Meditasyon dedikleri ne olabilir?
21. yüzyılın yeni modası meditasyon yapmak mı? Son dönemde oldukça popüler ve üzerine sıkça konuşulan, bir nevi kendi kendine kalabilme sanatı meditasyon.
Peki nedir bu meditasyon yapmak? Bir oluş hali mi yoksa gerçekten yapılabilen bir şey mi?
Meditasyon aslında kişinin kendi zihnini bilinçli bir şekilde yönetebilmesi de diyebiliriz. Aklına düşen anlık düşüncelere, olaylara, duygulara, tepkilere kendini bilinçsizce kaptırmak yerine her an ne olduğunu fark ederek, idrak ederek gözlemleyebilmesi.
Çoğunluğun sandığı gibi meditasyon aslında daha iyi olmak, iyi hissetmek, mutlu olmak için yapılmaz. Tam tersi kişinin kendini tüm yönüyle keşfetmesine olanak sağlayan, tüm karanlık ve aydınlık, defolu ve iyi yanlarıyla yüzleştiği, kendini olduğu gibi her haliyle tüm otantikliği ve özgünlüğü ile yargılamadan gözlemleyerek kalabildiği bir alan.
Meditasyon yapmanın temeli aslında kişinin kendisine ve her şeye karşı şefkatle, tepkisizce izleyen konumuna geçmesi demek. Ne demek istiyorum bu cümleyle?
Biz hoşumuza gitmeyen bizi rahatsız eden bir düşünceye bir olaya tepki verip ondan kaçtıkça, görmezden geldikçe o konu yok olmuyor. Aksi gibi daha da çok büyüyor ve hayatımızın ana konusu haline gelebiliyor. Meditasyonla kişi kendisini kötü ya da iyi hissettiği, konu her ne olursa olsun, bu durumların içinde yargısızca kalabilmeyi öğrendikçe, tepki vermeden o düşüncenin, o olayın gözlemcisi olduğunda ise otomatik olarak zaten durum kişinin üzerindeki etkisini yitiriyor.Ve kişi özgürleşmeye başlıyor." Her etki bir tepki yaratır." Unutmayın. Siz tepkisiz oldukça sadece izleyen, gözlemleyen oldukça konu, durum ve duygu sizin üzerinizde etkisizleşmeye başlayacak.
Düşünsene bir başkasına göre hayat meselesi olan bir olay belki de senin için dünyanın en sıradan şeyi. Bu durumu bu kadar önemli ya da önemsiz yapan şey ise senin algın, o olayın kendisi değil. Kişinin o düşünceye ve duruma yüklediği anlamlar. Birey bunlardan özgürleştikçe olayların, durumların kişiyi yönetmesi değil, kişinin olayları ve durumları yönetebiliyor olması kaçılmaz bir hal oluyor.
Ve iyi olma hali dediğimiz, özgür olma hali meditasyonla birlikte tepki verenden ziyade izleyen, gözlemleyen, farkında olana geçtiğimizde kendiliğinden gerçekleşiyor. Yani kişi kendini iyi hissetmek, acılarından kurtulmak, harika süper bir insan olmak için meditasyona oturup iyi olma hayalleri kurduğunda evet olay sadece yine hayallerde kalıyor. Çünkü esas amaç kendini her halinle kabul edebilmek. "Çok mutlu hissediyorum o zaman meditasyona ihtiyacım yok." düşüncesi "Kendimi çok kötü hissediyorum o zaman meditasyon yapmalıyım." algısı kadar yanıltıcı ve zihni manipüle eden bir alan. İyi ya da kötü diye ayırmadan, olanı olduğu gibi her haliyle kabul edip, neysen O olduğunda.. Tepki vermeden, yargılamadan, hissettiğin duygunun içinde kalarak, (bu en mutlu duyguda olsa en acı duygu da olsa) o düşünceyi, o duyguyu görmek ve tam olarak o düşüncenin gözlerinin içine korkmadan, kaçmadan bakmak.. Ona bakarken de o olayın peşinden gitmek değil. "Orda öyle deseydim şimdi bu durum böyle olurdu ya da olmazdı." diye iç sesinle konuşmak hiç değil.
O konuşan sesi görmek, duymak, fark etmek, o konuşan şey ne, kim, kimin düşünceleri, gerçekten senin mi yoksa etraftan bunca zaman boyunca topladığın ve sen sandığın şeyler mi şefkatle görebilmek ve ama yine hala anlam yüklememek. İçine bakıp sessizce sadece gözlemlemek, kendinle baş başa kalabilmek.
Neysen O olduğun ve kendin gibi olabildiğin bir dünya mümkün. Değişmesi gereken belki de dış dünyan değildir, içindeki dünyadır. Tek ihtiyacı olan şey ise sessizlik içinde şefkatle, yargısızca fark edilmek, görülmek ve kabul edilip özgür olmaktır.
Namaste.
Ekleme
Tarihi: 27 Ocak 2022 - Perşembe
Meditasyon dedikleri ne olabilir?
21. yüzyılın yeni modası meditasyon yapmak mı? Son dönemde oldukça popüler ve üzerine sıkça konuşulan, bir nevi kendi kendine kalabilme sanatı meditasyon.
Peki nedir bu meditasyon yapmak? Bir oluş hali mi yoksa gerçekten yapılabilen bir şey mi?
Meditasyon aslında kişinin kendi zihnini bilinçli bir şekilde yönetebilmesi de diyebiliriz. Aklına düşen anlık düşüncelere, olaylara, duygulara, tepkilere kendini bilinçsizce kaptırmak yerine her an ne olduğunu fark ederek, idrak ederek gözlemleyebilmesi.
Çoğunluğun sandığı gibi meditasyon aslında daha iyi olmak, iyi hissetmek, mutlu olmak için yapılmaz. Tam tersi kişinin kendini tüm yönüyle keşfetmesine olanak sağlayan, tüm karanlık ve aydınlık, defolu ve iyi yanlarıyla yüzleştiği, kendini olduğu gibi her haliyle tüm otantikliği ve özgünlüğü ile yargılamadan gözlemleyerek kalabildiği bir alan.
Meditasyon yapmanın temeli aslında kişinin kendisine ve her şeye karşı şefkatle, tepkisizce izleyen konumuna geçmesi demek. Ne demek istiyorum bu cümleyle?
Biz hoşumuza gitmeyen bizi rahatsız eden bir düşünceye bir olaya tepki verip ondan kaçtıkça, görmezden geldikçe o konu yok olmuyor. Aksi gibi daha da çok büyüyor ve hayatımızın ana konusu haline gelebiliyor. Meditasyonla kişi kendisini kötü ya da iyi hissettiği, konu her ne olursa olsun, bu durumların içinde yargısızca kalabilmeyi öğrendikçe, tepki vermeden o düşüncenin, o olayın gözlemcisi olduğunda ise otomatik olarak zaten durum kişinin üzerindeki etkisini yitiriyor.Ve kişi özgürleşmeye başlıyor." Her etki bir tepki yaratır." Unutmayın. Siz tepkisiz oldukça sadece izleyen, gözlemleyen oldukça konu, durum ve duygu sizin üzerinizde etkisizleşmeye başlayacak.
Düşünsene bir başkasına göre hayat meselesi olan bir olay belki de senin için dünyanın en sıradan şeyi. Bu durumu bu kadar önemli ya da önemsiz yapan şey ise senin algın, o olayın kendisi değil. Kişinin o düşünceye ve duruma yüklediği anlamlar. Birey bunlardan özgürleştikçe olayların, durumların kişiyi yönetmesi değil, kişinin olayları ve durumları yönetebiliyor olması kaçılmaz bir hal oluyor.
Ve iyi olma hali dediğimiz, özgür olma hali meditasyonla birlikte tepki verenden ziyade izleyen, gözlemleyen, farkında olana geçtiğimizde kendiliğinden gerçekleşiyor. Yani kişi kendini iyi hissetmek, acılarından kurtulmak, harika süper bir insan olmak için meditasyona oturup iyi olma hayalleri kurduğunda evet olay sadece yine hayallerde kalıyor. Çünkü esas amaç kendini her halinle kabul edebilmek. "Çok mutlu hissediyorum o zaman meditasyona ihtiyacım yok." düşüncesi "Kendimi çok kötü hissediyorum o zaman meditasyon yapmalıyım." algısı kadar yanıltıcı ve zihni manipüle eden bir alan. İyi ya da kötü diye ayırmadan, olanı olduğu gibi her haliyle kabul edip, neysen O olduğunda.. Tepki vermeden, yargılamadan, hissettiğin duygunun içinde kalarak, (bu en mutlu duyguda olsa en acı duygu da olsa) o düşünceyi, o duyguyu görmek ve tam olarak o düşüncenin gözlerinin içine korkmadan, kaçmadan bakmak.. Ona bakarken de o olayın peşinden gitmek değil. "Orda öyle deseydim şimdi bu durum böyle olurdu ya da olmazdı." diye iç sesinle konuşmak hiç değil.
O konuşan sesi görmek, duymak, fark etmek, o konuşan şey ne, kim, kimin düşünceleri, gerçekten senin mi yoksa etraftan bunca zaman boyunca topladığın ve sen sandığın şeyler mi şefkatle görebilmek ve ama yine hala anlam yüklememek. İçine bakıp sessizce sadece gözlemlemek, kendinle baş başa kalabilmek.
Neysen O olduğun ve kendin gibi olabildiğin bir dünya mümkün. Değişmesi gereken belki de dış dünyan değildir, içindeki dünyadır. Tek ihtiyacı olan şey ise sessizlik içinde şefkatle, yargısızca fark edilmek, görülmek ve kabul edilip özgür olmaktır.
Namaste.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.