Tuğçe Kapçı
Köşe Yazarı
Tuğçe Kapçı
 

Yoga ve 8 basamak

Yoga kelimesini eminim ki binlerce kere duydun. Belki merak ettin araştırdın. Bir hevesle belki denedin ve yaptın. Hatta  kim bilir belki şuan düzenli bir yoga pratiği içinde bile olabilirsin ve zaten yazılanlar sana hiç de yabancı gelmeyebilir.  Peki gerçekten nedir bu yoga? Kadim bir öğreti olan yoganın tarihi çok ama çok eski  bazı kaynaklara göre yaklaşık 50.000 yıl önceye, bazılarındaysa 12 ila 18.000 yıl öncesine  kadar dayandığı düşünülüyor. Günümüz  insanları içinse artık müthiş popüler, belki de hep öyleydi de teknoloji sağ olsun biz şuan bu kadar farkındalık kazanmış durumdayızdır, kim bilir. Yoga der ki; sana bedenini, kendini kullanmayı öğretebilirim, o büyülü dünyayı keşfe çıkartabilirim. Yoga pratiği yaptıkça bedensel farkındalık oluşmaya başlar ve dikkatin pratik içinde nefesine her yöneldiğinde sadece bedeninden ibaret olmadığını keşfedersin. Nefesin doğası sayesinde hafifler zihnini daha iyi gözlemlersin. Ve böylece sadece zihninden de ibaret olmadığını anlarsın hatta anlamanın ötesinde bu hali deneyimlersin. Bu sayede yoganın bahsettiği ruh, zihin, beden bütünlüğünü kendi  pratiğinin içinde içsel olarak deneyimlemeye şahit olursun. Bu büyülü evreni yani kendini anlama yolcuğuna, 'start' tuşuna basarak başlamış olursun. Hepimizde kodlu bir yazılım var. Bunlar genlerimizde, bilinç altımızda ve bedenimizde kayıtlı. Kök bilgilerimiz var. Hatta geçmiş yaşamlarımızdan getirdiğimiz 'iyi & kötü' karmalarımız, deneyimlerimiz  var. Kişi bu dünyaya doğduğunda  ne için burada var olduğunu,hayat amacını, neye hizmet ettiğini genelde bilmiyor ya da hatırlayamıyor oluyor. Ya da çocukken hatırladığımız o içsel bilgiler büyüklerimizin, çevremizin baskısıyla susturulup, unutturuluyor. Sahi sen de hiç küçükken o müthiş merakınla evreni,yaratıcıyı, nasıl ve neden var olduğunu sorguladıkça  şu sözlere maruz kaldığını hatırlıyor musun? 'Çok düşünme evladım, bu sorularla kafayı bozarsan delirirsin. Boş ver sen bunları oyun oynamana bak' :)  Çocuğun içindeki içsel bilge hatırlar,sorar. Burada içiyle teması kaybetmiş yetişkin bu sorulardan kaçar ve unutmaya çabalar çünkü ona da küçükken hemen hemen aynı cevaplar verilmiştir. Bir kısır döngü gider. Ta ki kişi bu döngünün dışına çıkmak için o içsel dürtüyü bastıramaz hale gelinceye kadar. İşte yoga felsefesi burada varoluşu anlamada bize çok güzel yol gösteriyor.Ve diyor ki bedenini kullanmayı öğrenerek, nefesini kullanmayı öğrenerek kendi kullanım klavuzunu, yani yazılımını okuyabilirsin. Kendini keşfedebilirsin. Var oluşunu idrak edebilirsin. Kendini gerçekleştirebilir, kendi en üst versiyonuna ulaşabilirsin. Bu aşamaya Sanskritçede 'Samadhi' deniliyor. Yani aydınlanmış bilinç. Tabi oraya gelene kadar geçilmesi gereken pek çok yol ve aşama var. Yol o kadar güllük gülistanlık değil. Yoga bir din değil, bir felsefe öğretisi ve pratiği. Hatta günümüzde yoga yaparak pek çok mucizevi iyileşmeler yaşayan insanların olması ile birlikte bilim dalı olarak da anılmakta. Üzerine bir çok belgesel çekilmiş,bilimsel araştırmalar yapılmış ve kitaplar yazılmış durumda. Geçmişten  günümüze sözlü aktarılan yoga öğretileri tarihi bilgileri kesin olmamakla birlikte M.Ö 1600-2000 yıl öncesinde Hint düşünür Patanjali tarafından derlenerek yazılı hale getirilmiş ve günümüzde Patanjali'nin Yoga Sutraları olarak bilinmekte. Türkiye'de Çetin Çetintaş'ın Sanskritçe'den Türkçe'ye çevirerek Yoga Sutralar  1-2 'Bir Yoginin El Kitabı' kitaplarına ulaşarak da daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. (Reklam değil :) ) Patanjali'nin Yoga Sutralarında bahsettiği gibi yoga 8 basamaktan oluşan bir kadim öğreti. Bunlar; Yama (ahlaklı olmak), Niyama (içsel/kişisel disiplin), Asana (fiziksel pratik), Pranayama (nefes kontrolü, çalışmaları), Pratyahara (duyuların geri çekilmesi, denetlenmesi), Dharana (konsantrasyon teknikleri), Dhyana (meditasyon) ve Samadhi (aydınlanma, evrenle tüm yaratımla Bir olma halini deneyimleme) . Önümüzdeki  hafta ilk basamak olan Yamalardan konuşuyor olacağız.  Bizi takipte kal ve nefes almaya devam et. :) Sevgiler..
Ekleme Tarihi: 22 Aralık 2021 - Çarşamba

Yoga ve 8 basamak

Yoga kelimesini eminim ki binlerce kere duydun. Belki merak ettin araştırdın. Bir hevesle belki denedin ve yaptın. Hatta  kim bilir belki şuan düzenli bir yoga pratiği içinde bile olabilirsin ve zaten yazılanlar sana hiç de yabancı gelmeyebilir.  Peki gerçekten nedir bu yoga? Kadim bir öğreti olan yoganın tarihi çok ama çok eski  bazı kaynaklara göre yaklaşık 50.000 yıl önceye, bazılarındaysa 12 ila 18.000 yıl öncesine  kadar dayandığı düşünülüyor. Günümüz  insanları içinse artık müthiş popüler, belki de hep öyleydi de teknoloji sağ olsun biz şuan bu kadar farkındalık kazanmış durumdayızdır, kim bilir. Yoga der ki; sana bedenini, kendini kullanmayı öğretebilirim, o büyülü dünyayı keşfe çıkartabilirim. Yoga pratiği yaptıkça bedensel farkındalık oluşmaya başlar ve dikkatin pratik içinde nefesine her yöneldiğinde sadece bedeninden ibaret olmadığını keşfedersin. Nefesin doğası sayesinde hafifler zihnini daha iyi gözlemlersin. Ve böylece sadece zihninden de ibaret olmadığını anlarsın hatta anlamanın ötesinde bu hali deneyimlersin. Bu sayede yoganın bahsettiği ruh, zihin, beden bütünlüğünü kendi  pratiğinin içinde içsel olarak deneyimlemeye şahit olursun. Bu büyülü evreni yani kendini anlama yolcuğuna, 'start' tuşuna basarak başlamış olursun. Hepimizde kodlu bir yazılım var. Bunlar genlerimizde, bilinç altımızda ve bedenimizde kayıtlı. Kök bilgilerimiz var. Hatta geçmiş yaşamlarımızdan getirdiğimiz 'iyi & kötü' karmalarımız, deneyimlerimiz  var. Kişi bu dünyaya doğduğunda  ne için burada var olduğunu,hayat amacını, neye hizmet ettiğini genelde bilmiyor ya da hatırlayamıyor oluyor. Ya da çocukken hatırladığımız o içsel bilgiler büyüklerimizin, çevremizin baskısıyla susturulup, unutturuluyor. Sahi sen de hiç küçükken o müthiş merakınla evreni,yaratıcıyı, nasıl ve neden var olduğunu sorguladıkça  şu sözlere maruz kaldığını hatırlıyor musun? 'Çok düşünme evladım, bu sorularla kafayı bozarsan delirirsin. Boş ver sen bunları oyun oynamana bak' :)  Çocuğun içindeki içsel bilge hatırlar,sorar. Burada içiyle teması kaybetmiş yetişkin bu sorulardan kaçar ve unutmaya çabalar çünkü ona da küçükken hemen hemen aynı cevaplar verilmiştir. Bir kısır döngü gider. Ta ki kişi bu döngünün dışına çıkmak için o içsel dürtüyü bastıramaz hale gelinceye kadar. İşte yoga felsefesi burada varoluşu anlamada bize çok güzel yol gösteriyor.Ve diyor ki bedenini kullanmayı öğrenerek, nefesini kullanmayı öğrenerek kendi kullanım klavuzunu, yani yazılımını okuyabilirsin. Kendini keşfedebilirsin. Var oluşunu idrak edebilirsin. Kendini gerçekleştirebilir, kendi en üst versiyonuna ulaşabilirsin. Bu aşamaya Sanskritçede 'Samadhi' deniliyor. Yani aydınlanmış bilinç. Tabi oraya gelene kadar geçilmesi gereken pek çok yol ve aşama var. Yol o kadar güllük gülistanlık değil. Yoga bir din değil, bir felsefe öğretisi ve pratiği. Hatta günümüzde yoga yaparak pek çok mucizevi iyileşmeler yaşayan insanların olması ile birlikte bilim dalı olarak da anılmakta. Üzerine bir çok belgesel çekilmiş,bilimsel araştırmalar yapılmış ve kitaplar yazılmış durumda. Geçmişten  günümüze sözlü aktarılan yoga öğretileri tarihi bilgileri kesin olmamakla birlikte M.Ö 1600-2000 yıl öncesinde Hint düşünür Patanjali tarafından derlenerek yazılı hale getirilmiş ve günümüzde Patanjali'nin Yoga Sutraları olarak bilinmekte. Türkiye'de Çetin Çetintaş'ın Sanskritçe'den Türkçe'ye çevirerek Yoga Sutralar  1-2 'Bir Yoginin El Kitabı' kitaplarına ulaşarak da daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. (Reklam değil :) ) Patanjali'nin Yoga Sutralarında bahsettiği gibi yoga 8 basamaktan oluşan bir kadim öğreti. Bunlar; Yama (ahlaklı olmak), Niyama (içsel/kişisel disiplin), Asana (fiziksel pratik), Pranayama (nefes kontrolü, çalışmaları), Pratyahara (duyuların geri çekilmesi, denetlenmesi), Dharana (konsantrasyon teknikleri), Dhyana (meditasyon) ve Samadhi (aydınlanma, evrenle tüm yaratımla Bir olma halini deneyimleme) . Önümüzdeki  hafta ilk basamak olan Yamalardan konuşuyor olacağız.  Bizi takipte kal ve nefes almaya devam et. :) Sevgiler..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.