Yoğun bir çalışmanın yürütüldüğü ortamlarda, işten kaytararak bir kenarda sorutan ya da çalışıyormuş gibi yapanlara tepki gösterenler kimi zaman “Süs bitkisi gibi durma, bir işe” yara denir ya; büyük hata! Süs bitkilerinden özür dilenmeli! Anlatacağım. Daha doğrusu anlatanların anlattıklarını aktaracağım ki okuyunca yazının başlığına hak verip, “tüm süs bitkilerinden özür diliyorum” demek zorunda kalacaksınız! Bir eğitim programı… ATO’nun 23 No’lu Aktarlar ve Çiçekçiler Meslek Komitesi ve ATO İDEA organizasyonunda, “Dünya’da ve Türkiye’de Süs Bitkileri Sektörü ve Trendler” konulu eğitim programı vardı. Burada konuşanlar arasında Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve ATO Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz da bulunuyordu. Öyle şeyler söylenmiş, anlatılmış ki, duyunca, büroların kenarına, köşeni konmuş süs bitkilerine selam durası geliyor insanın! Gürsel Baran’ın sözleri ATO Başkanı Baran, süs bitkisi sektörü ülke ekonomisini sırtlayabilecek potansiyele sahip olduğunu söylemiş. Bu yüzden, süs bitkileri sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin dünyadaki gelişmeleri takip ederek, daha hızlı ilerleme kaydedebilmesi açısından eğitim programları düzenlenmesinin önemli olduğunu belirterek, sektörün belgeli meslek haline gelebilmesi için Mesleki Yeterlilik Kurumu ile çalışma yürüttükleri hatırlatmış. Doğru bir planlama ve üretim ile sektörün ihracatını 100 milyon dolarlık rakamın üzerine çıkartmak mümkünmüş ki “İhracat potansiyelini yükseltmek için birçok avantaja sahibiz.” söylemi boş ve boşuna değil. Halil İbrahim Yılmaz Başkan Gürsel Baran’ın özellikle teşekkür ettiği 23 No’lu Aktarlar ve Çiçekçiler Meslek Komitesi Üyesi ve ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz da süs bitkilerini ihmal edilmişlikten kurtarıp Türk ekonomisinin en önemli sektörleri arasına sokacak değerlendirmeler yaparak, mesajlar vermiş ki ilgilisi duyarsız kalmamalı. Yüksek hasat, yüksek kâr ve yüksek ihracat yapan sektörün, kent ekonomisi için oluşturduğuna dikkat çeken. Yılmaz’a göre, çiçekçilik sektörü, dış ticaret fazlası vermesiyle cari işlemler dengesine ve istihdama katkıları açısından ülke ekonomisi için çok önemli bir sektör. Ankara gerçekleri Ankara arazisinin yüzde 97’sinin tarım alanı olduğu halde, sadece yüzde 25’inde tarım yapıldığını hatırlatan Halil İbrahim Yılmaz, atıl durumdaki arazilerin süs bitkisi üretiminde kullanılabileceğini söylüyor. Sadece Ankara değil, Türkiye genelinde de süs bitkileri açısından zengin bir çeşitlilik varmış. O zaman, “Bu potansiyeli doğru kullanarak ihracat hedefimizi tüm dünyaya çevirmeliyiz.” Yılmaz, “Mezat tarafını biraz daha güçlendirmeliyiz” diyor. Çünkü harika bir ‘mezat’ tasviri var: “Mezatlar sadece uygun fiyata kooperatif usulü satış yaptığımız veya satın aldığımız yer değil birbirimize tahammülümüzü geliştirdiğimiz, ekmeğimizi, zamanımızı, bereketimizi paylaştığımız, sevgimizi arttırdığımız yer.” ‘Hayati’ bir sunum! Yılmaz, her işte olduğu gibi, bu alanda da eğitimler sayesinde mesleğin daha iyi icra edilebileceğini hatırlatırken, Prof. Dr. Soner Kazaz ‘hayati’ bir sunum yapmış! ‘Hayati’ demek için gerekçem sunumun adında gizli: “Dünyada ve Türkiye’de Süs Bitkileri Sektörü ve Geleceğe Yönelik Öngörüler ve Çiçeklerin Hasat Sonrası Ömürleri Nasıl Uzatılır.” Zekai Arapoğlu ise “Modern Çiçek Tasarımı” konusunda verdiği bilgilerle işe sanatsal bir estetik katmaya katkı vermiş. Programa katılanlar Katılanları hatırlatayım da programın önemine vurgu olsun: Ankara Çiçekçiler Esnafı Odası Başkanı Emin Çimen, ATO 23 No’lu Aktarlar ve Çiçekçiler Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Erol Akçay, ATO 23 No’lu Aktarlar ve Çiçekçiler Meslek Komite Üyesi Erhan Ünal, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Mehmet Tütüncü ve öğrencileri, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarım Bölümü öğrencileri ile çok sayıda sektör temsilcisi.