Asıl vurgulamak istediğim husus şu: Yukarıdaki rakamlara bakarak üretim yapan, yatırım yapmaya çalışan sanayiciler, girişimciler, tüm üreticiler birer kahramandır! (Hele depremin yıktığı kentlerde ayakta kalmayı ve üretime devam etmeyi başaranlar tam bir mucize gerçekleştiriyor…) Üretimin içindekiler bilir ki; bırakınız bir yılı, bir aylık süreyi, haftaya neler olabileceğinin öngörülemediği bir ortamda üretim yapabilmek için enflasyon canavarı ile savaşarak ayakta kalabilecek bir yiğitlik gerekiyor… Yiğitlik de bir yere kadar! Yetkililer, ilgililer üretime gereken desteği sağlamak zorundadır. Çünkü sağlıklı bir gelecek vizyonu içinden üretimden başka bir çare yoktur…