Ekonomik varyant

Bugün siyasi görüşümüz, partimiz, bağlı bulunduğumuz ve asla vazgeçmeyeceğimiz siyasi irademiz ne olursa olsun, hangi safta, hangi platformda olursak olalım son dönemde döviz dalgalanması ile başlayan ekonomik durumdan etkilenmeyenimiz var mı?  Ama en son İstanbul Havalimanında görülen nur tipi gibi yeni virüsümüz Omicron ile ilgili bir çift söz etmeden paraya pula, mala mülke, ata yata girmeyelim. Dünya Sağlık Örgütü ilk olarak Güney Afrika'da tespit edilen koronavirüs varyantını endişe verici kategorisine aldı ve varyanta Yunan alfabesinin 15. harfi olan Omicron (Türkçesiyle Omikron) adı verdi. Hayırlı olsun. Olmaz gomaz olsun! Dünya Sağlık Örgütü bunun üzerine ilk belirlemelere göre bu varyantın hastalığı geçiren kişilerde bile tekrar etme potansiyelinin bulunduğunu açıkladı. Örgüt, varyantın özelliklerini tam olarak anlamanın birkaç hafta sürebileceğini duyurdu. Avrupa'daki ilk vaka Belçika'da kayıtlara geçerken İngiltere'de de iki vakaya rastlandı. İsrail, 14 gün boyunca Omicron varyantı nedeniyle sınırlarını yabancılara kapatacağını açıkladı. Hollanda’dan Almanya’ya ülkeler ciddi önlemler almaya başladı. Peki biz bu son flaş gelişmeyi duyduktan sonra millet olarak ne yaptık? Vallahi ben Anadolu insanının neler yaptığını dahası gördüklerimi sizlerle paylaşayım. Herkes maçına gitti. Hatta yan yana oturup omuz omuza çekirdeğimizi çitledik. Sevinsen de üzülsek de birbirimizin boynuna sarılıp teselli aradık. Çarşı pazar açık alanlar tıpkı eskisi gibiydi. Millet omuz omuzaydı, zor yürüyordu. Yarımızdan fazlasında maske yoktu. Dahası çoğunlukta maske yoktu. Kapalı alanlarda alışveriş merkezlerinde marketlerde kasaya doğru yaklaştığınız zaman kuyruğa girmek zorunda kalıyorduk. Düğün dernek nişan işleri gırla gidiyordu.   Balık pazarlarından mahalle pazarlarına artık önlem filan görülmüyordu. Toplu ulaşım araçları yine tıklım tıklımdı. Üstüne üstelik yağmur ile ıslanmış soğukla da titremiştik. Toplu ulaşım araçları sıcacıktı. Islaklarımızı kurutamıyorduk ama ısınıyorduk. Yani bizim Anadolu’da millet eskisi gibiydi. Dünya’nın yeni zıkkım virüsünden bize ne yahu. “Atın ölümü arpadan olsun.” “Acı patlıcanı kırağı çalmaz.” Biz bu sözlerle büyümedik mi? O zaman Avrupa yeniden kilitlensin. Amerika’dan Afrika’ya insanlar virüsten değil korkudan ölsünler. Bize ne yahu. *** Yalnız farkında mısınız yeni virüsten söz ederken yaptığımız tüm işlerin sonunun da paraya dayandığına dikkat çekmek isterim. Sizi bilmem ama son zamlar bizim belimizi büktü. Aile boyu ültimatom verdim. Fazla harcama yasak. İhtiyaçların dışında alışveriş yapılmayacak. İsrafın önlenmesi için ne gerekirse o hassasiyet gösterilecek. Gibi… gibi… gibi… Millet bu fiyat ayarlamalarının faturasının daha farkında değil. Demedi demeyin. Bu cümlelerimin siyasetle, iktidar olmak ya da muhalefet yapmakla uzaktan yakından alakası yok. Biz millet olarak bu azgınlığın acısını çok acı çekeriz. Refah seviyesinde yaşamak çok güzelde. O güzellikten sonra çoluk çocuk acısını çekmek acı çok acı.