[simple-author-box]
Bir türkümüz, “Kara bahtım kem talihim / Taşa bassam iz olur…” der ya; o misal; Başkent Ankara da kara bahtına katlanmak zorunda kalmıştır uzun süre.
Son yıllarda gerçekten de dikkat çeken, başka şehirleri kıskandıran bir büyük atılış, değişim ve gelişim içine girdi Başkent.
İkiye ayrılabilir
Bu süreci virüs öncesi (V.Ö.) ve virüs sonrası (V.S.) diye ikiye ayırmak, her iki döneme de kendi koşulları içinde bakmak gerekirse, Ankara’nın virüs mirüs tanımadan yoluna devam ettiği görülüyor.
Hiç kimse, virüs yasakları ve kısıtlamalarının Türkiye ve dünyanın her köşesine verdiği zararı Ankara’ya vermediğini ima ettiğimizi düşünmesin. Demek istediğimiz tüm olumsuzluklara rağmen çalışan, üreten bir başkent var ortada.
Söz sahibi isimler
Bunu, sonda sayılarımızda sıkça yer verdiğimiz TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve Başkan Yardımcılarından Halil İbrahim Yılmaz ile Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ve İÇASİFED Genel Başkanı Ahmet Kurt gibi başkent ekonomisinde söz sahibi isimlerin açıklamalarında görmek mümkün.
Koronavirüs öncesinde Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, TESK ve diğer birlikler, odalar hatta yerel yönetimler, dernekler, sendikalar, konfederasyon ve İÇASİFED gibi federasyonlar ile iş ve çalışma hayatının tüm paydaşları, bize “Ankara Çağı” dedirten bir büyük devinim içindeydi.
2020 yılının mart ayı birlikte bir şeyler değişmeye, kısa süre sonra da çok şeyler değişmeye başladı. Üretim tesisleri durdu, hizmet sektörü bitti. İnsanlar evlerine kapandı.
Çevrim içi dönemi
Mesela ATO’nun 27-28-29 Mart tarihlerinde ikincisini gerçekleştireceği “28. Dönem Meclis Üyeleri Ekonomik İstişare Toplantısı” vardı. O toplantı ile birlikte tüm toplantı, eğitim, seminer, çalıştay ve organizasyonlar ertelendi. Toplantılar çevrim içi yapılır oldu.
Ekonomi, devletin destekleri, kredileri, hibeleri ile ayakta durur hale geldi.
Başta organize sanayi bölgelerinin fedakar, cefakar KOBİ’leri olmak üzere yüreği Türkiye için atan işçi / işveren, üretici ve tüketiciler toparlanma adına üzerine düşeni fazlasıyla yaptı, yapıyor.
Toparlanma süreci
Yasakların kalkmasıyla birlikte Türkiye ve Ankara için yepyeni bir dönem başladı. OSTİM başta olmak üzere tüm OSB’ler üretim için işbaşı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Temmuz’dan itibaren yasakların kalkacağını ve normalleşmenin başlayacağını duyurması şüphesiz en çok KOBİ’leri, işçi ve işverenleri, girişimcileri sevindirdi.
İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelge ile üretimin önündeki tüm engeller kalktı.
Sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat sınırlamasının kalktığı; restoran ve kafelerde yeme içmeye bir engelin kalmadığı, eğlence yerlerinin açıldığı, kamu kurumlarında esnek mesainin bittiği yeni dönemde dünyanın her yerine ihracat yapan Ankaralı üreticiler en kısa sürede eski hallerine dönmenin heyecanı ve gayreti içinde.