Şifa Portalı 

Evet; oldukça fantastik ve havalı bir isim seçtiğimin farkındayım… Lokasyon; Ağva, İstanbul'un Karadeniz kıyısında küçük, sevimli, bol yağmurlu ve ağaçların arasında bir belde. Yaklaşık 20 kişilik bir ekip “yoga ve meditasyon kampı” için 4 günlüğüne sevimli, sıcak ve oldukça misafirperver olan harika yemeklerin olduğu butik bir otelde buluştuk. Amacımız; meditasyon pratiğini deneyimlemek, geliştirmek. "Ben" diye bildiğim zihnin doğasını gözlemlemek. Yani Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz ya da atomu parçalamayı öğrenmiyoruz ama bana sorarsanız atomu bile parçalamaktan daha etkili bir yol, meditasyon yolu :) Pratiklerimiz sabah 07.30’da başlayan, 1 saat sadece meditasyonun sürdüğü ve sonrasında asana, nefes çalışmaları ve konsantrasyon çalışmalarıyla devam eden nerdeyse gün içinde 10 saate yakın pratik halinde olduğumuz fantastik bir deneyim.  Tarih 24 Şubat 2022; geldiğimizden beri sürekli yağmur yağıyor. Kendimizle bağlantı kurmak, ruhumuzun derinliklerine yolculuk için bu deneyimi seçtik. Kimse tam olarak ne aradığını bilmiyor belki de ama amacımız çok net. Bu benim 2. kişisel yoga kamp deneyimim ve ilk kampım ne kadar rahat ve ferah geçtiyse bu kamp bir o kadar sıkışık, hareketsiz ve sanki hiç bir şey yapmıyormuşum gibi geliyor. Bu yüzden oldukça şaşkınım! Kamp boyunca zihnimin bana sürekli sorduğu tek bir soru var; “Neden buradasın ve ne yapıyorsun Tuğçe?” Biraz zaman geçip olana, olması gerekene kendi doğasına izin verdikçe neden orda olduğumu daha iyi anlama başlıyorum. Tarifi zor ama hissi sanki tropik ormanlarda yağan yoğun yağmur; nasıl toprağı, ağacı yıkar ve sonra tüm bereketiyle o habitat canlanır, şifalanır? İşte tam olarak bende de gerçekleşen hissiyat buna dönüşüyor. Su elementinin ağır bastığı, hem mevsimsel olarak hem de kampımızın ana teması olan meditasyon su elementinin niteliklerinden şifa, konsantrasyon ve yaratım gücünün artışı. Bu kamp beni içinden geçerken yoruyor. Sanki o tropik ormanlarda yağmura ben maruz kalmışım gibi. Fakat üstünden geçen iki haftalık zaman o enerjiye uyumlanmam için alan tanıyor. Varlığım derin bir nefes almışcasına dinç, enerjik ve bir şekilde kendisini iyileşmiş hissetmeye başlıyor. Grup enerjisi ve dinamiğinin katkısı çok büyük. Hiç birimiz orda tesadüfen bir araya gelmedik. Evet, hayat seçimlerimizden ibaret fakat hepimiz birbirimize görünmez iplerle bağlıyız. Meşhur Avatar filmini hatırlayanlar bilir. O son sahneleri hatırlıyorsundur belki? Ölüm anına yaklaşan dünyalı karakterimizi ve avatarını, yeniden hayata döndürmek için diğer gezegenin sevgi ve saf bilinçle dolu olan sakinleri meditasyon oturuşuyla bir arada ve grup çalışmalarıyla tek bir niyet için kuyruk sokumlarından birbirlerine ve hayat ağacına sanki bir örümcek ağı ya da internet ağı gibi bağlanarak karakteri geri hayata döndürüyorlardı. Onların bağlanmaları gibi bizde birbirimize bağlanıyoruz. Ve şifa portalı dediğim alan açılıyor… Biliyorum yazdıklarım çoğu kişi için yeterince fantastik. Fakat deneyimlemeden ya da deneyime bir şans vermeden geçiştirmek de bir ön yargı değil mi? Birlikte pratik edebilmek, aynı niyet ve adanmışlıkla 4 gün beraber vakit geçirmek hayatımın en değişik deneyimlerinden biriydi. Herkesin şifalandığı alanlar, hayatlarındaki konular bambaşka ama insanın kendi özü ile zihniyle bağlantı kurması, bir an durup dışarı değil de içeri bakabilecek cesareti göstermesi. Ve bazen o içeriye açılan gözlerin insan da oluşturduğu o sıkışma hissi.. Gerçeklerle yüzleşebilmek, onun içinde de kalabilmek inanın buraya yazıldığı kadar kolay değil.  Bu deneyimin içinden geçebilecek cesareti, alanı ve zamanı yaratan, varlıklarıyla bana ilham olan öğretmenlerim Sevgili Onur Çifçi ve Seval Ayyıldız'a ve yoga aileme teşekkür ederim. İyi ki varız ve yollarımız bir kere daha kesişti. Zamanın hangi döngüsünde birbirimize söz verdik henüz bilmiyorum ama sizi seviyorum. Namaste.